Hani bir şeyi çok seversiniz, onun hakkında söyleyecek yüzlerce cümle vardır kafanızın içinde ama büyüsünü bozacağım korkusuyla cümleleri bir araya toparlayamazsınız, takılıp kalırsınız, şu an öyle bir an yaşıyorum. Kitap okumak, zamanla bir yaşam biçmi oldu benim için. Bir hobi değil, zaman geçirmek için yapılan bir eylem değil, bir yaşama biçmi.
¶¶Kadınlardan yalnızca birer hanımefendi gibi bahsetmenizden, onların aslında rasyonel varlıklar olduğunu anlamamanızdan nefret ediyorum. Hiçbirimiz hayatımız boyunca sakin sularda yüzmek istemeyiz.¶¶
Jane Austen
¶¶Kadınları korumaktan vazgeçmeniz lazım, onları farklı işler ve farklı uğraşlarla baş başa bırakın ;izin verin asker olsunlar,
" Buyurun Nüket hanım birşey mi vardı?
"NÜHBET aslında"
"Şey affedersiniz daha evvel hiç duymadığım bir adınız var.
Haklısınız herkes ilk etapta şaşırıyor biraz"
İçimde her şeyi yapabileceğine inanan hevesli bir çocuk, dışımda her şeyden hevesi kaçan yetişkin bir kabuk.
Heveslenen de ben, hevesini kursağına dizen de.
Yapabilecekleri olan da ben, yapmaya mani olan da. Bu zıtlığın arasında dolanan bir bilincim. Bir o yana bir bu yana salınan bir sarkacım.
Kabul ediyorum: Hem oyum hem buyum. Kabuğu oluşturan yetişkin de onu kırmayı başaran çocuk da benim. Çin Seddi gibi duvarların ardında, Olimpos ateşi gibi durmadan yanan bir varlığım. Kime atabilirim ki suçu? Üstelik ateşden de duvardan da razıyken.
Kabul ediyorum işte: Ben dışarıda aramaya hiç lüzum olmayan bir düşmanım kendime bazen ve hiç kimseye ihtiyacı olmayan en kadim dostum da. Ben hem koruyanım hem korunmak istemeyen…
Böyleyim.
Dışarıdan, sadece o an hangisi olmayı seçeceğim verileri alan ve ne olacağına içeride hüküm veren bir karar merciiyim.
Kendimin tek yetkilisiyim.
Dışarıda hiç bir şey yok. Ben içerisiyim❤️
Bazen kabuğumu sertleştirir bazen de emeğimi hiç eder kendimi yıkar geçerim. Sonra o kabuğu yeniden inşa eder içime dolar ve dar geldiğinde hiç acımadan yeniden de kırarım bir ıstakoz misali.
Ancak böyle büyürüm çünkü, korkarak ve cesaretle, yaparak ve yıkarak, koruyarak ve kırarak…
İmza, kaşe, mühür🌸
Funda Dündar
Tarihe Jonestown katliamı olarak geçen, Jim Jones isimli kendini dini lider olarak lanse edip 900 küsür kişinin intihar etmesiyle son bulan çılgınlığı bilir misiniz?
Reankarnasyona inanmıyorsanız muhtemelen tek bi tur binilecek gibi görünen bu bisiklet yolculuğu için, bir idea, bir görüş, bir kişi, bir saplantı nedeni her ne olursa olsun,
İlk okumadan kalemine hayran kaldığım bir yazar daha... Sevgi Soysal. İsmi gibi herkese sevgisini vermiş, kendisine hiç sevgi kalmamış gibi yazan Sevgi Soysal. Bu nasıl yazmaktır? Bu nasıl düşündürmektir insanı, Sevgi Hanım? Sizi tanıdığım için çok mutlu oldum kendi çapımda...
Sevgi Yenen, 1936 yılında mimar-bürokrat bir babanın ve Alman bir
Tabularınızı bir bir yıkıyorum, sonra bulaşık ve çamaşırlara girişeceğim! Hazır mısınız?
Aslında şu coğrafya denilen; yeryüzünü fiziksel, ekonomik, biyolojik, insansal ve siyasal yönlerden inceleyen bilim dalı KADER olmayaydı da biz de bu coğrafyada doğmayaydık bu kitap için çok rahatça düşünceler belirtilebilirdi. Ancak kitabı ve uyandırdığı
Kitabı uzun uzun yorumlayıp ve inceleme yaparak kitabın büyüsünü bozmak istemiyorum. Kitap ana karakterleri ve yan karakterlerle birlikte sürükleyici, sizi içine alan ve bir anada kitabın zamanına geçit yapmanızı sağlıyor.
Kitabın benim için farklı yere sahip ve bitirmem zor oldu açık söylemek gerekirse kitap benimle farklı ille bile gezdi :) .
Hem tarih hem aşk ve güzel anlatımda olunca kitabı elinizden bırakası gelmiyor açıkçası.
Alıntı :
Birileri bizden fırtına bekliyor, onlara gökkuşağı vermeye hazır mısınız?
Alıntıda anlatıldığı gibi sizden olumsuzluk ,mutsuzluk isterken onlara tam tersini verin !
İnsan hiç tanımadığı birini nasıl özlerdi?
Gör BeniAkilah Azra Kohen · Everest Yayınları · 202016,8bin okunma
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Sevgili Arkadaşlar,
Sizlerden bir ricam var...
Bilen arkadaşlar vardır belki Pink Floyd'un ünlü şarkısı The WaII'ın haklarını Roger Waters iki seneliğine Türkiye'deki İstanbul Zihinsel Engelliler İçin Eğitim ve Dayanışma Vakfı
İZEV'e verdi ve Türkçe sözler yazıldı. Selda bagcan, Funda arar, Kubat gibi sanatçılar seslendirdi.
Video şu anda 4.1 milyon izlendi,eğer 10 milyon izlenme alırsa; Engelli Dostlarımız için kendileri tarafından bir yaşam köyü kurulacak.
Yapmanız gereken tek şey videoyu izlemek ya da izlenme sayısının artmasına yardımda bulunmak. Linkteki videoyu elinizden geldiğince etrafınızdaki herkese ulaştırıp izlemelerine vesile olup bu yaşam köyünün kurulmasına destek olursanız gerçekten çok sevinirim 😌
Selamlar saygılar 🎈
youtu.be/3dnzLM_N-2Q
Canı cehenneme rahat uyuyanın
Kapısını örtenin perdesini çekenin.
Yüreği yalnız kendiyle dolu
Duvarları ancak çarpınca görenin.
Şükrü ERBAŞ
21 Kadın rahat uyuyamamış. Kapısını örtüp perdesini çekmemiş. Yürekleri yalnız kendileriyle dolu değilmiş. Duvarları çarpmadan önce görmüş.
Sonra gördüklerini göstermek için kalemi eline almış. Kalem