Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir eline kılıcı, bir elinde bayrağı olduğu hâlde, son kez güneşin doğuşuna baktı.
Sayfa 380 - Panama YayıneviKitabı okudu
İngiliz Gaddarlığı
İngiliz emperyalizmi kendisini meşru bir zemine oturtmak için aydınlanmacı despotizm argümanını kullanıyordu. Yapılanlar güya yönetilenin iyiliği için yapılıyordu. Churchill'in 1943'ün ikinci yarısındaki insanlığa sığmayan tavırları, bu iddianın mesnetsiz olduğunu göstermişti. Fakat iki asırdır, bu iddia dolaşımdaydı. İngiliz
Reklam
Hasan Dağı Efsanesi
"Bir sabah, uykudan yorgun uyanan Eyüboğlu Selahaddin Padişah Hasan Beyi yanına çağırmış, şu doğan güneşin, balkıyan ışığın, dönen çarkı feleğin, çölün, kutsal Kudüsün, bereketli toprağın, yeşil çimenlerin yüzü suyu aşkına, bu kılıç bundan sonra senin elinde o demir donlulara karşı savaşacak, kimseye de teslim olmayacaktır. Al kılıcı, al
Sayfa 457 - Yapı Kredi Kültür YayınlarıKitabı okudu
( Nuh’un büyükbabası Enok ) _Meleklerin Düşüşü ve Masonluk_ _İnsanoğulları çoğalınca, güzel ve alımlı kızları oldu. Melekler, göklerin çocukları onları görüp şehvet hissettiler. Birbirlerine dediler ki: “Gelin insanların arasından kendimize eşler seçelim ve onlardan çocuklarımız olsun.” Liderleri Semyaza onlara dedi ki: “büyük bir günahın cezasını
_İnkarcılar kızgın fırına atılmış saman gibi yanacaklar. İnananlar ise ahırdan salınmış buzağılar gibi sevinçle sıçrayacak. _Davutoğlu Süleyman’ın özdeyişleri_ _Akılsızlarara, ahmaklıklarına uygun karşılık ver. Yoksa kendilerini bilge sanırlar. _Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek? _İyilerin peşinden gidin. Hırsızın katilin
_İnsanlar sizi, sadece aynı yerden canları yandıklarında anlarlar. _Dalgaların art arda gelip çarptıkları kaya gibi ol. Sağlam, kıpırtısız ve çevresinde kaynayan suların dinginleşmesini seyreden. _Sanki ölmüşsün ve bir süre daha fazladan zaman bağışlanmış gibi doğaya uygun yaşa. _En büyük erdem tarafsızlıktır. Duygular ise, yanlış fikirlerden
Reklam
“Birçok yerinden yara alan Kürşad hâlâ direniyordu. Buğra Alp’in düşürdüğü gök bayrağı o kapmıştı. Bir elinde kılıcı, bir elinde bayrağı olduğu halde, son kez güneşin doğuşuna baktı. Onlarca mızrağın sırtına saplanmasıyla, olduğu yerde dizleri üzerine çökerken, bayrağını sıkı sıkı tutup toprağa sapladı.”
Sayfa 380Kitabı okudu
Ellerini Allah'a açmıştı Sultan, Roma imparatorlarının taç giydiği bu tapmakta, Roma imparatorlarımı yenme onurunu kendisine verdiği için. Şükran günüydü, teslimiyet zamanı, dua am. Ataları güneşin doğduğu yerden gelmişlerdi buraya. Asırlarca, asırlarca evvel. Demiri eriterek, dağı delerek, kayaları yol eyleyerek. Donmuş gecelerden, cehennem gibi gündüzlerden geçerek. Çatlamış dudakları, yaralı bedenleriyle. Susuz ve yiyeceksiz. Eğersiz atlarının sırtında. Başı kabak ve bedenleri üryan. Sadece cesaretlerini kuşanarak. Cesaretlerini ve akıllarını. Hayatta kalmak için. Ayak bastıkları her yerden sürülmek pahasına. Sürüle sürüle, sürmeyi öğrenerek. Görüldükleri her yerde öldürülmek pabasına, öldürüle öldürüle, öldürmeyi öğrenerek. Ve kılıcı ve inancın ve umudun ve açlığın yardımıyla. Eski tanrılarını eski topraklarında bırakarak.
Sayfa 449Kitabı okudu
Şuracıkta otururken birden çırılçıplak oluverseydim? Değilim ama. Tüm dünyanın çöllerini aşarak, peşlerinde güneşin alev alev yanan kılıcı, batıya, akşam diyarlarına doğru yola revan olmuşlar.
Savaş Risalesi
Günesin Mizraklarin ucuna takilip kaldigi bir vakitte Dirilis erlerinin yüreklerinden yayılan Bir depremle Sarsılıyordu arz.
79 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.