Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İkindiye aşığım yine Sessizliğine ve yüzdeki serin değişine rüzgarın Nisanda yine ıslananız biz Kırk ikindide bozalım bu dünya kadar meseleyi Çözelim Güneşte kavrulmuyorken tenimiz İçimizde ateş taşıyoruz sönmüş aşklara Onlar yine öyle bilsinler Hiç ayrılmadık biliyorum Bir çığlık atkimsenin bilmediği bilmeceyi Ah ne güzelsin Yoluna çiçekler
Sevgili dost, Bugün yeni bir şey yap; bir iyilik kendine. Gazete bayisine uğrama, işe gitme, okula da. Bugün evin elektriklerini kes, ekrana düşmemek için. Kuş sesleri var, radyonu açma. Bugün kışlıklarını kaldır, çıkar yazlıklarını. Sahile in, çöz kayıkları. Bir iyilik yap kendine. Sigaranı güneşle yak, ama yaklaşma, kibritinin her seferinde söndügünü görüp ellerini uzatan rüzgâra. Martılara balık tutmayı, denize sakin olmayı ögret. Kaptanın kızını teselli et balonlar patlasa da. Sevgili dost, Bugün yeni bir şey yap; bir iyilik kendine. Belediyede işçiysen bile, dikeceğin çiçekleri koyup bir yana, uzan toprağın koynuna. Seni gören her işçi bıraksın o gün işini. Öbek öbek uyumaya gelsinler, rüyalarını anlatsınlar sonra patrona. Farkına var hayatın sen de. Bir sağa, bir sola gidip dokun her şeye. Agaçlara, kuşlara dokunamasan da; denize, balığa tutunamasan da. Banklara dokun, bankalara degil. Bugün bir iyilik yap kendine. Kendine dokun. Sevgili dost, Gel koşalım bugün sahile. Batık gemileri arayalım denize dalıp, ellerimizi kızgın kuma gömelim. Konuşmak için çarpalım her şeye; sonra her şeyden özür dileyelim. Gece ateş yakalım, suyu ısıtmasa da. Suda taş sektirelim, denizi korkutsa da. Yelkene bürünelim, rüzgâr sokulmasa da.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Ama kafamız nasıl güzel
- Evvelâ esrara dair bir hikâye anlatmakla başlayayım: Yedikule surlarının dibine üç sarhoş gelmiş... Biri şarap, öbürü kokain, daha öbürü de esrar sarhoşu... Masal bu ya; Bizanslılar zamanında olduğu gibi, surların kapısını kilitli bulmuşlar... Nasıl girsinler?.. Üç sarhoş ayrı ayrı sarhoşluklarının belirttiği mânalara göre tekliflerde bulunmuşlar... Şarap sarhoşu demiş ki: «Ne düşünüyoruz, kapıyı tekmeleyelim, devirelim, girelim!»... Buna, karakteri derin bir sulhçuluk, sabır ve tahammülden ibaret kokain sarhoşu şöyle mukabele etmiş. «Yahu, telâşınız ne garip! Şuracığa uzanıp sabahı bekleyelim. Kapılar açılınca girelim!»... Birbirine tam aykırı bu iki arzuya karşı esrar sarhoşu basmış kahkahayı;. «Ayol, demiş, ikiniz de ne ahmak, ne kaba insanlarsınız! Kapının anahtar deliğinden süzülüp içeriye girmek varken hâlâ boş yere ne konuşuyorsunuz?»... Şimdi anladın mı esrarla ötekiler arasındaki farkı?..
Sayfa 230
Çavuşların gaza öncesi askeri teşvik için yaptığı konuşmalar
Çavuşlar hep birlikte öyle çağrıştılar: "Hey yiğitler! Hey gaziler! Bugün o gündür ki kâfirin bağrını kan ve kanını Ceyhun edeceğimiz, bağırsakların perran edeceğimiz [uçuracağımız] ve bașlarını top gibi galtan edeceğimiz [yuvarlayacağımız] gündür. (Neşri Tarihi) Çavuşlar sağdan ve soldan dualar edip sultanı överek, "Nesilden nesile padişah olan, İnaloğlu'nu yenen Kara Devletşah'ın bașını kesen, Kubatoğlu ile Kara Yahya'yı kaçıran, yeryüzünün padişahı (Çelebi Mehmed) budur." derlerdi. (Neşri Tarihi) "Hani o sultan ekmeğini yiyenler, can ve baş feda ederiz diyenler, iște sırasıdır. Bugün erler meydanında kimin Anası er doğurdu. Gaza elbisesi kimin boynuna biçildi. Hani şimdi erlik davasını güdenler, gelsinler görelim.' dediler. (Neşri Tarihi)
Korku nedir bilmeyiz!
Çocuğunu yetim bırakmak isteyen varsa işte meydan! Tankıyla, topuyla yine gelsinler üzerimize, görelim.
Sayfa 215Kitabı okudu
Biz senden razıyız Sultan Selim <3
"...çoluk çocuk derdi ve endişesiyle eli bağlı olanlar, evlerinde rahat döşeklerini düşünenler... İşte yol, geri gitsinler ve döşeli konaklarında rahat etsinler. Biz bunca yolu gayemiz hâsıl olmadan dönelim diye gelmedik. Biz henüz kastettiğimiz yere varmadık, düşmanla karşılaşmadık, dönmek ihtimalimiz yoktur, dönmek ihtimalimiz dinden dönmek gibidir ve dahi bunu düşünmek bir ham hayaldir."
Reklam
Bırak, bırak tüm bunları diyecektim. Kimin konuştuğunun ne önemi var, biri kimin konuştuğunun ne önemi var dedi. Biri kalkıp gidecek, giden ben olacağım, ben olmayacağım o, ben burada olacağım, buradan uzaktayım diyeceğim, ben olmayacağım o, hiçbir şey söylemeyeceğim, bir öykü anlatılacak, biri bir öykü anlatmaya çabalayacak. Evet, yadsımıyorum
_Binbir Gece Masalları'nı anlatan, Şehrazat’tır. _Eski zamanlarda Hint ve Çin diyarlarında hüküm süren Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılmışlar. Bu olayların etkisiyle Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirir olmuş; bu yüzden vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı
_Diyalektik Eristik Kıyas üzerine umumi fikirler: _Eristik Kıyasların birincisine yine Kıyas diyelim fakat öbürüne sadece Kıyas değil, Eristik Kıyas adını verelim. Çünkü o, gerçekte netice çıkarmadığı halde, ancak görünüşte netice çıkarır. _Kıyas, doğru ve ilk olan öncüllerden veya kendilerinden edindiğimiz bilginin, kendisinin de kaynağı ilk
Hüveytatlılar gittikçe işi azıtıyor, hükümetin aley­hinde cephe alıyorlardı. Müflihul Cehmani, aşiret reisi Ude Ebu Taya’nın, “Söyle Selahattin’e avucumla kanım içeceğim ve böyle yapmak için de Allah’a ahdettim” dediğini bana ye­minler ederek söyledi. Müflihul, “O kadar rica ettim, aşiretin rahat durmuyor, bunun önüne geçin” deyince, “Ben
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.