Godot'yu Beklerken
Heidegger'in 'Geworfenheit' -insanın evrene fırlatılmışlığı- düşüncesi üstüne temellendirilen oyunda Vladimir'in Godot'yu bekleme süreci içinde ortaya koyduğu iki temel düşünsel eylem vardır. İlki insanın 'varoluş'unun bir anlam taşıyıp taşımadığı, insanın 'ben' diyebileceği bir 'öz'e sahip olup olmadığıdır; ikincisiyse insan için 'kurtuluş' olasılığının bulunup bulunmadığıdır.
Sayfa 61Kitabı okudu
Marx'a göre para kadiri mutlaktır, çünkü oluşsallıktan çıkarmaya yol açar: Fırlatılmışlığı (Geworfenheit) tasarlanmışlık (Entworfenheit) lehine geçersiz kılar.
Sayfa 99 - Vita ContemplativaKitabı okudu
Ahaha.- Geworfenheit -
"İnsan yaşadığı yere benzer" şair sözü imiş, bizde insan yaşadığı yeri kendine benzetirmiş. Sular kirlenir, coşkunluğunu bırakır, yeşil, taşa kıraça dönermiş. Bunca sene,bunca yüzyıl nerden geldik, nerden bittik, aslımız ne neslimiz ne diye kıvraşanlar Heidegger'in atma, fırlatma teorisi ile soba gerisinde, kalorifer altında mayalanmış hamur gibi gevşeyip rahatlamışlar.Sanki kimseyi Allah yaratmamış da Heidegger fırlatmış.Herkes mi bu kadar fırlamaymış."
Sayfa 108Kitabı okudu
.
Bazı varoluşçu yazarlara göre insan, tüm bilişsel eylem ve çabalarında asla gerçek bir dünyaya ulaşamayan bir varlıktır.
Onun dünyası, kendisinin tasarladığı ve varlığının yapısını yansıtan bir tasarımdan başka bir şey değildir. Kaleydoskopik gözlemin küçük cam parçalarının nasıl fırlatıldığına bağlı olması gibi, bu sürekli değişen epistemoloji de tamamen insanın "atılmışlığına" (Geworfenheit) bağlı bir "dünya tasarımı" (Weltentwurf) sunar, öznel durumunun ve yapısının basit bir yansımasıdır.
...
Para
Sekülerleşme süreci kurtuluş ekonomisini ortadan kaldırmamıştır. Kurtuluş ekonomisi modem kapitalizmde yaşamaya devam ediyor. Neredeyse irrasyonel bir görünüm alan para kazanma hırsı sadece maddi bir açgözlülükle açıklanamaz. Birikim zorlantısı kurtuluş özleminde temellenir. Yatırım yapan kişi, spekülasyon yoluyla kurtuluşu hedefler.
Sayfa 98 - MetisKitabı okudu
Geworfenheit
"Bu kadar dağılmam kendimi şimdi
bu dünyaya fırlatılmış gibi hissetmem, bundan."
Sayfa 21Kitabı okudu
Geworfenheit
"Uzun zamandır boşluğu hissediyordum, ama kendimi boşluğa fırlatmaya yanaşmıyordum."
Sayfa 13Kitabı okudu
Geworfenheit.
"Neresinden tutacaklar bu ülke üzerine tepeden kabusların en büyüğü olarak inen, çöken yaşamı? Daha genç kuşaklar neresinden tutacak?"
Sayfa 104Kitabı okudu
Ve kâğıttan gemilerin ne yolcusu olurdu
Ne yükü, çocukluğumda!
……Şimdi bir kağıda evreni yük ediyorum da hala o bomboş beyazlık gözlerimi alıyor! Yürüdüğün ve büyüdüğün yollara yazı yazmanın o dikenli çiçeği… üzerindeki pembe kadife çiçeği severken, verdiği sarhoşluktan kör olup göremediğin, damar damar işleyen, irinli dikenler ve onların yerli yersiz dile gelen yaraları.
Her biri uzak iklimlere savrulan, yalnız kalmış bir ağacın yaprakları gibiyiz! Duyduğumuz ses aynı, hissettiğimiz acı ve içimizi kaplayan buluttan korku aynı! Öncemiz burnumuzun sızısı, bir kıyıda yana dursun…
Ya sonra;
...........
#cebimdekanatseslerim
#kadirünal
Tolga Altınok
Cansu Biray 
Metehan Okumuş 
Muratcan YANLI 
Eda BİRCAN 
leylanca https://1000kitap.com/BirUmut1 
Ayşe Ümit Karabacak 
eda
Gamze @yakupbeyiniz
Anlam Arama
Bitki ve hayvanlar tabiata, insanlar hayata doğarlar. Heidegger'e göre insan dünyaya fırlatılmıştır (geworfenheit). Dünyanın koca bir deniz olduğu düşünülürse, bu fırlatılmışlık içinde kaybolmamak gerekir. Bunun için de bir bineğe ihtiyaç vardır. Bu binek (vasıta) bizi oraya buraya götürerek bu-ara-da olmamızı sağlar. İnsan bir-ara-da durmak ister.Bu duruşunun bir tavra, ahenge, ritme sahip olması gerekir.Çünkü insanda estetik duygusu vardır. Güzellik içimizde daimidir.
Sayfa 20Kitabı okudu
Geworfenheit
"Atıldık aralarına kurbanlık koyun gibi
Düşünceyle ya da sözle
Hangi suçu işledik
Ne düşünmek isterim ne de bilmek diyorsun
Varolmadan yaşamayı
Direnmeden yaşamayı biri öğretsin diyorsun "
Hakikatle bir hesaplaşma mıydı kendilerince!
"Filozof, çağının kötü vicdanı olmalıdır; ama bunun için onun çağın en iyi bilgisini edinmesi gerekir" diyen Nietzsche'nin bir izleyicisi olarak Heidegger şunu söyler:
"İnsanın ölümden duyduğu bilinçli ıstıraptaki mahzunluğundan ve çaresizliğinden ya da - bu dünyaya atılmışlığından/ fırlatılmışlığından (geworfenheit) dolayı anlamsızlık duygusu (reddedilme, dışlanma, atılma duygusu) içinde olduğundan söz edebiliriz."
Sayfa 79 - Sentez Yayınları
