Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
¶¶ Ah mutluluk bir ütopyadan başka bir şey değildi! Herkesin diline sardığı mutluluk, Platon'un söylediği gibi ender gök olayları gibiydi. ¶¶
Mutluluk ender gök olayları gibidir.
Reklam
Müneccimler ise, devletlerin başlarına gelecek olayları bilmek için yıldızların (gök cisimlerinin) hareketleri ve konumlarını (ahkamu'n-nucumiyye) esas alırlar.
Sayfa 440 - Yeni ŞafakKitabı okudu
Ota boka tanrı demişler
Tanrıların kökeni konusunda ileri sürülen bir kuram, insanın cansız şeyleri veya olayları antropomorfize etme (onlara insani nitelikler atfet­ me) eğilimine sahip olduğunu ileri sürer. Dolayısıyla, gök gürültüsü ve şimşek, sel ve kuraklık, güneşin yükselişi ve ay döngüleri gibi olayların hepsinin nedeninin insanüstü veya ilahi bir güç olduğunu varsayarız.
Moda ve yenilik karşıtı bazı yaşlı hanımların gençlere kızıp da "Artık pek azdınız. Başımıza taş yağacak" demeleri bir bakıma pek yabana atılacak bir söz değildir. Gökten üzerimize daima taş dökülüyor. Bu gerçek bir durum fakat bu taş yağmuru dünyada moda değil, belki hiçbir fert mevcut olmadığı zamanlar da devam ediyordu. Büyük büyük gök ve hava olayları ile bu dünyanın ufak tefek gündelik ve bayağı işleri arasında bir münasebet aramak pek gülünç ve saçma bir haldir.
Çünkü biz, yalnıza bizi tedirginliğe sürükleyen, yerle gök arasında akıl ve hayalimizden geçirmeyeceğimiz kadar çok gizin saklı bulunduğu inancını bize vermeye elverişli olayları duyar,işitiriz.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
“Büyük büyük gök ve hava olayları ile bu dünyanın ufak tefek gündelik ve bayağı işleri arasında bir münasebet aramak pek gülünç ve saçma bir haldir.”
Gerçeklik duyguları gelişmemiş, ergenliğe yeni adım atan fırlamalar...
Yağmurla birlikte başlayan sert rüzgâr okulun tahta panjurlarını gıcırdatıp çarparken, gecenin bir vakti çakan şimşek, yatakhanede yatan zavallıların korkulu çehrelerini aydınlatmaktaydı. Buluğ çağındaki talebelerin gerçeklik duyguları henüz tam anlamıyla oturmadığı için, bu dehşetli tabiat olayları biçarelerin akıllarını başlarından alıyor, gök gürleyip boş koridorlar muazzam bir velveleyle inlediğinde yataklarında hepsi tekbir ve salavat getiriyor, battaniyelerine daha bir sarılıp sabahı iple çekiyorlardı.
Sayfa 30 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
...böylesi yüksek bir olayları insanoğlu unutamaz. Ve de hiçbir vakit aklından çıkaramaz."
Sayfa 232 - YKYKitabı okudu
Akabinde, sekiz bin yıllık bir yolculuktan sonra Cassiopeia Takımyıldızı'ndaki uzak bir yıldız patlamasının ışığı Kasım 1572'de Dünya'ya ulaştı. Doğrudan gözlemin geleneksel mercilerden öğrenilen çarpıtılmış varsayımların yerini aldığı Rönesans zihniyeti bu tip gelişmeleri kabul etmek için nispeten daha hazırlıklıydı ama bu, gün işığında görülebilen yıldız ya da "nova" son derece şaşırtıcı etki yarattı; çünkü din temelli şiddet olayları ve toplumsal değişim korkusuyla çakışmıştı. Danimarkal gök bilimci Tycho Brahe'nin detaylı araştırmaları novanın Ay'dan çok daha uzakta olduğunu kanıtladı ve sonrasında evrenin tabiatına dair fikirlerin baştan gözden geçirilmesi gerekliliği düşüncesinin temellerini attı.
Reklam
Yıldırım ve Şimşek İyeleri Doğayla baş etmeye çalışan ilkel topluluklar için yıldırım ve şimşek gibi unsurlar ürkütücü ve çekinilmesi gereken doğa olaylarıdır. Diğer doğa olayları gibi bu durumun da bilimsel açıklamasının bilinmediği düşünülürse yıldırım ve şimşeğin ilkel topluluklar tarafından oldukça korkunç biçimde tasavvur edildiği tahmin edilmektedir. Uygurların gök gürlediği zaman gökyüzüne ok attığı bilinmektedir. Hastaların ruhlarını kötü yeraltı varlıklarından almak için bu işlemin yapıldığına inanılmaktadır.
İnsan yıldızların hareketini, ağaçların büyümesini, sellerin, gök gürültülerinin, depremlerin nasıl ortaya çıktığını merak ettiğinde bu olayları kendi insana özgü deneyimiyle karşılaştırarak açıklayan varsayımlar üretebildi.
151 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.