İyi insanların devri...Yetimlerin ortada kalmadığı, mahalle kültürünün yozlaşmadığı, babacan kabadayıların devri... Etrafında oturan herkesin menemene ekmek bandığı, yemeklerin dibinin sıyrıldığı devir... Düşene el uzatılan, evsize ev olunan devir... Kötülerin azınlık devri... Üç sevda vurgunu, bir felek vurgunu... Ah be usta nerden bulup
Yaşar Kemal bu eserini yazarken karakterleri eserin yazıldığı dönemin iyi ve kötü insan profillerinden seçerek oluşturmuş gibi geldi bana. Bu profiller, zannediyorum ki dönemin Türkiye’sini, günümüzden anlayabilmek adına okur nezdinde büyük bir öneme sahip olsa gerek.
Usta kalemimizden söz bahsi açalım isterim; Yaşar Kemal okuyan okurun genel
Geçmiş tarihte de, günümüzde de ve hatta gelecekte de din her zaman politik emeller için kullanılacaktır. İnsanların bu manevi duygularını kendi emelleri için kullananlar her zaman çıkacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi "Bizi yanlış yola sevk eden habisler, biliniz ki çok kere din perdesine bürünmüşlerdir."
Kitaptaki
Geçmiş ve gelecekle ilgili bir sürü konunun muhakemeler süreci için insan yalnız kalmaya ihtiyaç duyar sanırım. Bir de paylaşılmayan bir hüzün olduğu zamanlarda başlar yalnızlık ve tüm bu süreçler sonucunda insan biraz daha büyür...
40 yaşını geçmiş bekar bir abi var, WhatsApp durumuna şöyle yazmış:
Yaş geldi kırka sırtımda yok bir hırka
Ne at var ne avrat
Ne ev var ne evlat
Gelip geçiyorum bu dünyadan..
Muhtemel sonumuz shshshs
Sabah sabah sinirlerim bozuldu shshs
Çok bilinen, hakkında fazlasıyla yazılan bir eser. Okumakta biraz geç kaldığımın farkındayım, ama başyapıt diye bir şey varsa o da
Kör Baykuş’tur.
Modern İran Edebiyatından farklı bir kitap.
Sadık Hidayet ile tanışmam bu kitap sayesinde oldu. Biyografisinden ve kitaptan anladığım üzere, yazar hayatı boyunca kendini bir yere ait hissetmemiş. Hayatı
Yolunu değiştirmeden devam ettiğin sürece
Ne kadar yavaş gittiğinin önemi yoktur..!!!
Kaplumbağaya sormuşlar
Buradan karşı köye ne kadar zamanda gidersin diye ?
Kaplumbağa cevap vermiş :
Yağmuru çamuru rüzgârı inişleri çıkışları hesap ettim.
Üç günlük yol ama ben altı günde giderim demiş..
Altı gün geçmiş ama kaplumbağa karşı köye halen gidememiş .
Aramışlar taramışlar yolun yarısında bulmuşlar kaplumbağayı
Hayrola demişler; üç günlük yolu altı günde bile gelemedin
Kaplumbağa şöyle cevap vermiş:
Sormayın arkadaşlar yağmuru çamuru inişi yokuşu hesap ettim.
Ama kötü insanları hesap edemedim.
Ne zaman hızlı ilerlemeye başlasam tutup ters çevirdiler.
Allah ilerlemek isteyen iyi insanları kötü insanlardan korusun..🌼
Uçurumun kenarına gittiğinizde o çok sevdiğiniz şey için neyi aşağıya atarsınız? Neyi feda edersiniz? Dileklerinize dikkat edin... Ya olursa?... Büyü Dükkanı. Sade bir anlatım, farklı bir teknik. İnsanı istekleri hakkında düşünmeye sevk ediyor. Kitabı okuduktan sonra uğruna neleri değiştiririm dediğiniz tutkularınızı tekrar düşüneceksiniz. Geçmiş ve geleceği birbirinden ayıran tek çizgi, içinde bulunduğumuz andı ve biz çizgiden çok, onun birbirinden ayırdıklarıyla ilgileniyorduk... Oysa geçmiş, uğurladığımız bir misafir, gelecek ise henüz tanımadığınız bir yabancıya benziyordu. İkisi de bizden değildi. Bizden olmayanlarsa dikkatimizi her zaman daha fazla çekmişlerdi. Herkesin kendinden mutlaka bir şeyler bulabileceğini düşünüyorum, tavsiye ederim.#Huzur#Kitap#Kahve#