Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Başkonsolos: Sol kimin umurunda?
Şahin Alpay; liberal demokrasinin güncel evriminde üç temel dinamiği " Özal devrimi, AB ile Gümrük Birliği Anlaşması, liberal entelektüel söylem " olarak özetliyordu.
Sayfa 161Kitabı okudu
376 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Kurtuluş Savaşı döneminden günümüze ülkemizin panaromasını çizen bir kitap. Atatürk'ün anti emperyalist olduğu, yaşasaydı kesinlikle ABD için stratejik ortağımız demeyeceği, Ulus kelimesini millete yeğ tuttuğu, Mahmut Esat Bozkurt'un zamanında tren ile Avrupa'ya giderken Türk olduğu için aşağılandığı,
Kim Bu Hainler?
Kim Bu Hainler?Vural Savaş · Bilgi Yayınevi · 201022 okunma
Reklam
Gümrük Birliği anlaşmasını araştır!?
Üçüncü ülkelerle, örneğin komşularımızla ticaret yapmamız bile AB'nin iznine tâbi. Gümrük Birliği anlaşması izin vermiyor. İnsan kendi elini kolunu bu kadar bağlayabilir.
Sayfa 134 - Bilim+GönülKitabı okudu
Ülkelere Göre Düzenlenen Dökümanlar - Avrupa Birliği: A.TR DOLAŞIM BELGESİ (Movement Certificate) - Serbest Ticaret Anlaşması: EUR.1 Menşe İspat Belgesi (Movement Certificate) - Pan Avrupa Akdeniz Menşe Küm.: EUR-MED Dolaşım Sertifikası (Movement Certificate) - En Fazla Kayrılan Ülke (GSP): FORM.A - Özel Menşe Şahadetnamesi - Diğer Ülkeler:
Sayfa 169Kitabı okudu
Özal'ın beklenmedik ölümüyle siyasi dengeler birden altüst oldu. Demirel'in Çankaya'ya çıkmasıyla iki makam birden boşaldı. Boşalan Başbakanlığa, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü vekâleten getirildi. (...) Boşalan DYP genel başkanlığı için olağanüstü kurultay kararı alındı. DYP genel başkanlığını kazanan aynı zamanda başbakan
Sayfa 224Kitabı okudu
"Mücerret Ekseriyetinde Müncer"
Aslında olaya şöyle bakmak da mümkündü: Gümrük birliği anlaşması şimdi değil de 1923 yılında imzalanmış olsaydı, hatta daha doğrusu gümrük birliği hakkında değil de, doğrudan AB ile tam üyelik anlaşması belirtilen yılda imzalanmış olsaydı, Türkiye'ye ne gibi mükellefiyetler yükletilmiş olacaktı? Meselâ denilebilecekti ki, İslâm hukuku ile ilgili yürürlükteki kanunlarınızı kaldırın, onun yerine İsviçre'den Medeni Kanun'u, İtalya'dan Ceza Kanunu'nu, Almanya'dan Ticaret Kanunu'nu iktibas edin; Anayasanızı Avrupa ülkelerinin anayasalarını örnek tutarak oluşturun! Başka? Zaman içinde Anayasanızdaki "Devletin dini İslâmdır" hükmünü kaldırıp onun yerine laikliği ikame edin! Başka? Cumhuri idare biçimini getirip hilafeti lağvedin! Sonra, halen kullandığınız alfabeyi kaldırıp onun yerine latin alfabesini koyun! Kılık kıyafetinizi Avrupalı insanlarınkine benzetin! Tevhidi Tedrisat Kanunu'nu yürürlüğe koyun! Takvim ve tarihlerle ve rakamlarla ilgili düzenlemelerde Avrupa standartlarını benimseyin! Evet, Avrupa Birliği'ne girmek üzere o gün bir anlaşma imzalanacak olsaydı, bunlardan daha fazlasını kim talep edebilirdi?
Reklam
Paranın Paletleri Dünyada bugün yaşanan nedir sorusunun dünya ve ülkemiz açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Dünyada yaşanan şudur; İşçilik ve üretim maliyetleri düşük diye anglosakson sömürgeci ziyniyet Çin'i son yıllarda para çoklamak amaçlı üretim üssü olarak kullandı. Çin bu fırsatı çok iyi değerlendirdi üretim becerisini
İkinci Adam YayınlarıKitabı okudu
671 syf.
·
Puan vermedi
neredeyse tamamı ilk kitaptan altını çizdiklerimi word'e geçirmiştim. dağınık düzensiz karman çorman bir şekilde atıyorum buraya da. mezopotamyalılar kanallar inşa ederek tarımı ve düzenli çalışmayı hayatlarına yerleştirmiş, bu da tarihin ilk otoriter monarşilerinin kurulmasını sağlamıştır. kanallar kurulduğu için tarım, mevsimlik
Siyasi Tarih: 1918-1994
Siyasi Tarih: 1918-1994Oral Sander · İmge Kitabevi Yayınları · 2020767 okunma
Ankara Anlaşması, gümrük birliğine ilaveten çok sayıda alanda ekonomik iş birliği öngörmekte ve Türkiye'nin uyum sağlaması gereken alanları belirlemektedir. Şüphesiz en önemli konu, Ankara Anlaşması'nın 28'inci maddesinin Türkiye için bir "tam üyelik taahhüdü" içermesidir. Buna göre Ankara ortaklık anlaşması hazırlık, geçiş ve nihai dönemler olmak üzere üç aşama planlıyor ve Türkiye için önce bir gümrük birliği, daha sonra ortak politikalara uyum ve sonunda da tam üyelik öngörüyordu. Türkiye'nin hazırlık aşaması beş yıl olarak tasarlanmıştı ve bu süre AET'nin verdiği içten ve somut destekle çok güçlükle karşılaşılmadan aşılmıştır. Fakat hazırlık döneminin ardından başlayan geçiş dönemi müzakerelerinin başlaması bu kadar kolay gerçekleşmemiştir. Türkiye yaklaşık iki yıl boyunca müzakereler yapmış, geçiş döneminin şartları olan, AET'ye uygulanan gümrük tarifelerinin kaldırmasının takvimini ve koşullarını belirleyen Katma Protokol ise ancak 1970 yılında hazırlamıştır. Katma Protokol'ün aynı yıl imzalanmasına karşın, Türkiye Ekonomisine kolaylık sağlaması ve onu rekabete hazırlamak üzere uygulamaya girmesi ancak 1973 yılında mümkün olabilmiştir. Bu geçiş döneminin bazı ürünlerde on iki, bazılarında ise yirmi iki yıl sürmesi ve Türkiye'nin aşamalı olarak gümrük duvarlarını indirerek AET ile gümrük birliği oluşturması arzulanmıştır. Günümüzde AET'nin ismi Avrupa Birliği (AB) olarak değişmiş olsa da, Türkiye'nin tam üyelik müzakereleri ise halen devam etmektedir. 2000'li yıllarda hız kazanmış olan bu süreç, günümüzde yavaşlamıştır.
Sazan Sarmalı adlı bir Osman Başıbüyük makalesi (OdaTV)
Soğuk Savaş döneminde ABD’nin izlediği stratejinin 3 ana ayağı vardı: 1) Dünya petrol ticaretini kontrol etmek, 2) Komünist olmayan ülkelerin silah pazarına hâkim olmak, 3) Dünya tarımsal üretimi üzerinde egemenlik kurmak. Aslında bugün de değişen pek bir şey yok. Sadece stratejinin üçüncü ayağı diğerlerine göre daha ön plana çıkmış durumda.
Reklam
ANKARA ANLAŞMASI 09/ 1963
Ankara Anlaşması, 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara'da, Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında imzalanan ortaklık anlaşmasıdır. Arka plan Türkiye, 1958 yılında AET'nin kurulmasından sonra, Temmuz 1959'da bu topluluğa üyelik için başvurmuştu. Başvuruyu değerlendiren AET, müzakereler için ortak komisyon kurulması kararını almıştı. Bu
Türkiye-AB ilişkileri, Türkiye’nin AE T’ye tam üyelik için 1959’da başvurusu ile başlamış; başvurunun 11 Eylül’de kabul edilmesi üzerine, Türkiye ve AET kurulacak işbirliğinin niteliklerini belirlemek için uzun ve zorlu bir pazarlık dönemine girmişlerdir. 25 Haziran 1963’te Ankara Anlaşması imzalanmıştır. Hazırlık dönemi sorun yaşanmadan atlatılırken, gümrük birliğine geçişte problemler yaşanmış ve ilişkiler askıya alınmıştır. 1980 darbesiyle de toplulukla ilişkiler dondurulmuştur. Sivil yapının kurulması ile birlikte öngörülen sürecin bitmesi beklenmeden 1987’de tam üyelik için başvurulmuş ancak başvuru kabul edilmemekle birlikte gümrük birliğine geçişte Türkiye’ye tavsiyelerde bulunulmuştur. 1995’te Gümrük Birliği kabul edilip 1996’da yürürlüğe girmiştir. Böylece Ankara Anlaşmasına göre geçiş dönemi sona ermiş ve son döneme girilmiştir.
Sayfa 404 - IQ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK
"Türkiye'ye süt tozu giriyor, hem de ciddi anlamda. Bakanlık Dahili İşleme Re­jimi adı altında 17 bin ton süt tozu girdiğini söylüyor. Bunu da Gümrük Birliği Anlaşması'ndan dolayı zorunlu olarak alıyoruz. 17 bin ton resmi anlamda giriş ya­pıldı. 57 bin ton da resmi olarak mama adı altında alındı. Ben Türkiye’de hiçbir üretici bilmiyorum ki mama ile buzağı beslesin. Ya da 57 bin ton kedi köpek mama­ sının Türkiye’de ne işi var? Üzerinde "mama" yazısı olduğunda ithalatta bir sınırlama yok. Mama adı al­tında süt tozu getiriyorlar. Sonra bundan da süt yapıp bize satıyorlar. Taze süt diye tüketiciye süt tozu içiriyorlar. Çevrenizdeki insanlara sorun, marketlerden aldıkları sütte, yoğurtta, peynirde eski damak tadını bulamıyor. 'Nerede o eski yoğurtlar' diyorlar. Sütün biyolojisi mi değişti de o tat kalmadı? Toplum yoğurt yemekten tiksinir hale geldi. Yoğurt tüke­timi ciddi anlamda düştü. Niye? Çünkü katkı çok. Türkiye’de ilgisizlikle sadece üreticiyi veya damızlık hayvanları kaybetmiş olmuyorsunuz. Burada bir de istihdam kaybı oluyor.
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.