Merhabalar,
Okuduğum ilk Tarık Tufan kitabıydı .Ne okudum ben..? Bilemiyorum.Daha farklı bir şey bekliyordum.İstediğim tadı alamadım bu kitaptan.
Bazı cümlelerini çok sevdiğimi söyleyebilirim.Örneğin ;
''Terk ettiğiniz bir yere geri dönmek olanaksızdır.Dönmeyi başarabilseniz de oranın aslında bıraktığınız yer olmadığını fark edersiniz. Ne geri döndüğünüz yer o eski yer ne de geri dönen sizsinizdir. Geri dönüş diye bir şeyin olmadığını o zaman öğrendim.''
Kitap kendini güzel okutturdu.Sonuna geldiğimde anladım ki benim beklentim yüksekmiş.Beni düşündüren şey ise tıpkı kahramanımız gibi ''Bir gün böylesi bir hastalığım olduğunu öğrensem ne yapardım ?'' sorusunun cevabı oldu.Bu düşünceyle kitabın son sayfasını da çevirdim.Çok ağır bir psikoloji.Allah kimseye yaşatmasın.Sizlere de yaşatmasın sevgili 1000k okurları.Sağlıklı mutlu günleriniz olsun İNŞALLAH..
(Çok uzun bir sessizlik)
Ama senin dostların var.
(Uzun bir sessizlik)
Çok dostun var.
Onların sana bu kadar koltuk çıkmaları için ne veriyorsun onlara?
...
korkma lütfen benden
seni incitmek niyetinde değilim
bunu istesemde yapamam zaten
sadece son kez seni görmek
sesini duymak istedim
iyi olmaya ihtiyacım var
sensiz iyi olmayı beceremedim
HAYATIN ÇIĞLIKLARI
Doktorun odasından çıktığımda moralim oldukça bozuktu. Kolesterolüm yüksekmiş. Diyet yapmalıymışım. Elimde yememem gerekenlerin listesi ve reçeteyle yürürken hayatımda hiçbir zaman diyet yapmadığımı düşündüm. Dahası, şimdiye kadar bana dayatılan hiçbir yasağa gönül rızasıyla boyun bile eğmemiştim. İçimdeki asi ruh burada da
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
Hastalığım sebebiyle okurken en çok zaman harcadığım klasik olmasına rağmen, iyileşme sürecimde yanımda olacak daha iyi bir arkadaş umamazdım doğrusu. Ağır bir eleştiriye giriyoruz, hazırlanın ;)
Öncelikle günlük hayatı anlatmasına rağmen bu kadar akıcı ve duru bir yazı dili her yazarın harcı değildir. Anlatımdaki bu basitlik hikayenin adeta süsü
(Çok uzun bir sessizlik)
Ama senin dostların var.
(Uzun bir sessizlik)
Çok dostun var.
Onların sana bu kadar koltuk çıkmaları için ne veriyorsun onlara?
Bir yaşlı ölü,
“İki gündür buradakilerin neden öldüklerini dinliyorum da, en b.ku b.kuna ölen benim...” dedi.
“Neden?” diye sorduk. Şöyle anlattı:
Ben sapasağlamdım. Büyük oğlum, seni ille hekimlere muayene ettireceğim diye tutturdu. Bre oğlum, benim hiçbir hastalığım yok ki, hekime gideyim... Medeni insanlar, hiçbir hastalıkları
Kitabı bitirdiğim gece uyuyamadım. Son iki bölümü tekrar tekrar okudum, internette analizler araştırarak anlamaya çalıştım, bütün gece kitabın üzerine düşündüm. Normalde inceleme girmiyorum ama bu incelemeyi ileride kendim için bırakıyorum, çünkü bu kitaba kesinlikle tekrar döneceğim. Ayrıca internetteki analizler beni tam olarak tatmin
_Kanatsız uçmaya kalkışma!
_Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm.
_O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma!
_Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise