Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kendisini üstün bir varlık olarak algılayan kişi, çevresinden gelen en küçük bir eleştiriye bile katlanamaz. Gerçek benliğiyle yüzleşmesine neden olan durumları dünyanın sonu gelmişçesine yaşar. Bu nedenle gururunu incitebilecek bir durumla karşılaştığında ya da karşılaşmak üzere olduğunu hissettiğinde o durumdan kaçmaya çalışır. Kaçamadığı durumlarda ise değersizlik duygularının gerisindeki düşmanca eğilimler denetiminden çıkar ve gururuna darbe indirenlerden öç almaya çalışır. Bu tür bir gurur insanı kendisine yabancılaştırır ve kişilik bütünlüğünün bozulmasına neden olur. Gerçek benliğine karşı geliştirdiği nefret sonucu görkemli bir kişiliği benimsemeye çalışan insan bu uğurda sürekli ödün verir. Kendisi için daha önemli olan pek çok konuyu bir yana bırakarak tüm çabasını ve enerjisini yüceltmiş olduğu görüntüsünü sürdürebilmek için yaptığı gereksiz yatırımlarda kullanır. Verilen ödünlerse, kendine yönelik nefret duygularını pekiştirir ve bir kısırdöngünün yerleşmesine yol açar. Kişiliğini bütünleştirebilme çabası içinde, bazen olmak istediği kişiyle, bazen de hoşlanmadığı benliğiyle özdeşleşir. Ancak, hangi yöne giderse gitsin, ikisi arasındaki çatışmadan kurtulamaz ve bu durum ona acı verir.
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Yazarı Filistin, Kudüs için yıllardır tek kişilik hücrede, hapishanede yatan Kassam Tugayı Abdullah Galip Bergusi'dir. "Silahımdaki kurşunlar bittiğinde kalemimden başka kurşunun yoktur. Kurşun kalemim...Yazdım ve yazmaya devam edeceğim." diyen bir yazar. Yazarın okumuş olduğum 3. kitabıdır ve her kitabında gerçek yaşam öykülerini kaleme almıştır. Bu yazılanlar gerçekten yaşanmış mı diyeceğiniz dava adamı olan kişilerin dava hikayeleri'dir. Bu kitapta da Kudüs'e, Filistin'e davasına aşık, hayatını davasına feda etmiş esir bir komutan. İsmi 'Filistin' olmasına rağmen Filistin davasını dava edinmemiş avukat hanım. Olaylar komutan ve avukat çevresinde gelişen bir roman. Bu dava için nice hayatlar feda edilmiş ve ben ne yaptım, ne yapabilirim demekten kendini alamıyor insan. "Dondurma sevmem, bana ekmek gönder. Bana, yağ ve kekikli somun gönder. "
Filistin
FilistinAbdullah Galib Bergusi · Ekin Yayınları · 2023770 okunma
Reklam
Milena
"İnsan kendi eksikliğine katlanmak zorundadır, her an için; oysa iki kişilik eksikliğe katlanmak zorunda değildir. Gözler, yuvalarından çıkarıp atmak için yok mudur, ve kalp de aynı şekilde. Yine de durum o kadar kötü değil, abartı ve yalan bu, her şey abartı, yalnızca özlem gerçek, o abartılamaz. Fakat özlemin gerçekliği bile o kadar da onun kendi gerçekliği sayılmaz; daha ziyade, geri kalan her şeyin yalan oluşunun ifadesidir. Kulağa saçma geliyor ama öyle. Belki en çok seni sevdiğimi söylediğimde de söz konusu olan gerçekten sevgi değil; sevgi, senin içimde çevirip durduğun bıçak olman..."
Sayfa 221
“Aydın olmak, modaya uygun elbise, şapka ve kolalı gömlek giymek değildir. Aydın kesim, bir milletin beyni gibidir. Millet sizi iyi bir öğrenim gördükten sonra, bir maaşa konasınız, akşamları kahvelerde iskambil veya domino masasının başına geçip eğlenesiniz diye okutmamıştır. Bunu böyle yapanlar, gerçek aydın değildir. Bunu yapanlar, aydınların
Gerçekten gerçek olan gerçekler size acı veriyordu ve bir alternatife ihtiyaç duydunuz. Acılarınızın dineceği bir gölgelik, sizi sevilmemenin gurur kırıklığından, beğenilmemenin müthiş rahatsızlığından kurtaracak küçük bir koy. Sadece size ait. Kurallarınızın ve kanunlarınızın geçerli olduğu, kendi gerçekliğinizi kurabileceğiniz ve dilediğinize inanabileceğiniz...
141 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Sevgili Ebeveynler; Çocuğumuzun gelecekteki mutluluğu için pek çok fedakarlığı yaparız ve bu konuda da tüm olanaklarımızı seferber ederiz. Hayatımızın odağında çocuklarımız vardır ve çocuğumuzun mutlu olması için yaşarız. Çocuğumuzun geleceği için kendi rahatımızdan ve hayatımızdan fedakârlık ederiz. Ve tabii ki çocuklarımız geleceklerini
Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum · Real Yayınları · 200026,1bin okunma
Reklam
74 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
On İki Hayvanlı Türk Takvimi'ne göre Yalpağan Yılı'nda olduğumuzun şerefine değerli arkadaşım Emre Bozkuş tarafından hazırlanan Fantastik Öykü ve Resim Seçkisine hoş geldiniz! Hazırladığı öykü ve resim seçkisine ad vermede yerli bir ad yerine Yerdeniz serisindeki yalpağanın adı seçerek Ursula Kroeber Le Guin'in eserlerine olan
ORM 1 Fantastik Öykü ve Resim Seçkisi
ORM 1 Fantastik Öykü ve Resim SeçkisiKolektif · Metinlerarası Yayınları · 20243 okunma
128 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Daha önce "Öğrenci Kız" adlı öyküsünü okuduğum bir yazar Dazai. Ve Dazai'nin hayatını okuduğumda bu kitabı daha iyi anladım ve ruh halini daha iyi tahlil edebildim. Kendi hayatıyla Yozo'nun hayatında pek çok benzerlik var. Kendi intiharından az bir zaman önce tamamladığı bu kitabı aslında bir veda mektubunun sonunu oluşturuyor. Yozo'nun başına gelenleri okurken aslında Dazai ile (gerçek ismiyle Şuci Tsuşima) tanışmış ve vedalaşmış oluyoruz. Yozo kendi oluşturduğu ve kendinden ayrı tuttuğu "soytarı" rolünü, bir ikinci kişilik gibi sergiliyor. Ailesiyle, arkadaşlarıyla ve diğer insanlarla birlikteyken sık sık bu soytarı rolünü sergilemekten geri durmuyor ve bu rol ile var olmaya çalışıyor. Soytarı rolünün aslında kendisine ağır bir yük olduğunu şu alıntıyla görüyoruz: "Görünürde her zaman gülümsüyor olsam da içeride çaresiz bir mücadeleyle debeleniyordum, bir ipte yürüyordum, ter içindeydim, onları eğlendirdikçe felaket ihtimali her an yaklaşıyordu." Ciddi şeyler söylediğinde dikkate alınmadığı için her şeyi alaya, komikliğe vuran karakterimiz giderek daha fazla içine çekiliyor. Başarısız intihar girişimleriyle, onun tabiriyle "utanç" dolu bir yaşam sürmeye çalışıyor. Ve bu utanç dolu yaşamı nihayetinde sona erdiriyor. Kitap sona erdiğinde, acaba daha farklı bir hayatı olabilir miydi, diye düşünmeden edemedim. İçinde bulunduğu sıkıntılı durum ve içsel bunalımlarının oradan oraya sürüklediği, yanlış şeylerin peşinden gidip yine kendisine zarar verecek bağımlılıklara sahip olmasaydı acaba nasıl olurdu? Belki de bu kitabı hiç okumamış olurduk.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,2bin okunma
Freud, içimizdeki gerçeklerin çoğunun bilinçli olmadığını, bilinçli olan şeylerin çoğunun da gerçek olmadığını fark etmiştir. ERICH FROMM
Tutarlılık (uyumluluk) ve Tutarsızlık (uyumsuzluk)
Bireyler, gerçek benlik ve ideal benlik eşletiği ölçüde bir tutarlılık (uyum) duygusu yaşamaktadır.
Sayfa 735 - Nobel YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gerçek Benlik İdeal Benlik
Gerçek Benlik: Gerçek benlik, birey (organizma) ve çevrenin etkileşimi ve özellikle de önemli diğerleriyle olan etkileşimlere bağlı olarak "kim olduğumuza dair gelişen benlik kavramıdır. İdeal Benlik: İdeal benlik,bireyin en çok sahip olmak istediği ve kendisi için en yüksek sahip olan kavramıdır.
Sayfa 735 - Nobel YayınlarıKitabı okudu
144 syf.
8/10 puan verdi
Dost, Havva, Sarhoşlar...
Edebî kimliğini , (Sait Faik hayranı) fakülte hocamdan işittiğim Vüs'at Orhan Bener'in İlk eseridir Dost. Özellikle hocamdan bahsederek giriş yaptığım bir incelemedir ki; kişinin yaşamında zorlukların ve o zorlukların içinde yoluna çıkanların ehemmiyeti bir nebze idrak edilsin isterim. Başarılı bir fakülte öğrencisi olmama rağmen tüm
Dost
DostVüs'at O. Bener · Everest Yayınları · 2024536 okunma
Fizyonomi-Yüz Okuma Bilimi
Fizyonomi-Yüz Okuma Bilimi, çevremizdeki insanların gerçek yüzlerini daha derinlemesine anlamamıza yardımcı oluyor. Yüzler, duyguların ve kişilik özelliklerinin bir yansımasıdır. Siz de insanların gerçek doğasını keşfetmek için bu bilimi kullanabilirsiniz! 🧐💡
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.