Bir birinizi uyandırın!
Neden büyük ırmaklardan bile heyecanlıydı
Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak.
İsmet Özel
Gece vakti bir dostu Namaza kaldırmaktan daha heyecanlı ne olabilir?
Allah dostu olun.
Kâfirleri bırakıp müminlerle dost olun.
Müminler bir birinizle dost olun, bir birinizi sevin, dinleyin, incitmeyin...
Müslümanlar, bir birinizi uyandırın!
Namaza
Esselamu Aleyküm Rahmetullahi ve Berakatuhu.
Son zamanlarda açık bir şekilde şer odaklarının planlarını bir bir ortaya çekinmeden çıkardıklarını görüyoruz. Bunları yaparken toplumların çok güvendikleri demokratları ile yapıp ve hatta onların eli ile planlarını yasalaştırarak güvence altına almaya çalıyorlar. Toplumun Geç olmadan artık uyanması gerekiyor. Yoksa uyandıklarında modern köleler olarak hayatlarına devam edecekler.
Uyanış için: TEVHİD ve Sünnet e sarılmalıyız.
Tüm TAĞUT'lara karşı "La" diyerek, itiraz etmeli! Ardından "İllallah" diyerek, Güç ve oteritenin ve Hüküm koyma yetkisinin yalnız ve Yalnızca Allah azze ve Celle ye ait olduğunu haykırmalıyız!
Bizler kulluk etmemiz için yaratıldık!
Bu kulluğu TAĞUT'lara değil,
Şanı yüce olan Allah azze ve Celle ye karşı yapmalıyız.
Ancak o zaman hem bu dünyada hem ahirette izzetli olabiliriz...
✒️✒️ 
MİNEL KALBİ
Şiirsel Fallar
Temmuz ayı etkinliği.
#129670058
Bir yaprakta uyanmışlığını farketmek kadar hissiz bir boşlukta yüzüyordu bakışlarım, ucundan;en baştan, dışarıya, dalına en uzak yerden başlamıştı sararmaya. Köklerine en yakın yerde muhafaza ediyordu yeşilliğini. Ve "kahverenginin vazgeçilmez varlığına dönüyorum," dercesine
Uyanış
Yirmi sekizinci yaşımdan yazıyorum ya da yirmi dokuz.. insanları iyileştiren onların yüreğine dokunan bir yanım var ve bununla yıllarca gurur duydum. Hatta birkaç dakika öncesine kadar da gurur duymaya devam ediyordum. Uyanışım okuduğum bir kitap sayesinde oldu. (Umarım uyanmışımdır.) İnsanlara koşturmaktan kendime geç kalmışım ve nasıl olsa hallederim diyerek kendimi hep ihmal etmişim. Dünyaya bir kere geliyorum ve dolu dolu yaşamak istiyorum. Rabbimin bana çizdiği o muazzam çizgi içerisinde dolu dolu.. yaşamaya bugünden başlıyorum. Biraz mola.. kendimi tanımalı ve omuzlarımdaki yükleri birer birer özgürleştirmeliyim. Yüreğime derman olmalıyım. Acele etmeden sakince kendime yetişmeliyim. Henüz yolun başındayım ve gidecek yolum çok. Kendimi seviyorum kusurlarımla birlikte. Kimseye ne güzellik borcum var ne de mükemmellik. Ben ağrılarımla ve gülüşlerimle var oldum. Canım kendimin omzuna bir kelebek kondurup dinlemeye gidiyorum sessizce dünyayı.
Ne güzel bir benzetme...
…Çünkü sabah, günün gençliğidir; her şey neşeli, ferah ve kolaydır: Kendimizi güçlü duyumsarız ve tüm yeteneklerimiz tam bir düzen içindedir. Sabah saatlerini geç uyanarak kısaltmamak, uygunsuz işlerle ya da konuşmalarla harcamamak gerekir; sabahı yaşamın özü olarak görmek ve bir ölçüde kutsal saymak gerekir. Buna karşılık, akşam, günün yaşlılığıdır: Akşamları bitkin, boşboğaz ve dikkatsiz oluruz. Her gün, küçük bir yaşamdır, her uyanış ve yataktan kalkış küçük bir doğumdur, her taze sabah küçük bir gençlik ve her yatağa gidiş ve uyuyuş küçük bir ölümdür.
Sayfa 150Kitabı okudu
Yer altından notlar 5
Sayın okuyan,size yine bu aralar içinde kendimi aradığım ruh halimden bahsetmek istiyorum.Bilerek değil ama,sanki beynimin içinde sebebi olmayan bir yangın var ve birilerine anlatmadan sönmeyecekmiş gibi hissediyorum.dün gece gıcırdayan bazanın bir köşesinde uzanmış simsiyah tavana bakarken yakaladım kendimi elimde de not defteri ve kalem...Tabi
Kader er ya da geç seni yakalar!
Okuduğumuz her kitap bizleri bambaşka karakterdeki insanlarla tanıştırmayı ve belki de hayatımız boyunca hiç gidemeyeceğimiz mekanlara gitme fırsatı sunuyor. Neticede hiçbir taşıtla gidemeyeceğimiz yolu, kitaplar sayesinde katedebiliriz.
Uğur Bingöl ün kaleminden çıkan 
Uyanış kitabı sayesinde farklı karakterdeki kişilerle tanışmanın yanı sıra onların ruhlarının derinlikleriyle tanışıp yolculuk yapma fırsatım oldu.
Bu yolculukta aslında Uğur Bingöl yazarımızın bize gerçekten anlamlı mesajlar verdiğini düşünüyorum. Çok spoiler vermek istemiyorum. Bu yüzden karakter ve olaylardan ziyade genel hatlarıyla bahsedecek olursam; şöyle ki bazen hayatımızda yaşadığımız olaylar neticesinde içimizdeki farklı "BEN" leri uyandırabiliyoruz. İçimizde aslında birden fazla ben var. Yeri geldiğinde biri baskın olup diğeri cılız kalabiliyor.
Çaresiz kaldığımız durumlarda kendimizi korumak adına vicdanımıza ses vermeden bir şeyleri maalesef ki daha da kötü bir duruma getirebiliyoruz.Ama şu var ki ne yaparsak yapalım Kader er ya da geç bizi yakalıyor. Bu yadsınılmayacak bir gerçek.
Bu bahsettiklerim Uyanış kitabından çıkardığım mesajlardı. Ve yazarın bu mesajlarını yeri geldiğinde üzülerek yeri geldiğinde gerilim yaşayarak ve özellikle de son sayfalarında tüyleriniz diken diken okuyor olacaksınız.
Ben Uyanış kitabının 
Uğur hocamın kaleme aldığı ilk eseri olmasına rağmen mübalağasız çok başarılı buldum.
Umut ediyorum ki böyle yazarlarımızın sayısı artar. Benim temennim toplumumuzda Uğur hocam gibi parlak isimlerin daha da keşfedilmesi yönündedir..
Şimdiden keyifli okumalar dilerim 1K:))
