Uzun bir süreye yayarak okuduğum, Cumhuriyetimizin, Atamızın ve devrim arkadaşlarının, döneminin savaşlarının, atmosferinin, devrimlerinin, çöküşlerin ve yeniden doğuşların anlatıldığı, Falih Rıfkı'nın okuduğum ilk kitabıydı Çankaya.
Çöken bir imparatorluğun en altında kalmış bir milletin kurtuluşunu okuduğumuz ve her sayfasında Ata'nın fırsatını kollayarak, kelle koltuğunda bir o kadar da cesurca yaşadığı olaylar kitapta ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Kitabın her sayfasında binbir türlü muhalefet ile taassup ve cehalet ile savaşan Atamızın, bu gün içinde yaşadığımız topraklar için ne kadar büyük çabalar gösterdiğini defalarca kez görüyoruz. Meydan savaşlarından, Lozan'a oradan Ankara'nın tozlu bozkır topraklarına ve daha sonraları Atamızın Çankaya'da ki sofralarına kadar gideriz bu kitapta. Ömrünü vatanına adamış bir fikir insanının aslında ne kadar yalnız bırakıldığını ve hastalığında dahi ''şahsi meselem'' dediği Hatay sorunu ile ilgilenip Türk Dil ve Tarih kurumlarının çalışmaları hakkında kafa yorduğunu görürüz. Anlarız ki onun en büyük savaşı cehaletle idi. Hz. Muhammed'in bir savaştan dönerken bahsettiği gibi: ''Küçük cihad bitti şimdi büyük cihad zamanı.''
Durum aslında bu idi. Savaşılması gereken cephedeki düşmandan daha fazlası, ülkeyi yıllarca o savaşların içine sokan, cahil ve bir başına bırakan o zihniyetti. En nihayetinde 10 Kasım 1938'e kadar da bunun için mücadele etmiştir.
Cumhuriyet tarihimizi, Atamızın hayatını ve Osmanlı'nın son dönemini merak eden herkesin okuması gereken enfes bir kitap.