Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Evlâdım, ben geçmişe ağlamıyorum; zira artık geriye dönüş yok. Ben asıl bundan sonrası için ağlıyorum;
Sayfa 103Kitabı okudu
Muhammed Abdü'l-Vahhab, İbn Teymiye ve Birgili Mehmed ile çağdaşlarının çoğunun benimsediği İslam'ın doğru yoldan sapmış olduğu düşüncesini paylaşıyor ve bundan dolayı derin bir elem duyuyordu. Her üçü de Müslüman olmanın ne demek olduğunun cemaatteki herkes için net olduğunu düşündükleri Hz. Muhammed ve sahabeleri dönemine büyük bir
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
“Uzun zaman öncesini capcanlı korurken geleceği katiyen kaydetmemekte ısrarcı. Sanki benim için bir gelecek olmadığını yineleyerek beni uyarıyormuş gibi hissediyorum. Sürekli düşünüyorum da, gelecek yoksa geçmişin de bir anlamı yokmuş gibi. Odisseus’un seyahatini düşünüyorum, o da öyleydi. Odisseus kendi topraklarına dönerken nilüfer çekirdeği yiyen insanların adasına uğrar. Oradaki insanların nazikçe ikram ettiği nilüfer çekirdeğini yedikten sonra memleketine dönmesi gerektiğini unutur. Sadece bu da değil, adamları da unuturlar. Neyi? Amaçları olan “eve dönüş”ü. Memleket geçmişe aittir ama oraya dönüş planı geleceğe. Sonrasında da Odisseus tekrar tekrar unutmakla mücadele eder. Sirenlerin şarkılarından kaçar, onu sonsuzluk boyunca bir yerde alıkoymak isteyen Kalipso’dan da kurtulur. Sirenlerin ve Kalipso’nun istediği şey Odisseus’un geleceği unutup şu ana çivilenmesidir. Ama Odisseus sonuna kadar unutkanlıkla savaşarak geri dönüşünü planlar. Sadece bugünde kalmak hayvan misali yaşanan bir hayata gerilemek demektir. Tüm hafızasını kaybedene daha fazla insan denemez. Şu an, geçmişle geleceği bağlayan bir temas noktası sadece, ama şu anın kendisi tek başına hiçbir şey değil. Ağır demans hastasıyla bir hayvan arasında ne fark var? Hiçbir fark yok. Yiyip sıçıp gülüp ağlayıp böyle böyle ölüme varılır. Odisseus bunu reddetmiştir. Nasıl? Geleceği hatırlayarak, geçmişe doğru ilerleme planlarından vazgeçmeyerek.”
Sayfa 110 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Geçmişe dönüş her zaman masum değildir. Geçmiş, tehlikeli bir yer olabilir.
Sayfa 251 - metisKitabı okudu
Dinlerin Problemi
"Modern dünyada var olma ve tutunabilme sorunu dinlerin en büyük problemidir. Yaşayan sürecin arkasında kalmama, ilerisine de geçmeme (zira bu belli bir formatta düşünme ve hareket etmeyi dayatacaktır) ama olayların işleyiş sürecine katılarak yön verme çabası dinleri güncelleştirecek ve mensuplarını geleceği geçmişe kurma gibi bir hayalden kurtaracaktır."
Sayfa 64 - OttoKitabı okudu
Yoga bir içe dönüştür. Tamamen dönüş hakkındadır. Geleceğe doğru ilerlemediğin ve geçmişe doğru hareket etmediğin taktirde, kendi içinde hareket etmeye başlarsın.
Reklam
Tarih gerçekten tekerrürden ibaret galiba
"Evlâdım, ben geçmişe ağlamıyorum; zira artık geriye dönüş yok. Ben asıl bundan sonrası için ağlıyorum; tabii eğer sana hayatını bağışlarlar da İspanya yarımadasında olanları görebilirsen. Kur'an'ın yüzü suyu hürmetine duam o ki, bu sözlerim boşa çıksın. Hiçbiri benim tahmin ettiğim gibi olmasın. Buna rağmen, dinimiz öylesine zayıflayacak ki insanlar "Müezzinin sesine ne oldu?" diye soracaklar. Atalarımızın dini nereye gitti diyecekler. Kalbinde acıma hissi olan insanlar için bu o kadar ağır ve acımasız bir şey ki... Beni en çok endişelendiren şey, bir gün müslümanlar, hıristiyanlardan ayırt edilemez hale gelecekler; onlar gibi giyinecekler ve onların yediklerinden içtinap etmeyecekler. Allah'tan niyazım o ki (müslümanlar) en azından (hıristiyanların) yaptıklarını yapmasınlar ve onların dinlerini kalplerine taşımasınlar..."
Sayfa 102Kitabı okudu
Fransız Devrimi sonsuza kadar yinelenecek olsaydı, Fransız tarihçileri giderek daha az gurur duyacaklardı Robespierre'le. Ama bir daha asla geri gelmeyecek bir şeyi konu edindikleri içindir ki, devrimin kanlı yılları yalnızca sözcük, kuram ve tartışma olup çıktı, tüyden daha hafif bir şey oldu, hiç kimseyi korkutmuyor artık. Tarihte yalnızca bir kere karşımıza çıkan Robespierre'le, Fransız kelleleri uçura uçura sonsuza kadar dönüp dönüp yeniden karşımıza çıkan Robespierre arasında dağlar kadar fark vardır. Ebedi Dönüş düşüncesinin bize eşyayı olduğundan farklı gösteren bir bakış açısı sağladığında anlaşalım o halde; doğasındaki geçiciliğin getirdiği hafifletici koşul olmaksızın belirir eşya. Bu hafifletici koşul bir yargıya varmaktan alıkoyar bizi. Öyle değil mi; ömrü uzun olmayan, geçip gitmekte olan bir şey konusunda nasıl yargıya varabiliriz ki? Çözülüp yok olmanın günbatımında her şey, hatta giyotin bile bir geçmişe özlem perdesine bürünür.
Sayfa 12 - İletişim Yayınları, 41. BASKI, 2014Kitabı okuyor
Totaliter metinlerde sıklıkla yer alan kutsal geçmişe dönüş çağrısı, (firavun mısır dönemi, bin yıllık reich, August' un Roma imparatorluğu) faşistler in, devam eden sekülerleşme "bir dine inanıp ritüellerinden uzaklaşma" süreçlerini tersine çevirme girişimlerinin sinyalini veriyordu.
Geçmişe dönüş her zaman masum değildir.
Sayfa 251 - Geçmiş Zaman MakinesiKitabı okudu
Reklam
Geriye dönüş yoktur. Hayat her zaman geleceğe doğru ilerler, asla geçmişe gitmez. Sadece insanlar geçmişi düşünebilir. Bu yüzden idrak edilebilir ama hayata geçirilemez diyorum. Hayal edebilirsiniz, geri döndüğünüzü düşünebilirsiniz, buna inanabilirsiniz, geri dönmeye çalışabilirsiniz ama gidemezsiniz. Bu imkansız. İnsan ilerlemek zorunda. Ve ilerlemek, tam olmanın ikinci yolu.
Sayfa 135Kitabı okudu
Gülüyordun ama dudaklarının ucundaki hüzün çizgisi derinleşmişti. Aslında acı çekiyordun. Geçmişe dönüş kadar, günü yakalamanın ve geleceğe doğru yürümenin de artık imkansız olduğunu bilmek seni yiyip bitiriyordu.
Sürekli düşünüyorum da, gelecek yoksa geçmişin de bir anlamı yokmuş gibi. Odisseus'un seyahatini düşünüyorum, o da öyleydi. Odisseus kendi topraklarına dönerken nilüfer çekirdeği yi- yen insanların adasına uğrar. Oradaki insanların nazikçe ikram ettiği nilüfer çekirdeğini yedikten sonra memleketine dönmesi gerektiğini unutur. Sadece bu da değil, adamları da unuturlar. Neyi? Amaçları olan "eve dönüş”ü. Memleket geçmişe aittir ama oraya dönüş planı geleceğe. Sonrasın- da da Odisseus tekrar tekrar unutmakla mücadele eder. Sirenlerin şarkılarından kaçar, onu sonsuzluk boyunca bir yerde alıkoymak isteyen Kalipso'dan da kurtulur. Sirenlerin ve Kalipso'nun istediği şey Odisseus'un geleceği unutup şu ana çivilenmesidir. Ama Odisseus sonuna kadar unutkanlıkla savaşarak geri dönüşünü planlar. Sadece bugünde kalmak hay- van misali yaşanan bir hayata gerilemek demektir. Tüm hafızasını kaybedene daha fazla insan denemez.
324 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.