Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ülke genelinde istedikleri gibi bilgi toplamak, istedikleri kişilerin faaliyetlerini izleyip öğrenmek gayesinde olanların yapması geren ilk şey Emniyet İstihbarat Dairesini ele geçirmektir. Orada hakim konumda olmaları gerekir. Bunu MİT üzerinde etkinlik kurarak da yapabilirler ama o kurum daha ilerisine müsaade etmez. Eğer sadece bilgi toplamak yerine haklarında bilgi toplandıkları kurum ve kişiler hakkında adli işlemlerde bulunmak da isteniyorsa Emniyet KOM Dairesinde etkin olunması şarttır. Sadece merkezi yapıları değil, operasyonların en çok yönetileceği başta İstanbul, Ankara olmak üzere bazı önemli illerdeki bu dairelerin uzantısı şubelerin de ele geçirilmesi gerekir. Eğer sadece bilgi toplamak ve bunlarla ilgili adli işlem yapmakla da yetinmeyip her memur, asker ve özel kanunlarla korunan kişiler hakkında da işlem yapmak isteniyorsa, o zaman özel yetkili mahkemelerin savcıları ve hakimleri üzerinde de etkin olunması gerekir. Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı sahip olduğu geniş teknik imkanları ile herkes hakkında her türlü bilgiyi toplayabilir, kim kimlerle görüşüyor öğrenilebilir, eline telefon alan herkesin irtibatları ve ilişkileri belirlenebilir. Hiç kimse onlardan ilişkisini gizleyemez.
31 Mart Yerel Seçimleri Bağlamında Marksizmin Tarihsel Doğruluğu Üzerine
Bilindiği gibi “Yüzyılın Felaketi” AKP iktidarı, devlet gücünü bütünüyle elinde tutmasına rağmen 31 Mart Yerel Seçimlerinde ağır bir yenilgi tattı. Bir ABD-İngiltere-İsrail yapımı proje partisi olan AKP, emperyalist efendileri tarafından iktidar koltuğuna oturtulduğu 3 Kasım 2002’den beri ilk kez bu kadar ölümcül, tedavisi çok zor bir yara almış
Reklam
“…Bunları bir daha yaşamayacağımı düşünsem ölürüm. Ama bu doğru değil, hiç kimse seks yoksunluğundan ölmez, aşkın yokluğudur bizi öldüren.”
Acı çekmiş hiç kimse, Artık eskisi gibi değildir.
Evde kimse yoktu
Evde kimsenin olmamasının bana bu kadar koymasını hiç beklemiyordum. … Pencereden karlara bakacaktık. Çok sevinecektik hep beraber, kahkahalar atacaktık. Kanseri kahkahalarımızda boğacaktık. Hiçbir şey olmamış gibi olacaktı. Babam ölmüyor, biz solmuyormuşuz gibi olacaktı. Fakat evde kimse yoktu.
Sayfa 58 - İletişim YayıneviKitabı okudu
Reklam
Hz. Ali şöyle buyurur: "Benim düzenimde hiç kimse karıncanın kazandığını ağzından alamaz. Benim düzenimde her insan diğerine eşittir. Eğer; Müslümansa imanında, eğer Müslüman değilse insanlığında! Her insan Malik katında kardeştir!"
Her şeyi doğru planlarsak yollar bizi tam istediğimiz yere çıkarır sanıyoruz. Sonra hiç beklenmeyen bir anda bir olay küüt diye gelip hayatının ortasına tosluyor, bütün planlar dağılıyor. Oluyor yani bunlar. Kimse kendini bişey sanmasın, bizden büyük hayat var..
İşte korktuğu başına geliyordu. İşte felaketi gerçekleşiyordu. Onu almaya gelenler onu bir uçurumun kenarına sürüklüyorlardı. Onu seven, koruyan, acıyan ve merhameti kalbinde barındıran iyi insanlara yalvardı. Bırakmamalıydılar onu. Vermemeliydiler gelenlere. Dayanırdı açlığa ve yokluğa. Hiçbir sorun çıkarmayacağına da söz veriyordu. Ama kanunlar.. kimse kanunun üstüne söz söyleyemezdi.Dünyada yalnız kalmak istemiyordu. Kapı kollarına, bahçe çitlerine, toprağa ayrılmamak için sıkı sıkı tuttu. Ama nafile..Ayrılıyordu, gidiyordu,kaybediyordu ve ruhu acıyordu.Ama hiç ağlayamıyordu. O günden sonra büyüdü birden. Artık altı yaşında bir çocuk değildi. Artık herkesten daha da yaşlıydı.
nereye gitsek birbirimize varıyorduk hatırla
Başka kılan bizdik ikimizi Hani bir akşam durup göğe bakmıştık hayatın ortasında Ne gördüğümüzü söylememiştik kimseye Kimse de umurumuzda değildi hayatın o saatinde Ellerimiz günah içinde kalmıştı Sonra gidip yıkamıştık Allahın rahmetinde Nereye gitsek birbirimize varıyorduk hatırla Yolları kimin çizdiğini öğrenmedik hiç Ama bilmiyor da değildik Doğudan batıya ben Kuzeyden güneye sen Ne çok güneş vardı hatırla ne çok Seni gördüğümde ırmak kıyısında Mevlâna İdris Zengin Kayıt Tarihi : 23.2.2001
Mevlâna İdris
Mevlâna İdris
Reklam
Hiç kimse kendisini sevmeyen bir insanın başka hiç kimseyi de sevemeyeceğini düşünmez ve bunu umursamaz.
200 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Fromm, aslında yıllar öncesinden, tüketim toplumunun çabucak bir şeylere ulaşma gayretinin karşılığı olarak, yedi adımda aşkı bulmak, üç hamlede sevgiye ulaşmak gibi tariflerle sevgiyi bulacağı konusunda okuyucuları aldatacak kitapları görür gibi olmuştur. Nitekim, kendisini değiştirmeyi düşünmeden sadece cevabı öğrenmeyi isteyen, umut verici hikayeler ve örnek bir reçeteyle sevgiyi bulmayı düşünen okuyucu kitlesini net bir şekilde uyarmıştır. Ona göre insanların hayatlarında sevgiye önem vermelerine rağmen, bunu öğrenilecek bir şey olarak düşünmemelerinin üç sebebi vardır: İlki, insanların sevgiyi, kendini ya da başkasını sevmekten çok, kendilerini sevdirme olarak görmesidir. Dolayısıyla birey sevgiyi öğrenmekle değil; nasıl sevimli olacağını keşfetmekle ilgilenir. İkinci sebep ise, sevmenin kolay olduğu ancak sevilecek nesneyi bulmanın zor olduğu şeklindeki yanılgıdır. Tüketmenin üretimin önüne geçtiği, satın alma açlığının yükselen trend olduğu bu dönemde, sevgi de yalnızca emek vermeden bulunması ve harcanması gereken bir nesnedir. Üçüncü ve son sebep, aşık olma gibi geçici bir duyguyla, uzun süreli sevginin birbirine karıştırılmasıdır. Kişiler birbirini tanıdıkça, birbirlerinin olumsuz yanlarını görmekle beraber hayal kırıklıkları yaşayarak ilk heyecanlarını kaybetmektedir. Yani birini uzun süreli sevmek için sevme sanatı öğrenilmek zorundadır. Hiç kimse sevginin önemsizliğine ilişkin bir düşünce taşımaz. Birçok kişi onun açlığını çeker, mutlu ve mutsuz aşk öyküleri anlatan bir dolu film izler, yüzlerce ucuz aşk şarkıları dinler.
Sevme Sanatı
Sevme SanatıErich Fromm · Say Yayınları · 202018,5bin okunma
Aklı başında hiç kimse yanaşmaz savaşa. Sadece ölüm acısı, açlık, sefalet için değil korkum, savaş insanda insanlık bırakmaz.
Sayfa 97 - Everest Yayınları - Midi BoyKitabı okuyor
Hiç kimse aslında gerçekten mutlu değildir."Sahip olmak" ve "Sahip olmamak" arasındaki temel fark sahip olanlar bu nesnelerle mutsuz ve sahip olmayanların ise bu nesnelersiz mutsuz olmalarıdır.
Hiç kimse benim seni sevdiğim kadar sevemez.
Sayfa 38
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.