Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Siz asıl bombalayanlar sağ olduğu halde bombalamanın kesileceği andan korkun. Çünkü her bomba ruhun henüz ölmediğinin kanıtıdır. Mülk sahipleri sağken grevler durmuşsa ondan korkun işte. Çünkü ezilip bastırılan her grev bir adım atıldığının işaretidir. Şundan emin olabilirsiniz korkulacak zaman insanın bir ülkü uğruna acı çekmeyi ve ölmeyi reddettiği zamandır
Sayfa 185 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Kitabın en güzel alıntısı kanımca.
İnanın bana, o zamanlar aşklar ömür boyu sürerdi. Bir kız, camdan el salladı mı, havalara uçardık. Bir gülücük, mahcup, kaçamak bir bakış, bir merhaba... yavru kuşlar gibi heyecanlanırdık. En büyük hazine kalbimizdeydi. Nasıl utangaçtık; gönül verdiğimiz kişiyi incitmekten de, onun karşısında küçük düşmekten de ödümüz kopardı. Karşılıksız aşklar,
Reklam
Amentü
İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu söz asıl anlamını kavradı geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı kararmış rakamların yarıklarından sızarak bu söz yüreğime kadar alçaldı damar kesildi, kandır
Sayfa 177 - Tiyo YayınlarıKitabı okudu
''Gazete okumak denilen tiksinç ve şehvetli edim sayesinde son yirmi dört saat içinde dünyamızda gerçekleşen felaketler, talihsizlikler, elli bin insanın yaşamına mal olan savaşlar, cinayetler, grevler, iflaslar, yangınlar, zehirlenmeler, intiharlar, boşanmalar ve bir de devlet adamlarının ve oyuncuların abartılı duyguları, hiçbir şeyi umursamayan bizler için, bir sabah keyfine dönüşüyor ve bütün bunları, belki biraz abartılı bir heyecanla, tavsiye üzerine sabahları içtiğimiz birkaç yudum sütlü kahveyle birlikte hazmediyoruz.''
Siz asıl bombalayanlar sağ olduğu halde bombalamanın kesileceği andan korkun. Çünkü her bomba, ruhun henüz ölmediğinin kanıtıdır. Mülk sahipleri sağken grevler durmuşsa… ondan korkun işte. Çünkü ezilip bastırılan her grev, bir adım atıldığının işaretidir. Şundan emin olabilirsiniz… korkulacak zaman, insanın bir ülkü uğruna acı çekmeyi ve ölmeyi reddettiği zamandır.
Sayfa 185
“F.S. 473 yılında başladı. Yöneticiler, Kıbrıs adasının tüm sakinlerini boşaltıp özel olarak hazırlanmış, yirmi iki bin Alfa'dan oluşan bir grup yerleştirdiler. Tüm kültürel ve endüstriyel donanım kendilerine devredildi ve kendi işlerini kendileri idare etmek üzere bırakıldılar. Sonuç, tüm teorik öngörüleri tam olarak doğrular nitelikteydi. Toprak uygun şekilde işlenmemişti; bütün fabrikalarda grevler çıkmış, yasalar hiçe sayılmış, emirlere karşı konulmuştu. Düşük seviyeli işlerde görev verilen bütün insanlar, yüksek seviyeli işler için sürekli entrikalar çeviriyor, buna karşılık olarak da yüksek seviyede çalışan insanlar, ne pahasına olursa olsun konumlarını korumak için entrikalar çeviriyorlardı. Altı yıl geçtiğinde birinci sınıf bir iç savaşa girdiler. Yirmi iki bin insandan on dokuz bini öldüğünde, kurtulanlar hep birlikte dilekçe yazıp, Dünya Denetçileri'nden adanın yönetimini tekrar üstlenmelerini istediler. Denetçiler isteneni yaptılar. İşte bu da dünyanın görüp göreceği tek Alfa toplumunun sonu oldu.”
Sayfa 222 - İthakiKitabı okudu
Reklam
Vazelin; Bu hikayeyi kime anlatsam çok beğenildiğini en baştan söyleyerek başlayayım. Ne de olsa hepimiz Vazelin'in, eee, iyi bir şey olduğunu biliriz. Öncelikle bu çok amaçlı nanenin bulunuşuna dair biraz bilgi vereyim: Her şey 1859 yılında Brooklyn, New York'ta başladı. Robert Chesebrough (Chesebrough-Ponds bakım malzemeleri ile ünlüdür) adlı genç bir kimyagerin ofisinde çalıştığını gözünüzün önüne getirin. Genç Robby, döneminin çok yaygın bir sorunuyla boğuşmaktaydı: Yakıt olarak gazyağı satıyordu ama Pennsylvania'daki petrol kuyularındaki büyük grevler geçimini zorlaştırıyordu. Petrolün gelecekte en temel enerji kaynağı olacağını öngörmekteydi. Ne yapmalı? Ne yapmalı? İlk akla gelecek şeyi yaptı. At arabasına atlayıp, petrol kuyularının anavatanı olan Pennsylvania'daki Titusville'e doğru yola çıktı. Amacı petrol sektöründe voleyi vurmaktı. Ancak, sondaj aletlerinde kullanılan parafin benzeri bir yapışkan madde ilgisini çekti. Kuyularda çalışanlar bu maddeden nefret ediyordu, çünkü sondaj aletlerinde tutukluğa sebep oluyordu. Fakat sebep olduğu bütün sorunlara rağmen, işe yaradığı bir nokta da bulmuşlardı. Bir yaraya veya çürüğe sürdüklerinde, iyileştiriyordu. Robby bu maddeden bir miktar alıp Brooklyn'deki laboratuvarına götürdü. İçindeki temel madde olan ve bugün petrol jölesi olarak bilinen saydam maddeyi keşfetmesi uzun sürmedi. Harikalar yaratan bu jölenin patentini 1870 yılında aldı.
siz asıl bombalayanlar sağ olduğu halde bombalamanın kesileceği andan korkun. çünkü her bomba, ruhun henüz ölmediğinin kanıtıdır. mülk sahipleri sağken grevler durmuşsa... ondan korkun işte. çünkü ezilip bastırılan her grev, bir adım atıldığının işaretidir. şundan emin olabilirsiniz... korkulacak zaman, insan'ın bir ülkü uğruna acı çekmeyi ve ölmeyi reddettiği zamandır. çünkü bu bir tek nitelik insan'ın temelidir. bu bir tek nitelik, evrende benzeri olmayan insan'ın ta kendisidir.
Sayfa 185Kitabı okudu
"Sermayenin, gelişen, egemenliğe oynayan en gerici kesiminin bugünkü gücü, gelişen halk hareketleri karşısında, uzun vadeli hesaplar yaparak çıkarlarını korumaya yetmiyor," diyordu. "Kısa vadede büyük kârlar peşinde koşmak zorundadır o. Bu yüzden kitle hareketleri, grevler, boykotlar, işgaller, halkın uyanışı, işine gelmeyecektir. Çünkü kitle hareketleri, artan işsizlik, hayat pahalılığı, kaçınılmaz olarak, kapitalist sömürüyle uzlaşamaz sınıf ve tabakaları, devrimin gerekliliğine inandıracaktır. Peki ne yapacaktır sermaye? Baskıya ve zulüme başvuracaktır. Kendine en uygun siyasi sisteme başvuracaktır. Bunun adı faşizmdir," diyordu..
1970 lerde allah bizimleydi seyrettiğimiz filmlerdeki yetim çocukların, yoksul kızların, bahtsız annelerin, mazlum delikanlıların, yorgun babaların hallerine hüngür hüngür ağlardık. haysiyet, namus, vicdan gibi kelimeler tedavülden kalkmamıştı.komşuluk ölmemişti.komşular sağdı. zayıftık, fakat güçsüz değildik. uzun yakalı dar gömlekler, ispanyol paça pantolonlar giyiyorduk.saçlar kabarık, favoriler uzundu.kocaman güneş gözlükleri takardık.fotoğraflar silme siyah-beyazdı. solcuyduk.sovyetler birliği dağılmamış, dimdik ayaktaydık.sendikalar, grevler. 1 mayıslar, boykotlar, kıran kırana kavgalar...alınteri mukaddesti. haklıydık kazanacaktık. faşizm kahrolsundu. stres yoktu.nostalji yoktu.depresyon yoktu. elvis,yılmaz güney,marlon brando, orhan gencebay,baretta ( robert blake), kemal tahir,pink floyd,aşık mahzuni, bruce lee,tanju okan,charles bronsın,bob dylan,ismet özel,muhammed ali,neşet ertaş,federico fellini,atilla ilhan,clint eastwood,oğuz atay,john lennon, cüneyt arkın...hayat çok hızlıydı
599 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.