Her insanın yaşamı içinde kazandığı deneyimlerden kurduğu nesnel veya öznel gerçeklikleri bulunur ve temellerini bu gerçekliklere dayandırarak ömrünü sürdürür. Yazarların dünyası, bu belirtilen bakış açısına göre pek bir farklılık barındırmaz. Yazında bu iki oluşumu yaratma ya da olduğu haliyle açıklamakta sorumluluk sahibidirler. Üslup denilen
Merhabalar
Bugün sizlere @yediverenyayinlari ndan çıkan #kendiniiyihisset eseri ile geldim. Okurken hayata dair birçok noktada bizlere ışık tutan kitabımız klasik kişisel gelişim eserlerinden farklı olarak bizlere emir dili ile hitap etmiyor, öneri, meseller ve kısa notlar dahilinde sıkmadan yol gösteriyor.
İnsani olarak sevmediğimiz ya da rahatsız olduğumuz birçok yönümüzü şifalandırıyor.
Sinirlerimize hakim olamadığımız da, eleştiriye tahammül edemediğimizde, eşimizle problem yaşadığımızda, hayatta yolumuzu kaybettiğimizde, uğursuzluğa inandığımızda bizlere "Yaşamayı Seç" sloganı ile geliyor.
Kendinizi iyi hissedeceğiniz nice güzel ve verimli günler dilerim dostlarım, sağlıcakla kalın
Ayşe Gül Kutlu Yılmaz a teşekkür ederim
~
"İdeal eş bulmada dürüstlük samimiyet kibarlık ve bütünlük sevgiyi doğurur. Evlenecek insanlar birbirine karşı dürüst oldukları takdirde evlilikler hem huzurlu olur hem de ölüme kadar sürer."
~
"İnsan hayata ve hayatın özü olan insana, insanın en önemli yeri olan kalbine odaklanırsa dünyada kendini iyi hisseden insana dönüşüverir"
~
"Zihninizi kalbinizin İnanç süpürgesi ile temizleyin."
~
"Uzun yaşamanın sırrı yüreğiyle her şeyi yaşamak ve geçmişe takılmadan yarına bakmaktır."
~
Acaba müzikte, insanı bundan daha fazla saracak, daha hoş bir tavır olabilir mi? Her önemli notaya ancak, onu özleten, umut ettiren ince bir yaklaşımla, çevresinde dönüp dolandıktan sonra ulaşılıyor. Bu ilk keşif ölçülerinin henüz biraz duraksamalı çalınmasını, cesaretle ileri atılmaya karar veremeyen ama ardından aşırı derecede sevincin hüzünle iç içe geçtiği o sevimli heyecana kendini bırakıveren biri tarafından çalınıyormuş gibi oluşunu; ve sonra her şeyin sevgiyle kendini bırakış içindeki bir okşamada eriyişini seviyorum.
En önemli nokta, hadiselerin doğrudan doğruya, üstün anlayışın tabii ve temel kanunlarından kaynaklanması veya bunlara bağlı olmasıdır; dolayısıyla hiçbir şeyi değiştiremeyeceğin gibi, yapacak bir şeyin de yoktur.
Buradaki seçmede daha çok 'genel' konulardaki; ve, Türkçe'ye iyi oturabilen tümceler yeğlenmiştir - ama, önemli bir düşünceyi aktarmak için (kimi zaman) Türkçe'yi zorlamaktan da kaçınılmamıştır. Değinilerin sıra numaraları aslında yoktur; ancak bunlar konurken kronolojik sıra büyük çapta gözetilmiştir. Sayfa altlarındaki 'Notlar'da, değinilerin yazılış yılı; kullanılan yayımda bulundukları sayfa ve bazı kısa açıklamalar, bu numaralara göre, verilmektedir.
Yan DeğinilerLudwig Wittgenstein · Altıkırkbeş Basın Yayın · 1999173 okunma
"Kızlarıma Notlar", bir babanın kızlarına olan sevgisini ve şefkatini en güzel şekilde yansıtan bir kitap. Kutadgu, kızlarına hayatı ve insanları anlamalarını, doğru kararlar vermelerini, kendilerini sevmeyi ve değer vermeyi öğretmek istiyor.
Kitap, 10 bölümden oluşuyor. Her bölümde Kutadgu, kızlarına farklı bir konuda öğüt veriyor. Örneğin, "Hayata Dair Notlar" bölümünde hayatın zorluklarını ve güzelliklerini, "İnsanlara Dair Notlar" bölümünde insanların iyi ve kötü yönlerini, "Kendine Dair Notlar" bölümünde ise kendini tanımanın ve geliştirmenin önemini anlatıyor.
Kutadgu, öğütlerini verirken samimi ve sıcak bir dil kullanıyor. Kızlarına güvendiğini ve onların her zaman yanında olduğunu hissettiriyor. Bu da kitapta kurulan duygusal bağı güçlendiriyor.
"Kızlarıma Notlar", kızları olan veya kızları olacak herkes için okunması gereken bir kitap. Kitap, kızlara hayata dair önemli dersler veriyor ve onların daha iyi birer insan olmalarına yardımcı oluyor.
Kitapta verilen örneklerle verilmek istenenler o kadar güzel aktarılmış ki. Okurken bu kitabı tüm velilere tavsiye edeceğim diye birçok sayfadan notlar aldım. Kimi yerlerin altını çizdim. Önemli gördüğüm birçok yerin sayfa sayılarını yazdım bir kenara. Elimden düşürmeyeceğim bir kitap oldu bu. Hem öğrencilerim hem de çocuklarım için çok faydalandığım bir eser oldu. Yaptığım hataları fark ettim, nasıl davranacağımı bilemediğim durumlarda konu karşısında nasıl durmam gerektiği ile ilgili fikirler edindim.
Tam, "Dur, daha yeni tanıdım seni!" derken kitabın bitmesiyle ellerimden kayıp giden bir arkadaş oldu Martin Eden benim için. İncelememe başlamadan önce bit itirafta bulunmak istiyorum: Bu eseri spoiler vermeden inceleyecek kadar yeterli görmüyorum kendimi. Ona göre okuyun ki incinmesin hayat mücadelesinde yorgun düşmüş yüreklerimiz.
Gazap ve Muamma'nın kalbini oluşturan ve Char'ın müteva zılıkla "notlar" diye adlandırdığı "Hypnos Yaprakları" bölümü, Direniş yıllarında kaleme alınmıştır. Direnişçinin savaş günlüğü, pratik değerlendirmeler, Direniş'ten önemli sahneler ve her türden "not"tan oluşan bu toplamda şiirin baskın gücünden kaynaklanmayan hiçbir şey olmadığı gibi, ne şiir ne de dize vardır. Nazilere karşı mücadelenin epik vurguları, bir azınlığın eylemi olan Direniş deneyimi, eylem buyrukları, silah arkadaşlarına övgüler ya da lanetler, etik sorgulamaları da içeren kararlar, eylem (gerçeğin çağrısı) ile söz (gerçeğe geri dönüş, not) arasında zorunlu denge ve çatışmada yazının anlamı üzerine düşünceler, özlü yazının paradoksal şiirselliği, yas tutma ve savaşı sürdürme aracı olarak şiir ve fragman. . .
TATAR ÇÖLÜ
Roman karakterimiz askeri okuldan mezun olan Drogo’un mezun olduktan sonra kimsenin hakkında en ufak bir fikir sahibi olmadığı ama Kuzey’in en uzak noktasında bulunan Tatar Çölü’nün koruyuculuğunu yapan Bastiani Kalesi’ne tayininin çıkması ile başlıyor.
Bastiani Kalesi’ne gitmek için yola çıkan Drago’ya hiç kimse kale hakkında
_Prens Said Halim Paşa, Mısır eski valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunu ve 1913-1916 arası Osmanlı Sadrazamı olarak hükümetin başıdır. İttihat Terakki üyesi, Meşrutiyetçi ve muhafazakar islamcılığın en öndeki temsilcilerindendir. Meseleleri İslamcılık açısından ele almıştır. Devletin kurtuluşu için batı kanunlarını değil, şeriatın
_Yas, sevilen bir şeyin kaybına verilen hüzünlü bir tepkidir. Melankoli’de de aynı hüzün vardır ama yastan farkı, nesnenin kaybı içselleştirilerek egonun kendisinin kaybına neden olur. Bu yüzden yasta dünya boş görünür; melankolide ise egonun kendisi. Melankolide nesnenin kaybıyla egonun kaybı aynı şey haline gelir. Özsaygıdaki tahribat yasta
Kitabı okurken, diğer Harry Potter kitaplarında da yaptığım gibi film ve kitap farklarını not aldım. Bu farkların birçoğu sinemaya uyarlanırken gereken zorunlu değişikliklerken, bazıları serinin devamını etkileyen değişiklikler. Gelgelelim ben de bunları bilmeyerek değil tamamen şahsi zevkimi tatmin etmek için not aldım. Notlar içerisinde aklıma
Her kadının okuması gereken, hatta başucu olabilecek kitaplardan biri olduğu belirtildikçe merakım ve okuma isteğim arttı. Okumam, anlamlandırmam, üzerine düşünmem elbette kolay olmadı. Zaman zaman zorlandım. Zaman zaman anlatılan hikâye ve sonrasındaki analizler, görüşler merakımı celbetti. Şunu da fark ettim ki bu kitabı özümseyebilmek,