Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alın size film. Uzun uzun yazmakla uğraşamam mis gibi film. Gazetecilik medya ve haberin önemini anlatıyor işte.
''Ben gazetecileri sözün rençberleri, sözün işçileri sa­yarım. Gazetecilik, ancak tutkuyla yapıldığı zaman edebi­yat düzeyine yükselir.''
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
Spoiler içerir!...
A) Postman TV öldüren eğlence kitabını esprili yöntem olarak gören 2 faktör; 1- İroni: Postman, televizyon ve popüler kültürün etkilerini eleştirirken ironi kullanır. Televizyonun bilgi alışverişini basitleştirdiği ve kamusal tartışmalardaki kaliteyi düşürdüğü konusunda sık sık ironik bir tavır takınır. Bu yaklaşım, okuyuculara mesajı daha etkili
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2020598 okunma
214 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Mevsim Yas - Mehtap Ceyran
Kitap: Mevsim Yas Yazar: Mehtap Ceyran Yayın Bilgileri: Sel Yayıncılık- 2017- 4. Baskı Doksanlar bir yandan binlerce faili meçhul ve öte yandan doksanların acılarından bihaber kendi dünyasında kendine meçhul bir insan topluluğunun yıllarıdır. Bir yanda büyük nostaljilerimiz; kasetler ve onları kalemle sarmak, walkmanlerle müzik dinlemek, tetris
Mevsim Yas
Mevsim YasMehtap Ceyran · Sel Yayıncılık · 20171,490 okunma
Atsız'ın Dostları ve Ziyaretçileri: Türk milliyetçiliğinin "uyutulma dönemi"nde Atsız'ın da faaliyetleri sınırlıdır. Günleri, yollarda ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde geçmektedir. Tanıdıkların, kendisini merak eden Türkçülerin ziyaretlerinin de ardı arkası kesilmemektedir. Ya bilhassa öğle tatillerinde kütüphanede, ya da
Atsız'ı görmek bende bir tutku hâline gelmişti
"Atsız, 1952'de öğretmenlikten alınıp da kütüphanede bir memuriyete tayin edilince, onu ya evinde ziyaret ederek, yahut da çalıştığı yere, Süleymaniye Kütüphanesi'ne giderek görebiliyorduk. Ev ziyaretleri daha çok özel bir mânâ taşıyor, bazen önceden sözleşerek gerçekleşiyor ve daima uzun sürüyordu. Süleymaniye Kütüphanesi kısa ve habersiz görüşmeler için daha uygundu. İstanbul Hukuk Fakültesi, Süleymaniye Kütüphanesi'ne çok yakındı. Belki birkaç yüz metre. Ben, 1955'ten sonra Hukuk Fakültesi'nde okuyor ve bir taraftan da gazetecilik yapıyordum. O zaman dersler öğleye kadardı. Ders saatleri tamamlanınca -hele gazetede acele bir işim de yoksa Atsız'a uğrayıp onu görmek bende bir tutku hâline gelmişti." (Deliorman 2013: 205-206).
Reklam
Bu düşünce sahiplerini kitaptan çekip alabilecek kadar gelişelim artıkkk
''Televizyonların bir zamanlar en fazla izlenen programlarının belgeseller olduğu ne çabuk unutuldu... Şu anda kanallarımızda kaç tane belgesel kaldı?.. Ama öyle ya belgesellere niçin masraf edilsin ki!.. Söyler misiniz sayın medya patronları: İnsanlara bir şeyler verebilmenin ve insanlarla bir şeyler paylaşabilmiş olmanın huzuru içinde misiniz?... O her zamanki haber yorumlarınızla... O her zamanki arabesk anlayış ve müziklerinizle insanlara neler verebildiğinizi düşünüyorsunuz, iç sıkıntısı ve karamsarlıktan başka?... Yarışma programlarınızla her gün birkaç kişiye ev ya da araba kazandırmak mıdır yayıncılık?... Yoksa herkezi tabak çanak sahibi yaparak, bisikletlere bindirmek midir gazetecilik?... Kusura bakmayın ama dost acı söyler: Bu halinizle gazetecilere değil daha çok işportacılara benziyorsunuz...''
160 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
İstanbul’da gazetecilik yapan İbrahim, bir sabah, çocukluk arkadaşı Hüseyin’in ölümünü haber masasında buluyor. İşte bu ölüm, İbrahim’i neredeyse tüm bağlarını kopardığı köklerine, Mardin’e doğru bir yolculuğa çıkarıyor ve Meleknaz’la tanışmasını sağlıyor. İbrahim, ölmüş arkadaşının sevdasını devralır gibi Meleknaz’a âşık oluyor ve giderek Hüseyinleşiyor. Huzursuzluk, bir yandan Ortadoğu’nun en insafsız hallerini, savaşı, yokluğu, mülteci kamplarını ve kadın düşmanlığını gözler önüne seriyor; diğer yandan Mezopotamya topraklarının geçmişine ve bugününe empatik, sorgulayıcı bir bakış sunuyor. İnsan doğası üzerine destansı bir anlatı sunan Livaneli, asırlardır bu coğrafyada yaşayan halklara, tarihlere, inançlara ve hikâyelere ses veriyor.
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
Huzursuzluk
Huzursuzluk
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,5bin okunma
Takvim-i Vekayi ile Türkçe gazetecilik başlamış ve devlet bir basın organı aracılığıyla tebasıyla ilişki kurmuştur. Bu girişim büyük Petronun yüzyıl önce çıkardığı Vedemosti gazetesiyle biçim ve öz olarak büyük benzerlik içindedir.
Sayfa 54 - TimaşKitabı okuyor
Gazetecilik mesleğini seçmemde biraz "özgür Filistin" hayalinın etkisi de vardı. O topraklara gitmeden önce Libya'dan, Yemen'den, Suriye'den ve Irak'tan geçtim. Adım attığım her ülkede "adaletle" habercilik yapmaya çalıştım. Zor oldu. Gaz ze'nin barut kokan havasını solumak için ise ömrümde çeyrek asır devirmem gerekecekti. Ve her gün yanımda taşıdığım "özgür Filistin" hayalini Or tadoğu'da yırtılan cebimden düşürecektim.
Reklam
Ötekilerden ayrılmış olmayı istemiyordum, ama şimdiden bu ayrılığın ta içinde yaşıyordum. Bu ayrılışın niçin olduğunu anlamıyordum bile. Hayata anlaşılmaz deme cesaretini o zamanlar henüz kazanmış değildim. Şimdi sorunu sadece derin derin düşünerek bitirmeyi ümit ediyordum. Bu kibrin ta baştan beri benim özümün bir parçası mı olduğunu yoksa sadece -gazetecilik yoluyla- kendi doğumunu mu bekledigini anlamak istiyordum.
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bukowski'den Alaycı Bir Manifesto - Factotum
Henry Chinaski, Los Angels Üniversitesi Gazetecilik mezunu bir adamdır. Henüz 22 yaşında; ucuz, dandik bir bavulla yollara düştüğünde ailesinin tam tersi isteklere sahip olmak istediğini biliyordur. Sarhoş olup, bar köşelerinde berduş içkileri içerken hayatına bazen arzuladığı bazen de onu iğrendiren kadınlar girer. Chinaski o kadar çok işe girer çıkar ki bu bir yandan hayatı tanımasına bir yandan da anlamasına yol açar. Ama iş anlatmasına gelince... Yazar olmak. Tek istediği bu. Ama bir yandan aylak işler de yakasını bırakmaz. O da 3-4 gün yaşadığı bataklık gibi Otellerde sızar kalır. ''Rafflesia'' cinsi bitkiye benzetiyorum ben Chinaski'nin yaşadığı hayatı. Bitki koktukça Henry ona çekildi. Bazı insanlar çürümeden etkilenir ve kendisi de çürümenin bir parçası olur. Ama yollara düşmekten vazgeçmemesi benim gözümde önemli bir durum. Yazar, hayatının adeta bir bölümünü yansıtan yüce
Charles Bukowski
Charles Bukowski
sabahın köründe kalkıp zengin insanlara yalakalık yapan bir çalışma sistemine başkaldırı yazmış. Tarihsel gelir eşitsizlik oyunlarını göz önüne sermiş. Okuyun derim kitap dostları.
Factotum
FactotumCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20202,885 okunma
238 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Hayat her zaman çok istediğimiz, arzuladığımız her şeyi bize vermiyor; kabul etsek de etmesek de hayat bazen istediklerinizin tersi şeyleri de önümüze koyabiliyor. Oysa dışımızda akıp giden bambaşka bir dünya daha vardı. Ve çoğumuz bu dünyanın içindeki sefaleti, yıpranmışlığı, yoksulluğu, çaresizliği ve unutulmuşluğu göremiyorduk. Ten rengi ister beyaz ister esmer olsun. Gittiği ibadethane ister cami ister kilise olsun. Bu ülke tüm renkleriyle bir bütündür. Arada sırada birbirimize kırılabilir, kızabilir hatta birbirimizi dövebiliriz ama bize dıştan gelebilecek her türlü saldırıda tek yürek olmayı da biliriz. İşte sınırda yaşayan insanların hayatlarından bu dersi çıkardım. Varlıklı bir ailenin kızı olan Adelya'nın hayali gazeteci olmaktır. Hayali olan gazetecilik bölümünü kazanır. Fakat istediği şehirde kazanamaz ama hayallerini ertelemek istemez ve okumak için hiç istemese de Van'a gelir. İlk zamanlarda şehre insanlara büyük bir ön yargıyla yaklaşır. Hepimizin bazen bu hayatta ön yargıları yok mu. Adelya şehre karşı olan ön yargısını kırabilecek mi? Van'da neler yaşayacak. Nasıl dostluklar kuracak. Ben yazarın kalemini çok seviyorum. Van'ın tarihi turistik yerlerinin de anlatıldığı bu kitabı ben çok severek okudum. Sizlerede okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Yedi Kilise
Yedi KiliseSelami Çınarcı · Kitap Müptelası Yayınları · 202337 okunma
Bir zamanlar gazetecilik yapan Joseph Goebbels savaş sırasında basının bağımsızlığını kaybetmesi hakkında günlüğüne (14 Nisan 1943) şunları yazmıştı: "İçinde biraz onur kırıntısı kalan herkes gazeteci olmamak için büyük çaba sarf edecektir".
Pan Yayıncılık
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.