Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
TOPLU CEVAPLAR İddiaların aksine: 1- Said Nursî'nin İstanbul'a geliş yılı 1907 2- Said Nursî'nin Nutuk'u 1908'de basıldı 3- Said Nursî, A.Hamid'e hakaret etmedi 4- Said Nursî, SultanReşat'tan para almadı 5- SaidNursî, Urfa'ya giderken Ankara'ya uğramadı (Fesubhanallahil-azim; onca yalana bunca insan
Gelecek için değil geçmiş için ağlıyorum. Ağlayan ben değilim, hatıralarım…
Reklam
Biliyor musun? Okyanuslarda İnsanı yüzdüren ağaçlara "Gemi" ismini veren benim. Zaman ne olursa olsun; geçmiş gelecek veya şimdiki an, benim rotam sensin Sevdam.
“Oysa bize hem gelecek hem de geçmiş işkence eder.”
Yaşamak elindeyken bugüne bugün, Ne diye bırakır, yarını düşünürsün? Geçmiş, gelecek, kuru sevda bütün bunlar; Kadrini bilmeğe bak avucundaki ömrün.
"Geçmiş, gelecek içinde saklayan sırlarla dolu bir aynadır. Eğer o aynaya yeterince bakarsan zamanın sırrını da görürsün, hayat manasını da…"
Reklam
Gelecek, bazıları için, hakikaten de uzak bir hatıradan ibarettir. Böyleleri açısından varoluş, hayatın meşum bir noktasında, şimdiki zamandan ileriye doğru uzanan bir yol olmaktan çıkıp onları geçmiş ile gelecek arasına sıkıştıran bir hapishaneye dönüşmüştür. Bu, trajik bir hal midir? Herhalde öyledir.
Geçmiş yok sayılabilirdi belki; pişmanlıkla, inkarla, unutarak yapabilirdi insan bunu. Fakat gelecek kaçınılmaz­dı.
Madem hakikat budur ve madem geçmiş musibet saatleri, elemleri ile beraber ma'dum ve yok olmuş ve gelecek bela günleri, şimdi ma'dum ve yoktur ve yoktan elem yok ve ma'dumdan elem gelmez. Mesela, birkaç gün sonra aç ve susuz olmak ihtimalinden, bugün o niyetle mütemadiyen ekmek yese ve su içse ne derece divaneliktir. Sözler
Reklam
İnsan için hareket kaçınılmaz olarak geçmişten geleceğe doğrudur. İçimizdeki geçmiş sürekli olarak dışımızdaki gelecek olacaktır. Buna mukabil gelecek bizim bünyemizde geçmişimiz tarafından biçimlendirilmiş bir taslak olarak yaşadığı için her geleceğe doğru yöneliş hep içimizde tasarım olarak biçim kazanmış geçmişe bağlanma çabasını temayüz ettirecektir. Geçmişin baskısıyla öne doğru atılırken, bu atılım içinde geleceğin kuvveti altında geçmişe bağlanırız.
"insanların"şimdiki zamanı akıp giden geçmiş gelecek doğrultusu üzerinde bir ân, bir uğrak değil, ilahi ve insani ve ruhani ve cismani varoluşun bütün eksenleri ile birbirine geçiştiği" imkân" süresi,"imkân" yeridir.
Geçmiş zaman denilen şey olup bitmiş değildir. Faulkner 'ın kelimeleri ile söylersek" Geçmiş ölü değildir, geçmemiştir bile." Bu sözlerin anlamı daha açık şöyle dile getirilebilir belki: belli bir anı yaşayan insan geçmişi canlı olarak bünyesinde bulundurur, geçmiş bulunan her şey an be an şimdiki zamanı anlamlandıran bir vakalar zenginliğidir. Öte yandan gelecek de kendisine karşı duyarsız olduğumuz bir şey değildir. Henüz gelmediğine göre bilgimizin olmadığı bir kavram değildir gelecek, bizim şimdiki zamanda elimizde tuttuğumuz bir takım tavırların serpilişi olduğunu bildiğimiz bir zaman parçasıdır.
Hayali diyaloglar vol2
James Joyce: Ah, güzel bir gün, değil mi? Kelimelerin dansıyla dolu dünya... Sade: Ah, James, ne kadar naifsin. Kelimelerle dans ederken, ben onları yatağa atmayı tercih ederim. James Joyce: Ah, cinselliğin sıradışı dansıyla ilgili yazabilirdiniz belki de. Ancak sanatın yatağı, sayfalar arasında gizlenen gizemlerle
#kitapvecayy_
" Allah'ım, geçmiş ve gelecek günahlarımı, açıktan ve gizliden işlediğim günahları ve benden daha iyi bildiğin günahlarımız bağışla,öne geçiren ve geride bırakan Sensin. Senden başka ilâh yoktur. "
Sayfa 134
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.