Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben Rubi'nin Fikirleri Cenevre, 30 Temmuz Gazetelere şu ilanı verdim: "Birkaç dil bilir, filozof, bekar, sabırlı ve gezgin katip arıyorum. 20 Temmuz tarihine kadar akşamları saat onda, Mon Repos oteline müracaat." Bir müddettir uykusuzluk çektiğimi için, taliplerin sınavı geceyi geçirmeme yardım eder diye düşünüyordum. Altmış üç
Tekfirde esas olan kaide
"Lâ İlâhe İllallah Muhammedü'r-Resúlüllah" düs-tûruna samimî bir şekilde bağlı kaldıkları ve bu düstür ile çelişki teşkil eden bir durumda bulunmadıkları müddetçe; yolları (mezhepleri) ne kadar farklı olursa olsun ehl-i İslâm'a dil uzatmaktan ve çeşitli mezhep mensuplarına kâfir demekten kaçınmalıdır. Ben diyorum ki: Küfür: "Hz. Peygamber'i, Allah Teâlâ'dan getirdiği şeyler hususunda tekzip etmektir." İmân ise: "Getirdiği şeylerin cümlesini tasdik etmektir." Bu duruma göre, Hz. Peygamber'i tekzip ettikleri için Yahudi ve Hıristiyanlar kâfırdir. Bunlar kâfır olunca Brahmanların haydi haydi kâfir olmaları gerekir, çünkü Brahmanlar bizim Peygamberimizi tekzip ettikten başka diğer peygamberleri de tekzip etmektedirler. Dehrîlerin (tanrısızların) kâfir sayılmaları daha tabiîdir, çünkü bunlar, bizim Peygamberimiz de dahil olmak üzere diğer bütün peygamberleri inkâr ettikten başka peygamber göndereni (Allah) de inkâr etmişlerdir.
Reklam
İlim gitti mi?
Ziyad b. Lebid (r.a.) şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (s.a.v.) birtakım şeyler anlattı ve arkasından: "İşte bunlar ilmin gittiği zamanda olur" buyurdu. Ben de: "Ey Allah'ın Rasûlü, biz Kur'ân'ı okumaktayız, bunu evlatlarımıza da okutmaktayız evlatlarımız da kendi evlatlarına okuturlar. Bu halde iken ilim nasıl gidebilir?" dedim: "Ey Ziyad, Allah hayrını versin, ben de seni Medine'nin en kavrayışlısı (fakihi) bilirdim. Yahudi ve Hıristiyanlar içindekilerle amel etmeden Tevrat ve İncil'i okumuyorlar mı?"buyurdu" (Ibn Mâce, Fiten: 26) Tirmizî'nin rivayetinde "Bak işte Yahudi ve Hıristiyanların yanında Tevrat ve İncil, onlara ne fayda sağlıyor?" şeklinde cevap vermiştir. Buna göre ilim ortada olacak ama onunla amel edilmediği için yok sayılacaktır. Bu hadis Ubade b. Samit (r.a.)'a sorulduğunda, hadisin doğru olduğunu belirttikten sonra ilimden ilk kaldırılacak olanın huşu olduğunu bildirmiş sonra şöyle demiştir: "Büyük bir camiye gireceksin de burada huşu içinde bir kimse neredeyse göremeyeceksin" (Tirmizi, tim: 5, Dârimi: Mukaddime: 29)
Sayfa 634
Hıristiyanların ve Müslümanların Tevrat'a bakışı bazen fetvalara konu olmaktadır. Bu çerçevede bir Yahudi tarafından İbn Meymun'a Tevrat'la ilgili ilginç bir fetva sorulmuştur. Soru, Yahudi olmayan kişilere Tevrat'ın öğretilip öğretilemeyeceğiyle ilgilidir. İbn Meymun, Hıristiyanları Yahudiliğe çekmek için onlara Tevrat'ın öğretilmesinin caiz olduğunu belirtmektedir. Bunun gerekçesini de "Sünnetsizler [Hıristiyanlar] Tevrat'ın vahiy olduğuna ve değişmediğine inanıyorlar" şeklinde açıklamaktadır. İbn Meymun, Müslümanlara Tevrat öğretmeyi ise yasaklamaktadır. Gerekçe olarak da "Çünkü bildiğiniz gibi onların itikatlarına göre Tevrat vahiy mahsulü değildir" ifadelerine yer vermektedir (İbn Meymun, Teşuvot ha-Rambam, no: 149).
Muhammed'in söylemesine göre Tanrı kıyamet günü, farklı din ve inançta olanlar hakkında ayrı ayrı olmak üzere hüküm verecektir: "Mümin olanlar, Yahudi olanlar, Sabiiler, Hiristiyanlar ve müşrik olanlara gelince, muhakkak ki Allah, bunlar arasında kıyamet gününde (ayrı ayrı) hükmünü verir. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla bilendir" (Hac Suresi, ayet 17). Oysa yine Muhammed'in Kur'an'a koyduğu ayetlere göre Tanrı, kıyamet gününden önce hükmünü vermiş ve Müslümanların cennete, Müslüman olmayarak ölenlerin ise doğruca cehenneme gideceklerini bildirmiştir.
Osmanlı'nın Arap coğrafyasından çekildiği 1918'de Filistin'de Yahudi sayısı 50 bin civarında iken 1947'de İsrail Devleti kurulduğunda bu sayı 650 bin olmuştu. Aralık 1917'de Filistin'i işgal eden İngiliz ordusu içinde 7 bin Yahudi gönüllü vardı. İngiltere ve sonraki müttefiki ABD, Yahudileri Filistin'e taşımak
Reklam
Yahudiler hiçbir vakit, zannedersem Davud zamanında bile barbarların anladığı manada kahraman olmuş değillerdir; fakat bütün milletler arasında ilk defa, insanın hakikî kıymetinin, benzerlerini öldürmekten ziyade zekâsını kullanmakta olduğunu anlamışlardır. "Sonra, dünyaya dağılışlarından beri, Yahudiler daima devletsiz, hükümetsiz, ordusuz
Pavlus, "olağan yoldan doğan (İsmail), Ruh'a göre doğana (İshak'a) nasıl zulmettiyse şimdi de öyle oluyor" diyerek, Tekvin'deki çocuk İsmail ile İshak arasındaki kavgayı kendisi (ve cemaatiyle) Yahudiler (ve Yahudi Hıristiyanlar) arasındaki mücadelenin bir prototipi olarak yorumlama yoluna gider.
Iulianus'un Hristiyanlık eleştirisi
Hıristiyanlar, Musa'nın Mesih'in gelişini önceden haber verdiği iddiasını her daim canlı tutmuşlardır. Musa ise Yahudi kutsal yazılarına göre birçok defa yalnızca bir tek Tanrı'ya tapılmasını istemiştir. Bu durumda Peygamber Musa'nın Mesih'in gelişine işaret ettiği söylenemez. Çünkü Musa, kendisinden sonra tıpkı kendisi gibi bir peygamber geleceğini belirtmiştir. Ayrıca o, bu gelecek kişiyi “tanrı" veya "tanrısal bir varlık" olarak nitelendirmemiştir. Halbuki Hıristiyanlar, Musa'nın bu kehanetinde müşahede ettikleri Mesih'i ilahi varlık olarak tanımlamışlardır. Bu takdirde Iulianus'a göre, Musa'nın kehanetini Meryem'in oğlu Isa'ya yormak hiçbir açıdan makul bir girişim değildir. Üstelik Israil'in Tanrı'sı kendisinden başka hiçbir varlığı tapılmaması gerektiğini söylerken Hıristiyanların "Tanrı Oğlu" dedikleri Mesih'in önünde diz çökmeleri tutarsızlıktır.
Laiklik
başlık: laiklik laik olmak ne demektir? laiklik kimi zaman dini reddeden bir şeymiş gibi tanımlanıp laik insanlar da neye inanmayıp ne yapmadıkları üzerinden değerlendirilir. bu tanım doğrultusunda, laikler hiçbir tanrıya ya da meleğe inanmaz, kiliselere ya da camilere gitmez ve dini ritüel ve adetlere katılmazlar. bu açıdan laik dünya boş,
Sayfa 191 - kolektifKitabı okudu
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.