Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Osmanlı sarayında hadımlar, sultanın hane-halkının bir parçasıydı; devşirme yoluyla toplanan oğlanlarla birlikte var oluyorlardı ve onlarla etkileşim içindeydiler. Özellikle on altı ve erken on yedinci yüzyılda komutan olarak da hizmet edebiliyorlardı. Bununla birlikte, hadımlar genellikle devşirmeler arasından çıkmaz, memlük satın almaya çok benzer bir yöntemle toplanırdı.
Sayfa 23 - Vakıfbank Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sosyolojik Tahayyül başlıklı metin
Toplumsal davranışı anlama çabasında, sosyologlar özgün bir eleştirel düşünme biçimine başvururlar. Önde gelen sosyologlardan C. Wright Mills, bu çeşit düşünmeyi sosyolojik tahayyül olarak tanımladı-birey ve toplum arasında geçmişte ve günümüzde var olan ilişki hakkındaki farkındalık. Bu farkındalık, hepimizin (sadece sosyologların değil)
Sayfa 5 - Palme Yayıncılık
Reklam
İstanbul'da düşünmek için zaman mı verirler, aman mı verirler, mekân mı verirler? Postaneler var, pastaneler, çayhaneler, meyhaneler var, tımarhaneler var. Daha hangilerini saysam; kesimhaneden gözetimhalneye kadar nice hane var da düşüncehane yok. İnsanoğlu nerede düşünecek bilmem ki? Kimi oturarak, kimi ayakta, kimi yatakta derken, cam kırıkları gibi etrafa saçılıyor düşünceler.
Mevlana Sözleri ve Öğütleri
Misafirsin bu hanede ey gönül, umduğunla değil bulduğunla gül, hane sahibi ne derse o olur, ne kimseye sitem eyle, ne üzül.
Ülke tecrübeleri, makroekonomik istikrarın (düşük enflasyon, mutedil şirket, kamu kesimi ve hane halkı borçluluk oranları, mutedil dış ticaret ve cari denge açıkları) başarılı kalkınmanın olmazsa olmaz şartı olduğunu göstermektedir. Prof. Dr. Murat Yülek - Kalkınma ve Makroekonomik İstikrar Büyümenin Kaynağı İç Talep Değil, Dış Talep Olmalıdır
Sayfa 132
Evet bir kelâm "Kimden gelmiş ve kime gelmiş ve ne için?" denilmesiyle kıymeti ve ulviyeti ve belâgatı tezahür etmesi noktasından, Kur'anın misli olamaz ve ona yetişilemez. Çünki Kur'an, bütün âlemlerin Rabbi ve Hâlıkının hitabı ve konuşması ve hiçbir cihette taklidi ve tasannuu ihsas edecek bir emare bulunmayan bir mükâlemesi ve bütün insanların belki bütün mahlukatın namına meb'us ve nev'-i beşerin en meşhur ve namdar muhatabı bulunan ve o muhatabın kuvvet ve vüs'at-i imanı, koca İslâmiyeti tereşşuh edip sahibini Kab-ı Kavseyn makamına çıkararak muhatab-ı Samedaniyeye mazhariyetle nüzul eden ve saadet-i dâreyne dair ve hilkat-i kâinatın neticelerine ve ondaki Rabbanî maksadlara ait mesaili ve o muhatabın bütün hakaik-i İslâmiyeyi taşıyan en yüksek ve en geniş olan imanını beyan ve izah eden ve koca kâinatın bir harita, bir saat, bir hane gibi her tarafını gösterip çevirip, onları yapan san'atkârı tavrıyla ifade ve talim eden Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan'ın elbette mislini getirmek mümkün değildir ve derece-i i'cazına yetişilmez. Ayet-ül Kübra - 88
Reklam
Onuncu Bürhan (Onuncu delil,hüccet)
Gel, ey bir parça insafa gelmiş arkadaş! On beş gündür biz buradayız. Eğer şu âlemin nizamlarını bilmezsek, padişahını tanımazsak cezaya müstahak oluruz. Özrümüz kalmadı. Zira on beş gün güya bize mühlet verilmiş gibi bize ilişmiyorlar. Elbette biz başıboş değiliz. Bu derece nazik sanatlı, mizanlı, letafetli, ibretli masnular içinde hayvan gibi
" Benim Rabb-i Rahîmim dünyayı bana bir hane yaptı. Ay ve güneşi bu haneme bir lamba; ve baharı, bir deste gül; ve yazı, bir sofra-i nimet; ve hayvanı bana hizmetkâr yaptı. Ve nebâtâtı o hanemin ziynetli levazımatı yapmıştır."
Kural bütün hane halk tarafından uygulanıyorsa o zaman kuraldır çocuk da böylece kendi onurunun ezilmediğini hisseder.
Sayfa 122Kitabı okudu
"Misafirsin bu hanede ey gönül, umduğunla değil bulduğunla gül, hane sahibi ne derse o olur, ne kimseye sitem eyle, ne üzül."
Reklam
Ziya Paşa ne güzel söylemiş: “Gitti Mecnun hane-i dehri bize bıraktı Bir harap evdir, kalır divaneden divaneye” (Mecnun ölünce dünya evini bize ısmarlamış oldu -zaten- bu öyle perişan, yıkık, ıssız bir evdir ki -ancak- deliden deliye kalabilir...)
Hanımsız hâne, parasız kasaya benzer" diyormuş...
Hapishane, suça eğilimli kişi imalathanesiydi; suç işlemeye eği­limli olmanın hapishane yoluyla üretilmesi hapishanenin yenilgisi değil başarısıdır çünkü hapishane bunun için yaratılmıştı. Hapis­ hane suçun tekrarına olanak tanır, çok profesyonelleşmiş ve kendi içine sıkı sıkıya kapalı suça eğilimliler grubunun oluşmasını sağlar.
Hadi telaşsız bi gün çiz bana... Ruhun ihtiyaç listesi yapılsın mesela... Çocuklar annelerinin elini bırakmasın. Analar yavrularını bırakıp gidemesin o gün. Babalar gözleriyle konuşsun.nasırlı elleri şefkatle dokunsun yüreciklerine hane halkının Telefonların sesi içine kaçsın. Kimse dikkat çekmesin, video çekmesin, nutuk çekmesin. O gün mikrofonsuz, megafonsuz konuşsun bakanlar, bakılanlar... Ezanları, sesinden ruhunu esirgemeyen müezzinler okusun. Zaten sessiz olan sokaklar, dünyalar bu davete sağır kalamasın. Gazete o gün haber yazmasın. Lüzumsuz kelamların ağzını bıçak açmasın. Sonra gece çöksün şehrin sahte ışıklarına. Gündüzün aksi izlensin ruhun derinliklerinde. Geceden devalar damıtılsın ruhu saran...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.