Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
Hayatımda birçok sevinçli günlerim olmuştur. Fakat hepsinden güzel,hepsinden sevinçli olabi­leceğini umduğum bir tek gün daha olabilir.O gün seninle ve hiç ayrılmamacasına yaşayacağıma inanacağım gündür.Sen böyle bir günün gelebileceğini pek tahmin etmezsin. Doğrusu ben de edemiyorum.Ama hayattan da başka hiç­ bir beklediğim yok.Bugün için sana
Reklam
❝ İlim Rahattan Fedakarlık İster..
Üzücüdür ki bugün öğrenciler arasında zihni tembellik yaygınlaşmıştır. Rahatı ve eğlenceyi, ciddiyet ve istikrarlı çalışmaya tercih etmektedirler. Rahat içinde yaşamak, lüzumsuz işlerle uğraşmak onlar için yaşamın gayelerinden biri olmuştur. Onların hedefleri nefsin arzularını temin etmektir. Derse ve ilim tahsiline vakitleri kalmamıştır.
Sayfa 96 - Otto YayınlarıKitabı okudu
Belki yaşadığını sandığı hayat bir rüyadan ibarettir ve uyandığı zaman o da bütün gerçekleri görecektir; ya da herkes uyumaktadır da onun yaşadıkları gerçektir. Yazar da bir gün onlar gibi uyuduğu zaman herkesin gerçek sandığı rüyaları görecektir. Belki dün rüya görüyordu, belki bugün rüya görüyor, belki yarın rüya görecek. Belki dün yaşıyordu, belki bugün yaşıyor, belki hep yaşayacak.
Sayfa 242Kitabı okudu
“Yaşıyorum,” dedi delikanlıya, aysız ve kamp ateşsiz bir gece, hurma yerken. "Ve bir şey yerken yemekten başka bir şey düşünmem. Yürüdüğüm zaman da yürüyeceğim, hepsi bu. Savaşmak zorunda kalırsam, ölüm şu gün ya da bugün gelmiş vız gelir tırıs gider. Çünkü ben ne geçmişte ne de gelecekte yaşıyorum. Benim yalnızca şimdim var ve beni sadece o ilgilendirir. Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirsen mutlu bir insan olursun. Çölde hayat olduğunu, gökyüzünde yıldızlar olduğunu ve insan hayatının özünde bulunduğu için kabile muha- riplerinin savaştıklarını anlayacaksın. O zaman hayat bir bayram, bir şenlik olacak; çünkü hayat, yaşamakta olduğumuz andan ibarettir ve sadece budur. “
Sayfa 106Kitabı okudu
Belki, yaşadığını sandığı hayat bir rüyadan ibarettir ve uyandığı zaman o da bütün gerçekleri görecektir; ya da herkes uyumaktadır da onun yaşadıkları gerçektir. Yazar da bir gün onlar gibi uyuduğu zaman herkesin gerçek sandığı rüyaları görecektir. Belki dün rüya görüyordu, belki bugün rüya görüyor, belki yarın rüya görecek. Belki dün yaşıyordu, belki bugün yaşıyor, belki hep yaşayacak.
Sayfa 377 - İletişim Sinan Yayınları, Birinci Bölüm
Reklam
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
"Bu zamana kadar yaşadıklarından unutamadığın bir şey oldu mu?"
"Bir sene yirmi koyunum telef olmuştu. Onu unutamam hiç. Unutamadığım, yirmi koyunu kaybetmenin acısı değil. Ağırdan almanın, geç kalmanın, başıma, bir daha unutmayayım diye ördüğü çorap. Oysa Hazreti Allah'ın izniyle zekât hususuna çok dikkat ederdim. Ama nasıl olduysa bu hadise yaşanmadan bir yıl önce, iş güç, bugün yarın derken, zekâtı geçirdik. Sen misin vermeyen! Ertesi sene, boş bulunduğumuz bir an, yirmi koyun yemliğe giriyor. Tıka basa yiyor. Alışık olmadıkları için yem dokunuyor tabii, hepsi telef olurken bana da iyi bir ders oluyor. O gün bugündür Hazreti Allah'ın hakkını vermede gecikmem."
Hayat acıdır;hayat korkudur ve insanoğlu mutsuzdur.Bugün yalnızca acı ve korku var.İnsanoğlu hayatı seviyor,çünkü acıyı ve korkuyu seviyor.Buna da uygun yaşıyor.Acı ve korkuya karşılık olarak verilmiştir hayat;Hep aldanılan yer burası.Bugünkü insan,o insan değil daha.Ama bir gün o yeni insan gelecek;yaşamakla yaşamamak arasında hiç bir fark görmeyen mutlu,gururlu,yeni insan.
Hayat acıdır; hayat korkudur ve insanoğlu mutsuzdur. Bugün yalnızca acı ve korku var. İnsanoğlu hayatı seviyor, çünkü acıyı ve korkuyu seviyor. Buna da uygun yaşıyor. Acı ve korkuya karşılık olarak verilmiştir hayat; hep aldanılan yer burası. Bugünkü insan, o insan değil daha. Ama bir gün o yeni insan gelecek; yaşamakla yaşamamak arasında hiçbir fark görmeyen mutlu, gururlu, yeni insan. Acıyı ve korkuyu kim alt ederse o Tanrı olacak. Öbür Tanrı artık olmayacak.
Sayfa 143 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 12. BasımKitabı okudu
Reklam
"Yaşıyorum" dedi delikanlıya, aysız ve kamp ateşsiz bir gece, hurma yerken. "Ve bir şey yerken yemekten başka bir şey düşünmem. Yürüdüğüm zaman da yürüyeceğim, hepsi bu. Savaşmak zorunda kalırsam, ölüm şu gün ya da bugün gelmiş vız gelir tırıs gider. Çünkü ben ne geçmişte ne de gelecekte yaşıyorum. Benim şimdim var ve beni sadece o ilgilendirir. Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirsen mutlu bir insan olursun. Çölde hayat olduğunu, gökyüzünde yıldızlar olduğunu ve insan hayatının özünde bulunduğu için kabile muhariplerinin savaştıklarını anlayacaksın. O zaman hayat bir bayram, bir şenlik olacak; çünkü hayat, yaşamakta olduğumuz andan ibarettir ve sadece budur."
Sayfa 108Kitabı okudu
Her sabah dünya yeniden kurulur!..
"Her zaman yüreğimdeki saflığı, temizliği özenle korumayı başardım, Hıncal Ağbi, ama artık örselendiğimi, sevgiye olan inancımı kaybetmeye başladığımı düşünüyorum, en önemlisi de kendime olan inancımı.." diyor Sezin.. "Lütfen öyle bir yazı yaz ki içinde sevmek, umut taşımak ve inancını kaybetmemek olsun.. Beni kötü zamanlarımda hep
Ah!.. Hep ol Gözümde o! Hayalimde o! Aklımda of O! O! O!.. Bir kere sokakta gördüm. Keşke yüzüne baktığım zaman gönlüme düşen ateş gözlerimi eritseydi... Daha ilk bakışta bütün gücümle gözlerimi başka tarafa çevirmek istedim. Ama olmadı. Eyvah!.. Ne vücudum da güç buldum ne gözlerime söz dinletebildim. Sanki ömrümde gördüğüm, duyduğum, okuduğum, düşündüğüm ne kadar güzel şey varsa hepsi bir yere toplanmış, sonra da bir insan çehresi olup karşıma gelmişti. Hayat ne kadar da hayret verici şeylerle doluymuş. Birkaç gün önce yanımda biri ağlasa, mutluluk pözyaşlan döküyor sanırdım. Bugün, duyduğum kahkahalar bile kulağıma yasmış gibi geliyor! Birkaç gün önce, gamlı bulutlarda şimsek çakınca biri gülüyor gibi görünürdü bana. Bugün ise yeni açmış güllerde çiğ girsem, birinin gözyaşı dökülmüş sanyorum. Birkaç gün önce yüzüm gülüyordu, sanki her şey benimle beraber gülüyordu. Bugün gönlüm ağlıyor, sanki her şey gönlümle beraber ağlıyor!
Belki, yaşadığını sandığı hayat bir rüyadan ibarettir ve uyandığı zaman o da bütün gerçekleri görecektir; ya da herkes uyumaktadır da onun yaşadıkları gerçektir. Yazar da bir gün onlar gibi uyuduğu zaman herkesin gerçek sandığı rüyaları görecektir. Belki dün rüya görüyordu, belki bugün rüya görüyor, belki yarın rüya görecek. Belki dün yaşıyordu, belki bugün yaşıyor, belki hep yaşayacak.
Sayfa 242 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
1.312 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.