Dünya edebiyatının en iyi eserlerinden olduğu varsayılan Suç ve Ceza’yı anlamak için Raskolnikov'un eylemlerini ve düşünsel formunu sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum.
# YÜZLERCE İYİLİK ELDE ETMEK İÇİN BİR KÖTÜLÜK YAPILABİLİR Mİ?
Raskolnikov'un maddi durumu oldukça kötüdür. Üniversite öğrencisi olan Raskolnikov, roman boyunca
YouTube kitap kanalımda Yuval Noah Harari'nin kitapları için hazırladığım okuma rehberini izleyebilirsiniz: ytbe.one/8wVLBr6aIg0
"Yaşamak için bir sebebiniz varsa her şeyle baş edebilirsiniz." Friedrich Nietzsche
Şimdi, başlığı gördün ve geldin. Bu yazının içeriğinde haliyle neler olacak diye merak ediyorsun. Hatta belki
Size verilen her şey dünya hayatının geçici zevklerinden ibarettir. Allah katında olanlar ise daha iyi ve daha kalıcıdır. Bunlar, iman eden ve rabbine dayanıp güvenenler içindir.
(Şûrâ, 42/36)
Sıradan bir gün telefonunuz çalıyor ve anne babanızın bir kazada öldükleri haberi veriliyor. Ne yaparsınız? Gözünüz kararır ve her şey bir anda tepetaklak olur değil mi? Dünyanız başınıza yıkılır. Peki bir şansınız olsaydı eğer zamanı tersine çevirmeyi ve her şeyin yine eskisi gibi olmasını ister miydiniz? Anne babanızın dirilmesini,
Hanım Demir'nın incelemesini görüp okumak istemiştim, incelmesi de gayet başarılı idi. Burdan ona sevgiler:)
#91122320
İnsanın, şöyle geriye dönüp bir sorgulaması gerekiyor, ne yaptım, neler yapacaktım, ne hallere düştüm? Bide bu güne bakmalı, ben ne haldeyim, ne yapıyorum, neler istiyorum,
Aşk neydi hakikaten? Bir kızın cemaline, gülüşüne tutulmak mı? Gözlerinde kaybolmak mı? Onun için uğruna ölmeyi göze almak mı? Çöllere düşmek, dağları delmek mi? Yoksa bunlardan hiçbiri değil de bu aşkın kaynağını keşfetmek miydi aşk?
Bu topraklardan nice âşıklar, âşık olduğunu sananlar; ölürüm, biterim, yanarım, yakarım diyenler geçti fakat
YouTube kitap kanalımda Martı Jonathan Livingston kitabını çizimlerimle yorumladım: ytbe.one/uBDduz00kx4
Bana gülüyorsunuz çünkü ben farklıyım, ben de size gülüyorum çünkü hepiniz aynısınız. Evet bu cümle, lisedeyken ergen zamanlarımızda hayata karşı atarlanmışken kullandığımız kapaklı sözlerden sadece biriydi. Ama bakın, bu sefer çok
"Çiçek açsın diye çabaladığımız şeylerin belki toprağı kurudur, belki de yanlış saksıdadır. Belki tüm çabamız sadece bizi yoruyordur. Kabullenmek lazım, görüneni görmek lazım. Burası dünya hepimiz gelip geçici misafirleriz."
““Frodo: Bunu yapamam, Sam.
Sam: Biliyorum. Her şey yanlış. Aslına bakarsan burada olmamalıyız bile. Ama buradayız. Büyük hikayelerdeki gibi, Bay Frodo. Gerçekten önemli olanlarda. Karanlık ve tehlikelerle dolu olanlarda. Ve bazen sonunu bilmek istemezdiniz. Çünkü sonu nasıl mutlu olabilirdi ki? Bu kadar kötü şey olmuşken dünya nasıl eski haline dönebilirdi ki? Ama sonuçta, bu gölge, sadece geçici bir şey. Karanlığın bile sonu gelecek. Yeni bir gün doğacak. Ve güneş parladığında gün daha da aydınlanacak. Böyle hikayeler sizde yer edenlerdir. Nedenini anlayamayacak kadar küçük olsanız bile bir anlamı vardır. Ama sanırım Bay Frodo, ben anlıyorum. Artık biliyorum. O hikâyelerdeki insanların geri dönmek için pek çok şansı vardı ama dönmediler. Devam ettiler. Çünkü bir şeye tutunmuşlardı.
Frodo: Biz neye tutunuyoruz, Sam?
Sam: Bu dünyada iyi bir şeyler olduğuna, Bay Frodo... ve bunun için savaşmaya değer.” Dünya korkunç bir yer ama aynı zamanda iyiler de çok. Peki ne zaman birleşecekler?
“Herşeyin manasız olduğunu söylediğimiz anda manalı bir söz söylemiş oluruz.”
Albert Camus
Merhabalar;
Kitap bitti, ben uzay boşluğuna bırakılan terlik gibi yerçekimsiz ortamda savruluyorum. Öncelikle size Murat Menteş'i tanıtmalıyım. Kendisiyle yollarımız 2005 yılında Afilifilintalar adlı internet sitesinde kesişti. Bir kaç blog yazısı hoşuma
*"İnne meıye Rabbi, seyehdin!”*
Bu Ayet-i Celile’yi dağlara taşlara haykırmak, her gördüğüm yere yazmak istiyorum BÜYÜK HARFLERLE..
*"İNNE MEIYE RABBİ, SEYEHDİN..!”*
Belki bir çoğumuz ilk defa işittik, Rabbimizin bize böyle bir vahiy indirdiğini..
Belki yüzlerce mukabeleye gittik, defalarca kendimizde okuduk ama birazdan ilk defa