Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türk Kadınlar Derneği Münih’te, önceki sadrazamlardan Sait Halim Paşa’nın akrabası Nimet Muhtar’ın yönetimi altındaki Avrupa’da bulunan Türk hanımları ile yakın ilişki içindedir. Mektuplarla Roma ve Lozan arasında yapılan kişisel ziyaretlerle sürekli bir haberleşme sağlanıyor. Münih’teki merkezin Mustafa Kemal için çalışan bir istihbarat örgütünün karargâhı olduğu iddia ediliyor
Güneş sistemimizdeki herhangi bir gezegende gelişmiş bir teknik uygarlık bulunduğunu sanmıyoruz. Bizden 10.000 yıl gerideki bir teknik uygarlığın teknolojisi hiç de ileri sayılamaz. Bizden az ileri bir teknik uygarlık varsa bizler Güneş sistemini keşfe çıktığımıza göre, o uygarlığın temsilcilerinin şimdiye dek yeryüzüne inmiş olmaları gerekirdi. Öteki uygarlıklarla haberleşebilmek için yalnızca gezegenler arası uzaklıklar için değil, yıldızlar arası mesafelere de uygun düşen bir iletişim yöntemi bulmalıyız. Bu yöntemin ekonomik bakımdan ucuz olması, bu sayede büyük miktarda bilgi gönderip getirebiliriz. Hızlı olmalı, çünkü bu sayede yıldızlar arası bir diyalog mümkün olabilir. Bu haberleşme yönteminin izlemesi gerektiği yol ne olursa olsun, herhangi bir teknolojik uygarlık bu yolu bulacaktır. Büyük sürpriz: Böyle bir yöntem bulunmuştur bile ve adı radyoastronomidir.
Sayfa 314 - On İkinci Bölüm - Gök Kıtası AnsiklopedisiKitabı okudu
Reklam
🟡 MUNAFIKLARIN SIFATLARI ⑨. Düşman Hesabına Casusluk: ⬆️ Münafıkların Müslümanlara ait haberleri taşıdıkları sahabe tarafından biliniyordu. Bunun en açık örneği Hatıb Bin Ebi Beltea kissasıdır. ✔️Allah'ın düşmanları hesabına casusluk haberleşme cihazlarıyla yapılan bir şey değildir, düşün. Şüphesiz bu ondan daha kapsamlı bir şeydir. Buna Müslümanların içtimai, iktisadi ve sair hayatlarına zarar verecek haberleri taşımak dâhildir. Müslüman toplum hakkında küçük bir ayrıntının nakledilmesi, müşriklerin Müslümanların durumu hakkında bilgi sahibi olarak zayıf noktaları öğrenmelerini, böylece tahribatlarını kolaylaştıracaktır. Onların haber taşınmasında elleri vardır ve onlar düşmanın müslümanlar arasında fesatçılık yapmasına hizmet ederler. Kuvvetimizin zayıflığını ve çaresizliğimizi Allah'a arz ediyoruz. •┈┈┈┈┈┈┈ ⸙ ┈┈┈┈┈┈┈• #Nifak  #Munafıklığın50Alameti9    
İletişimde ve aşkta balinalar kadar becerikli değiliz,
Balinalar için başlıca tehlike, yeni türeyen bir hayvandan, kendine insan diyen bir yaratıktan geliyor. Teknolojisi sayesinde okyanuslarda etkinliğini gösteren insanoğlundan geliyor bu tehlike. Balinaların tarihinin yüzde 99,99'unu kaplayan zaman bölümünde derin okyanusların yüzeyinde ya da diplerinde insanoğlu görülmemişti. Bu süre içinde balinalar işitme duyusuyla olağanüstü haberleşme sistemlerini geliştirdiler. Balinaların bir türü yirmi hertz frekanslı yüksek sesler çıkarır. Piyano klavyesinin en düşük oktavına yakın bir sestir bu. (Bir hertz bir ses frekansı birimidir. Kulağınıza her saniyede giren bir ses dalgasıdır.) Bu gibi düşük frekanslı sesleri okyanus zor emer. Amerikalı biyolog Roger Payne, derin okyanus kanallarını kullanarak iki yunus balığının dünyanın neresinde bulunursa bulunsunlar birbirleriyle yirmi hertz üzerinde haberleşebileceklerini hesaplamıştır. Biri Antarktika'da Ross Buz Sahanlığı'ndayken diğeri ise Aleut Adaları açıklarındaki iki balinanın haberleşmesi mümkündür. Tarihleri boyunca balinalar, yerküre çevresini kapsayan bir haberleşme şebekesi kurmuş olabilirler. Birbirlerinden 15.000 kilometre kadar uzaktayken çıkardıkları sesler belki de aşk şarkılarıdır. Okyanusların derinliklerine boşaltılan umut notaları.
Sayfa 288 - On Birinci Bölüm - Anıların IsrarıKitabı okudu
Yazmak, haberleşme ihtiyacının en üstün şeklidir.
Sayfa 121 - SayKitabı okudu
272 syf.
·
Puan vermedi
Türk Mektupları Yabancı bir elçi Devlet-i Aliyye topraklarına, Devlet-i Aliyye'nin kudretli padişahı kanuni Sultan Süleyman ile görüşmeye gelir. Yolda başından geçen olayları ve gözlemlerini mektup şeklinde ailesine yazar. Kitap bu mektuplardan oluşur ve dört mektup (yani dört bölümdür) mektuplar normal olarak kahraman bakış açısı ile yazılmış kitap haline getiren ve çeviren bu durumu bozmadığı için harika bir eser olmuş sanki mektuplar bize gelmiş de biz okuyor gibi hissediyoruz. Elçinin gelmesi zaman dilimi olarak şehzade Mustafa'nın katline denk gelir ve o acı olayı detaylıca anlatır. Payitahta geldikten sonra Kanuni ile görüşmek için nasıl Amasya civarına gittiğini, kendisine ve mahiyetine nasıl davranıldığını, ordugahı, askerin moral ve motivasyonuna kadar detaylı bir şekilde aktarır. Ülkenin haberleşme sistemi, yabancı tüccar ve yolcuların nerelerde ne şartlarda konakladığını hayranlık ile anlatır. Türk hanlarını o kadar beğenir ki " Sanki bir kraliyet sarayında ağırlandım " Diye açıklar. Ama genel anlamda bir Türk kini kitap boyunca mevcuttur. Arka arkaya iki yabancı yazarın hatıralarını okumak ve yapılan haksız eleştiriler bazen sinir bozuldu. Benim en çok şaşırıp takdir ettiğim yer ise Osmanlı halkının ev ve kıyaget yönünden sadece ve gösterişsiz oluşunu hayranlık ile anlatması oldu. Okunmalı hatta kesinlikle olunmalıdır. Bu kitabı okuduktan sonra bir de yurt dışı kaynaklarına baktım doğru söylüyor. Şiddetle tavsiye ederim iyi okumar.
Türk Mektupları
Türk MektuplarıOgier Ghiselin De Busbecq · İş Bankası Kültür Yayınları · 2011297 okunma
Reklam
Piyango kültürü
1960-1970 döneminin harika buluşu, lotaryacılık olmuştur. Haberleşme araçlarının gelişmesiyle beraber Türk halkı sürekli olarak yeni kolaylıkların, başka hayat düzeylerinin adını işitmekte, resmini görmekte, özlemini duymaktadır. Oysa bu özlemlerini karşılayacak imkân mevcut düzende hem yoktur, hem de kolaylıkla olmayacağını halk bilmektedir. Müşterilerin bu niteliğini piyasa çok iyi değerlendirmektedir. Sürekli yaptığı 'al, gene al, onu da al' telkinini güçlendirmek için bu kez 'eğer malımı alırsan şunu da bedava kazanırsın' şeklindeki yeni bir taktiğe başvuracaktır. Hâkim zümrelerce halka uygulanan bir koyup üç alma şartlanması, giderek günümüzün kültürü niteliğini almış ve toplumdaki iki yüz yıllık çürümenin genel bir ifadesi olarak insanların davranışlarını ve dünya görüşünü etkilemeye başlamıştır.
YENİ BİR RUH...
- "(...) Haberleşme araçlarıyla aktarılan, eski hayâlleri aşan gerçekler... Roman, vak'a olarak anlaşıldığı zaman, bir hiç! Sanat üflenen nefes açısından da, yeni bir ruh ister; yoksa yok!.."
Sayfa 146 - 147 9.Levha, (Yeni Dünyanın Eşiğinde) -Roman- İBDA YayınlarıKitabı okudu
Dışarıdan gelen etkiler neredeyse tamamen yok olmuştu; böyle olduğu zamanlarda insan kendisini çok net bir şekilde duyabiliyor. İnsanın benlikleri arasında… yüzeydeki benliği ile derinindeki benliği demek istiyorum… çok net haberleşme olması, kendinden kuşkulanmanın en büyük düşmanıdır. Akıl karışıklığı bir anda bitiverir.
Sayfa 125 - Altın KitaplarKitabı okudu
109 syf.
8/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
Tezer Özlü - Ferit Edgü Mektupları
Ne güzeldir mektuplar... Henüz internet, telefon, mesajlaşma, haberleşme bu kadar yaygın ve kolay değilken, ne kıymetliydi bir arkadaşınla konuşabilmek, annenden, babandan bir kelam duyabilmek, sevdiğinden bir haber alabilmek. Sevdiğinden ya da bir arkadaşından gelen mektup nasıl mutlu ederdi kim bilir. Çağa, zamana tanıklık eder mektuplar, çağa
Her Şeyin Sonundayım
Her Şeyin SonundayımTezer Özlü · Alfa Yayıncılık · 20192,155 okunma
Reklam
Mutlak ve Çılgın Bir Hükümdar
Mutlak ve çılgın bir hükümdar olan II. Mahmud yeniçeriyi ilga etmişti. Yeniçeri, ulemanın tabii müttefiki idi. Ulema, şeriatı ihmal eden hükümdarı bu kuvvet sayesinde doğru yola sevk edebiliyordu. Yeniçeri bir nevi efkâr-ı umûmiye idi. Ulemayı dermansız ve dekoratif bir zümre hâline getiren, tabii müttefikini kaybetmiş olmasıdır. Napolyon'un çizmelerini giyerek Batılılaşma oyunu oynayan II. Mahmud istediği gibi hareket edebilirdi artık. Devlet-i Aliyye tarihinde Batılı manada ilk müstebit hükümdar bu zattır. Şimdi ulemanın yerini alan intelijansiya kime dayanarak sözünü dinletecekti? Yeniçeri yoktu. Çok geniş, çok dağınık yerli-yabancı binbir menfaatin çarpıştı bir ülkede kalabalığa seslenmek kabil miydi? Hangi kalabalığa, nasıl bir haberleşme vasıtasıyla?
Sayfa 22 - İstanbul: Ketebe, 2018.Kitabı okuyor
Zira gerek DNA ve gerekse genler kendilerine has bir haberleşme sistemini kullanmaktadrlar. Hâlen çok iyi anlayamadığımız ve çözemediğimiz atom altı düzeydeki frekans ve dalga boylarının çok farklı şekillerde sıralanmasından, değişiminden ve fonksiyon görmesinden müteşekkil bu algoritmik ve interaktif matematiksel sistem, belki de hayatın şifrelerini ihtiva etmekte ve bizim de onların esrarengiz matematik formüllerini ve şifrelerini çözmemizi ve sırlarına vakıf olmamızı beklemektedirler. Her şey matematikte kilitlenmektedir.
Ancak her ne kadar beynin kendi haberleşme lisanının "Frekansça" olduğunu biliyorsak da, loblarının nöronlarının, glia hücrelerinin kendi içlerinde, birbirleri arasında ve konnektom yapılanmasında hangi özel bir matematik sistemini kullandıklarını çok net olarak bilmiyoruz.
“Çevre, yabancılardan tenha olmadıkça haberleşme uygun değildir.”
Cemiyet kendi aralarında haberleşme adına bir işaret ve parola belirlemişti. Baş ve işaret parmaklarının ay şekline getirilmesi “Hilâl”i anlatıyordu. Parola olarak “Muin” kelimesi benimsenmişti.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.