Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gecenin serbestliği, üzerimdeki sıkıntıyı dağıtır gibi olmuştu. Kâh semada parıl parıl parıldayan yıldızlara bakıyor ve bu bizden uzak olan esrârlı âlemlerin ketûm sinesinde benim için, benim gönlüm için gizlenmiş gibi duran müstakbel eşimi görüyor ve hiç tanımadığım kızın hayaline karşı hasretle, özlemle boyun eğerek bir gün olup şaşaal, süslü ve nağmeli bir salon içerisinde kendisini görebileceğimi düşünerek gönlümün, hayalimin, hissiyatımın bu derece coşkunluğa ulaştığını fakat ne garip bir hâl, bir dakikalık ayrılık, şu engeller, bana itiraf etmek istemediğim bir hissi, kalbimin muhabbete duyduğu aşırı ihtiyaç artık itiraf ettiriyor ve beni muzdarip ediyordu. Kendim için yeni bir hayat tasavvur ediyordum ve kalbimin sefaletli acılarıyla da azap duyuyordum.
“Harp ne garip şey değil mi? Bir bir değil,ağa takılmış balıklar gibi toplu halde…Şairleri bile öldürüyorlar.Ve hatta çocukları bile.İncecik ayak bilekleriyle…Ve biz ölümlerden ölüm beğenir gibi saf tutabiliyoruz yine de.İnsan dediğin çöplük,bütün kuyulardan daha karanlık değilse ne? “
Sayfa 118 - Hep KitapKitabı okudu
Reklam
Hâlâ korkmuyorum. ne garip şey... Harpte yegâne korkunç şey insanın korkusu galiba. hezimet ve ricat olmayan yerde meğer korku yokmuş. Harp ne basit şey.
Sayfa 196 - Can YayınlarıKitabı okudu
Harp ne garip şey değil mi? Şairleri bile öldürüyorlar hatta çocukları bile. İncecik ayak bilekleriyle... Ve biz ölümlerden ölüm beğenir gibi saf tutabiliyoruz yine de. İnsan dediğin çöplük, bütün bu kuyularda daha karanlık...
Bu arada Kuvâyı Milliye propagandacıları Akşehir'den Ali Emmi'nin seçilmesini istiyorlardı. Bu düşünce kendisine açıldığı gün Ali Emmi önce şaşırdı, sonra da üzüldü. Bunu açıkça söylemeden yapamadı. "Kusura bakma Binbaşım ya, olacak iş değel bu. Bula bula beni mi buldunuz?" Binbaşı biraz sertçe: "Ne demek bula bula seni bulmak Ali Emmi?" dediyse de Ali Emmi aldırmadan cevap verdi: "Ne demek olacak hay herif? Ben bi garip ümmüyüm; Topal Salim'in kahvede bilem iki lafı biraraya getiremem. Varıp da koca Meclis'te mi konuşacan? Hem de harp darp üzerine, devlet millet üzerine ha?.. Neredeyse, zevklenecek adam mı bulamadın deyecem.. üstelik bi de yaş yetmiş iş bitmiş!.." Binbaşı bıyıklarını dişleyip duruyor, ne diyeceğini bilemiyordu. Mırıldandı: "Amma Ali Emmi senin bunca emeğin geçti bu işe. Bu kadar çalıştın, bir sürü tehlikeyi göze aldın." Binbaşı, Ali Emmi'nin gözündeki bütün ciddiyetini kaybetmişti. "Kak ülen sen de.. Çolak Salih benden çok çalıştı. Maksadınız mükafat dağıtmaksa ona gidin, benden önce. Yoksa siz her dediğinize eyvallah deyip susacak adam mı ararsınız? Muradınız buysa da yanlış kapı çaldın oğul. Hem sen bana de bakayım; neye Reis Bey'e başvurmazsınız?"
Sayfa 287Kitabı okudu
"Harp ne garip şey değil mi? Bir bir değil ağa takılmış balıklar gibi toplu halde... Şairleri bile öldürüyorlar. Ve hatta çocukları bile. İncecik ayak bilekleriyle... Ve biz ölümlerden ölüm beğenir gibi saf tutabiliyoruz yine de. İnsan dediğin çöplük, bütün kuyulardan daha karanlık değilse ne?"
Reklam
"Böyle bir geceyi bütün varlığımızla içemeyişimizin sebebi kafamızı birçok saçma şeylerin doldurmuş olmasıdır. On bin yirmi bin sene evvelki insanlar gibi olabilsek, tabiatı onların gözüyle görsek muhakkak ki şimdi burada böyle sükûnetle oturamazdık. Onlar güneşi, ayı, falanca büyük tepeyi veya filan bulutu ve yıldırımı babalarının hayrına mı
müthiş...
"Harp ne garip şey değil mi? Bir bir değil, ağa takılmış balıklar gibi toplu halde... Şairleri bile öldürüyorlar. Ve hatta çocukları bile. İncecik ayak bilekleriyle... Ve biz ölümlerden ölüm beğenir gibi saf tutabiliyoruz yine de. İnsan dediğin çöplük, bütün kuyulardan daha karanlık değilse ne?.."
Harp ne garip şey değil mi? Bir bir değil, ağa takılmış balıklar gibi toplu halde… Şairleri bile öldürüyorlar.Ve hatta çocukları bile.İncecik ayak bilekleriyle… Ve biz ölümlerden ölüm beğenir gibi saf tutabiliyoruz yine de . İnsan dediğin çöplük, bütün kuyulardan daha karanlık değilse ne?
Sayfa 118 - Hep kitap , 8. Baskı Ağustos 2022Kitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafları bize ne söyler?
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk
Fotoğraflarla Atatürk
kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi. ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen
Reklam
Enver için o gün bu kadar titreyen Yakup Cemil, sonra harp içinde Enver'in hayatına suikast etmek cürmüyle mahkum oldu ve kurşuna dizildi. Siyaset ne garip, ne mantıksız, insafsız ve iğrenç bir hayat!
415 syf.
8/10 puan verdi
Huzursuzluğun Romanı: Huzur. Tanpınar okumak kültür, edebiyat, tarih, musiki, felsefe, psikoloji tüm bilimleri okumak demektir. Hayatımda okuduğum en katmanlı kitaplardan biri oldu. Tanpınar şiir susma işidir, o yüzden tüm sustuklarımı romanlarımda yazdım demiştir. Ama ne yazmak... Roman huzursuzluğun romanı. Dört bölümden oluşur: İhsan, Nuran,
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,3bin okunma
… hafif ürpermelerden başka şey kalmamasına rağmen halk bir türlü evlerine girmek istemiyordu. Bu korkuya o sıralarda Erzurum'a gelen Atatürk son verdi. Kalması için vilâyet konağında ve müstahkem mevki kumandanlığında iki yer hazırlanmıştı. Fakat hemen hemen herkes ne olur ne olmaz diye çadırda kalmasını tavsiye ediyordu. Atatürk, birkaç
Sayfa 45
Çocukların öldürüldüğü bir dünyada bütün kahkahalar zalimdir!
Harp ne garip şey değil mi? Bir bir değil ağa takılmış balıklar gibi toplu halde... Şairleri bile öldürüyorlar.Ve hatta çocukları bile. İncecik ayak bilekleriyle... Ve biz ölümlerden ölüm beğenir gibi saf tutabiliyoruz yine de. İnsan dediğin çöplük, bütün kuyulardan daha karanlık değilse ne?
Ne garip şey... Harpte yegâne korkunç şey insanın korkusu galiba. Hezimet ve ricat olmayan yerde meğer korku yokmuş. Harp ne basit bir şey.
Sayfa 196Kitabı okudu
254 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.