Ama kafamız nasıl güzel
- Evvelâ esrara dair bir hikâye anlatmakla başlayayım: Yedikule surlarının dibine üç sarhoş gelmiş... Biri şarap, öbürü kokain, daha öbürü de esrar sarhoşu... Masal bu ya; Bizanslılar zamanında olduğu gibi, surların kapısını kilitli bulmuşlar... Nasıl girsinler?.. Üç sarhoş ayrı ayrı sarhoşluklarının belirttiği mânalara göre tekliflerde bulunmuşlar... Şarap sarhoşu demiş ki: «Ne düşünüyoruz, kapıyı tekmeleyelim, devirelim, girelim!»... Buna, karakteri derin bir sulhçuluk, sabır ve tahammülden ibaret kokain sarhoşu şöyle mukabele etmiş. «Yahu, telâşınız ne garip! Şuracığa uzanıp sabahı bekleyelim. Kapılar açılınca girelim!»... Birbirine tam aykırı bu iki arzuya karşı esrar sarhoşu basmış kahkahayı;. «Ayol, demiş, ikiniz de ne ahmak, ne kaba insanlarsınız! Kapının anahtar deliğinden süzülüp içeriye girmek varken hâlâ boş yere ne konuşuyorsunuz?»... Şimdi anladın mı esrarla ötekiler arasındaki farkı?..
Sayfa 230
Hayata karşı duruşum.
"Bende bu dikenler varken, o kaplanlar pençeleriyle gelsinler de görelim!"
Sayfa 39
Reklam
İkindiye aşığım yine Sessizliğine ve yüzdeki serin değişine rüzgarın Nisanda yine ıslananız biz Kırk ikindide bozalım bu dünya kadar meseleyi Çözelim Güneşte kavrulmuyorken tenimiz İçimizde ateş taşıyoruz sönmüş aşklara Onlar yine öyle bilsinler Hiç ayrılmadık biliyorum Bir çığlık atkimsenin bilmediği bilmeceyi Ah ne güzelsin Yoluna çiçekler
Çavuşların gaza öncesi askeri teşvik için yaptığı konuşmalar
Çavuşlar hep birlikte öyle çağrıştılar: "Hey yiğitler! Hey gaziler! Bugün o gündür ki kâfirin bağrını kan ve kanını Ceyhun edeceğimiz, bağırsakların perran edeceğimiz [uçuracağımız] ve bașlarını top gibi galtan edeceğimiz [yuvarlayacağımız] gündür. (Neşri Tarihi) Çavuşlar sağdan ve soldan dualar edip sultanı överek, "Nesilden nesile padişah olan, İnaloğlu'nu yenen Kara Devletşah'ın bașını kesen, Kubatoğlu ile Kara Yahya'yı kaçıran, yeryüzünün padişahı (Çelebi Mehmed) budur." derlerdi. (Neşri Tarihi) "Hani o sultan ekmeğini yiyenler, can ve baş feda ederiz diyenler, iște sırasıdır. Bugün erler meydanında kimin Anası er doğurdu. Gaza elbisesi kimin boynuna biçildi. Hani şimdi erlik davasını güdenler, gelsinler görelim.' dediler. (Neşri Tarihi)
Biz senden razıyız Sultan Selim <3
"...çoluk çocuk derdi ve endişesiyle eli bağlı olanlar, evlerinde rahat döşeklerini düşünenler... İşte yol, geri gitsinler ve döşeli konaklarında rahat etsinler. Biz bunca yolu gayemiz hâsıl olmadan dönelim diye gelmedik. Biz henüz kastettiğimiz yere varmadık, düşmanla karşılaşmadık, dönmek ihtimalimiz yoktur, dönmek ihtimalimiz dinden dönmek gibidir ve dahi bunu düşünmek bir ham hayaldir."
Bu âlemin her bir zerresinin yerinde duramayan, gözleri kendi anlamını bulmak üzere intizarda olan bir kelime olduğunu görelim ve anlayalım. O güneşin kulu olan bizler kelimelere haber verelim de boş testileriyle döne döne, ayaklarını vura vura güneşin kaynağına doğru koşup gelsinler.
Reklam
Hz. Peygamber Hicret iznini Cenab-ı Mevla'dan aldığı zaman ilk defa Mekke'yi terk edenler arasında Hz. Ömer de vardır. Ancak diğerleri haklı olarak gece vakti, sessizce yola çıkarlarken o silahını kuşanmış, yayını almış, evvela Ka'be'yi tavaf etmiş daha sonra Mescid-i Haram'da bulunan topluluğun karşısına gelerek: -Yarın Mekke'yi terk edip Yesrib'e gideceğim. Eşini dul ve çocuklarını yetim bırakmak isteyenler yarın erkence Akik vadisine gelsinler demiştir. Bu sözleri dinleyenler arasından ağzını açıp da, ''Sen kim oluyorsun ey Hattab'ın oğlu, şimdi görelim şu hesabı'', diyen bulunmamıştır.
EŞİM BENİ NEDEN SEVMİYOR? Birçok insan bu sorunun cevabını merak eder. Sadece evlilikte değil, özel ve iş ilişkilerinde de bu durum zaman zaman zihinleri meşgul eder. Her canlıda Rabbimizden üflenmiş bir parça var. Kişi ne yaparsa yapsın bu parçayı atamaz, yok edemez... Siz karşınızdaki kişideki Rabbin parçasına odaklanın, sizi sevmediğine
Korku nedir bilmeyiz!
Çocuğunu yetim bırakmak isteyen varsa işte meydan! Tankıyla, topuyla yine gelsinler üzerimize, görelim.
Sayfa 215Kitabı okudu
Kuran, Bedelsiz Cennet Anlayışına NE Dıyor? Kur'an, cennetin bedelinden söz eder. Yüce Allah'ın müminlerden canlarını ve mallarını cennet kendilerinin olmak üzere satın aldığını bildirir. Ebedi Kurtuluş için mallar ve canlar karşılığı yapılması gereken bir ticaretten söz eder. Allah, inanıp güvenenlerin kendilerini ve mallarını Cennete karşılık
Sayfa 89 - Ma'ruf Yayınları ~
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.