Yüzünde Bir Yer, birden fazla bakış açısıyla bakılmaya açık bir eser. Bu, elbette ki bütün eserler için geçerli bir kuraldır. Bırakın kitapları, dünya için de böyle değil midir? Dünya bizim gördüğümüz kadar vardır. Üstüne üstlük, bu görme 'açısındaki' anlam yükleme işi de yine kişiden kişiye değişebilir bir olgudur. Fakat, Yüzünde Bir Yer'de bu
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında.
Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
9. BÖLÜM
SONSUZ SABIR
Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti.
Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Bir sonucun nedeni olarak gösterilenin arkasındaki görünmeyen gerçeği görme konusunda önemli örneklemeler yapan ufuk açıcı bir kitap. Şu eleştiriyi yapmadan geçemeyeceğim; bu kitabı tavsiye üzerine almış olmasam, kapak görselinden dolayı elimi bile uzatmazdım, güzelim kitaba ucuz bir hava katmış.
Kitabı, başlangıcından itibaren ele almamız gerek. Osmanlı için yazılan kitaplarda direkt olarak Padişah ve hikayelerine girişler yapılıyor ve bunu yapanların çoğunu da okurken insan ister istemez hani güzel bir başlangıç bekliyor. Bu kitap oan sahip. Güzel bir önsöz, hem Bizans, hem Osmanlı, hem Batılı hem de Günümüz tarihçileri kâle alınarak
Çok Okuyan Değil Eleştirel Okuyan Bilir
Çok kitap okuduğu halde düşünce anlamında sığ kalmış insanlar vardır. Bir dönem bakarsınız bir kişiyi kendisine önder edinip papağan gibi onun sözlerini tekrarlar, bir başka dönemse farklı bir kişinin peşine düşüp bu sefer onun düşüncelerini tekrarlamaya başlar. Duyduğuna hemen inanan, bir fikri körü
Başlamadan önce şunu söyleyeyim harika bir kitap..
▪️Bundan birkaç gün önce, "Ulu önder Atatürk'ün desteği ve yardımıyla, Türk Ocağı Türk Tarih Heyeti'nin yazdığı ve ilk kez 1930 yılında yayınlanan "Türk Tarihinin Ana Hatları" adlı eseri okumuş ve sizlerle paylaşmıştım. Bu eserin etkisinde o kadar kaldım ki hemen Türk Tarihi ve
KADERE DAİR İKİ RİSÂLE (Abdülmelik b. Mervân'ın Hasan el-Basrî'ye Gönderdiği Mektup ve Hasan el-Basrî'nin Abdülmelik b. Mervân'a Gön-derdiği (Cevabî) Mektup). TAKDİM
Yayına hazırlayıp tercüme ettiğimiz bu Risâle, Hasan el-Basrî‟nin baĢta kader meselesi olmak üzere, temelde itikadî/kelâmî görüĢlerini içeren en önemli ve en meĢhûr ese-ridir. Bu
Dokuzuncu kural
Aklın tüm güçleri en basit ve en önemsiz şeylerin üzerine yöneltilmeli, gerçeği açıkça ve belirgin bir şekilde görme alışkanlığı yerleşene kadar orada uzun zaman durulmalıdır.
■ Ateşli bir şekilde savunulan görüşler asla iyi bir temele dayanmayan görüşlerdir; gerçekten de şiddetli duygusallık, görüş sahibinin rasyonel kanıtlardan yoksun olduğunun bir göstergesidir. Politika ve din konularındaki görüşler hemen hemen tümüyle aşırı duygusallık ile bağıntılı olan türdendir.
■ Araştırmacıların üzerinde anlaştığı konular
Birinci kitap "Piruze"yi okuduktan sonra devamı niteliğindeki bu kitabı da okumadan edemedim. Yaşanmış bir hayat hikayesi olması beni çok etkiledi. Sinan Akyüz bu kitabı yazarken Piruze'nin oğullarıyla da görüşmüş ve gerçeği bir de onların gözünden yansıtmış. Piruze bu ikinci kitabı okumamış; yaşadıklarını tekrarlamamak için sanırım.
#29166379 iletisinde yazılan hikayenin dördüncü kısmıdır. Bu kısmı https://1000kitap.com/muhayyelll_ ve
mithrandir21 yazmıştır.
10.
Profesör Alex'in yaşlı bedeni, daldığı derin uykuda büyük bir patlamayla sarsıldı ve uyku mahmurluğu ile açılan gözleri hızla etrafa bakındı. Saniyeler sonra