Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hıristiyanlık,Müslümanlık için evren veya evre­nin varlığı ezeli değildir
Evren, Tanrı'nın iradesi ve emriyle zaman içinde ve yoktan varlığa getirilmiş bir şeydir. Bu durumda onun, Tanrı tarafından ya­ratılmasından önceki bir varlığından söz edilemeyeceği açıktır; ama aynı dö­nemde onun özünden söz etmek pekala mümkündür; hatta bu gereklidir. Çünkü evren ve onu meydana getiren şeyler, Tanrı tarafından meydana geti­rilmeden, kendilerine varlık verilmeden önce O'nun zihninde bir fikir, düşün­ce yani özler olarak var olmuş olmalıdır. Aksi takdirde Tanrı'nın yaratımının tümüyle rastlantısal olduğunu, herhangi bir düşünce, plan ve programa tabi olmadığını, Tanrı'nın ne yaptığını bilmeksizin evreni yarattığını, ona varlık verdiğini kabul etmek gerekir. Böyle bir varsayım saçma olduğuna ve Tan­rı'ya yakışmadığına göre evrenin varlığa gelmeden önce bir varlığa sahip ol­madığını ama bir öz olarak var olduğunu, çünkü Tanrı'nın zihninde bir fikir, proje olarak varlığa sahip olduğunu kabul etmek gerekir.
Sayfa 190 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
708 syf.
7/10 puan verdi
·
264 günde okudu
İlahi Komedya, Dante Alighieri'nin 14. yüzyılda yazdığı ünlü bir eserdir. Dante'nin bu eseri, İtalyan edebiyatının en büyük yapıtlarından biri olarak kabul edilir ve Ortaçağ'ın en önemli eserlerinden biri olarak görülür. Eserde, Dante'nin hayalî bir yolculuğu anlatılarak, Hıristiyanlık inancına dayanan cennet, cehennem ve araf
İlahi Komedya
İlahi KomedyaDante Alighieri · Alfa Yayınları · 20215,6bin okunma
Reklam
352 syf.
8/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Orta Asya Türkleri'nin tarihi için Çin kaynaklarını okuyorsak; Avrupa Hunları, Sabirler, Avarlar , Bulgarlar ve Hazarlar gibi Doğu Avrupa Türkleri'nin tarihi içinde Bizans kaynaklarını okumalıyız. "İşte Bizans kronikleri içerisinde hacim ve önem itibarıyle ilk sırada yer alan, aynı zamanda Bizans tarihçiliğini zirveye taşıyan Theophanes'in kroniği" Theophanes'in hem dünyevî hem de dinî tarih bilgilerini bir araya getirmek suretiyle 810-814 yılları arasında kaleme aldığı kroniği, M.S. 284-813 yılları arasındaki süreci kapsamakta ve bir Dünya Tarihi niteliği taşımaktadır. Kroniğin en çarpıcı özelliği; sadece Bizans imparatorluk yıllıklarını değil, aynı zamanda Hıristiyan Doğu'ya ait kaynakları da ihtivâ etmesi, yine bu kaynakların büyük bir kısmının zaman içerisinde yok olması ve barındırdıkları bilginin bu kronik yoluyla günümüze ulaşmış olması gerçeğidir. Sadece Roma, Bizans, Türk, Arap ve İran tarihi için değil, aynı zamanda İslâm ve Hıristiyanlık tarihi için de hazine değerine sahip bir kaynak olarak Theophanes'in kroniği Avrupa Hunları, Sabirler, Avarlar, Bulgarlar ve Hazarlar gibi Doğu Avrupa Türkleri'nin yanı sıra Türkistan sahasında hüküm sürmüş Ak Hunlar hakkında da yoğun bilgi sunmakta, bu da kroniği Türk Tarihi açısından da eşsiz kılmaktadır.
Theophanes Confessor’ün Kroniğinde Türkler
Theophanes Confessor’ün Kroniğinde TürklerHatice Aydın · Kronik Kitap · 202136 okunma
Koehler... Hayırsever­liğin Hıristiyanlık'ta da baştan beri olduğunu, ama kurumsallaşma­sının Avrupa'ya sonradan gelen bir "Müslüman icadı" olduğunu söylüyor.
Sayfa 94 - Ufuk YayınlarıKitabı okudu
Draper-Marx
Draper haklı: İlmin tarihi, ilimle dinin mücadelesi tarihidir Avrupa'da. Marx haklı: Din halk için afyondur. Din, yani muharref Hıristiyanlık.
Sayfa 68 - İstanbul: Ketebe, 2018.Kitabı okuyor
Hıristiyanlık tarihi, görünümün giderek artmasına karşın Tanrı'ya yabancılaşmanın tarihidir.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
Bir ölümden sonraki yaşam tanrısı olarak Osiris, hayatlarını düz­gün ve Mısır denge ve düzen kavramı olan Ma'at prensiplerine uy­gun şekilde yaşayan ruhların krallığına hükmediyordu. Ölümden sonra tüm ruhlar yargılanır (daha sonra Hıristiyanlık tarafından da benimsenen bir anlayış) veya Osiris'in krallığına getiriliderdi ya da günahları için cezalandırılırlardı.
Günümüzde beş büyük dini gelenek vardır: Yahudilik, Hı­ristiyanlık, İslam, Budizm ve Hinduizm.
Ayasofya'da Pagan izleri
Bu eşsiz mabedin gizemlerle dolu bir yanı da sahip olduğu pagan sembolleridir. Kilise olarak inşa edilmiş bir yapının çok sayıda pagan sembol barındırması başta sıra dışı gelebilir. Hıristiyanlık paganizmi yok etmeye çalışmasına rağmen, pagan kültürü ve pagan sembolleri Hıristiyanlık içine sızmış ve bütün çağlar boyunca yaşamıştır. Özellikle dönemin yerel sanatçıları pagan sembollerini gittikleri her yere taşımış ve yaymıştır.
·
Puan vermedi
Anadolu Devriminin Dede Sultan'ı Börklüce Mustafa
İlk romanı „Aşkın Hünkarı Hacı Bektaş Veli / Şehdiz“ ile dikkatleri üzerine çeken Avukat Kemel Derin`in Destek Yayınları`ndan çıkan „Anadolu Devriminin Dede Sultan´ı Börklüce Mustafa“ romanını okudum bir solukta. Sonra bir kenara bıraktım. Konuyu az çok vakıf olduğum için romandan bir süre uzaklaşmanın doğru olacağına karar verdim. Roman da olsa
Kalplerin Işığı: Börklüce Mustafa
Kalplerin Işığı: Börklüce MustafaKemal Derin · Destek Yayınları · 201420 okunma
Reklam
Pagan kültüründe Ay Tanrıçası Hekate ile sembolize edilen Tanrıça'nın üç yüzü vardır: bakire, olgun kadın ve yaşlı bilge kadın. Hıristiyanlar paganları yok ederken, pagan öğretiler Hıristiyanlık dininin içine sızmış, böylece Hazreti Meryem "bakire"yi, Mecdelli Meryem "olgun kadın"ı ve Sofya da "yaşlı bilge kadın"ı yani bilgeliği temsil etmiştir. Bu da "Sofya" isminin pagan yönünü açıklar.
"Kendi başına ele alındığında, Hıristiyanlık bir felsefe değildi. O, temelde İsa kanalıyla insanları kurtuluşa götüren dinî bir öğretiydi. Hıristiyan felsefesi, Yunan felsefesi ile Yahudi-Hıristiyan dinî vahyinin kesişme noktasında doğdu. Burada Yunan felsefesi, dünyayı rasyonel bir biçimde açıklayabilmenin tekniğini verirken, Yahudi-Hıristiyan vahyi ise, sayısız felsefî kavramları dinî inanç dünyasına getiriyordu. Bütün Hıristiyan felsefesi tarihi (ve Hıristiyan düşüncesinin etkisinde kaldığı ölçüde modern felsefe tarihi) anlamının anahtarı, belki de şu gerçektir: Milâdî ikinci yüzyıldan itibaren insanlar, hiçbir Yunan filozofunun aklına asla gelmemiş olan fikirleri açıklamak için Yunan felsefî tekniğini kullanmak zorunda kalmışlardır."
Hakikatin, Hazreti Musa'dan başlayarak sadece yahudi ırkının tekelinde olduğunu iddia eden yahudilik, Hazreti İsa'yla başladığı esasına dayanan hıristiyanlık, veya ancak onu Marx'ın gördüğüne ve ancak onun yolunda gerçekleşeceğine inanma akımı olan komünizm, hep parça gerçekliklerini bütüne yaygın sanmanın ve saymanın, tarihi kendilerinin kabul ettiği başlangıç noktasına kadar hakikat yönünden bomboş geçmiş kabul etmenin yanlışlığı, yanılgısı, hatta gülünçlüğü içindedirler.
Sayfa 12 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Böylece puta tapanların yarattıkları metinlerde Hıristiyanlığın izleri görüldüğü gibi, insanlar eski inançlanından kolayca vazgeçemedikleri için, Hıristiyanlık benimsendikten sonra yazılan metinlerde de putlara tapmanın izleri görülür. Hatta bu izlerin bugüne değin sürdüğünü söyleyebiliriz. Ornegin; Noel yortusunda Hıristiyanların evini süsleyen Noel ağaçları, puta tapanlardan kalma bir gelenektir aslında.
Sayfa 18 - Yapı Kredi Yayınları
165 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarih: Değişik Bir Başlangıç
ARNOLD John H., Tarih, (Çev: Sevda ÇALIŞKAN), Dost Kitabevi Yayınları, Ankara 2007, 167 s. “Tarihçiler geçmişte olmuş her olayı anlatamaz, sadece bazılarını seçerler.” 1. GİRİŞ Tarih, John Hugh Arnold ’un 2000 yılında History: Very Short Introduction adıyla yayımlanmış eseridir. Tarihe giriş niteliği taşıyan bu eser, yazarın da belirttiği
Tarih
TarihJohn H. Arnold · Dost Kitabevi · 200739 okunma
1.360 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.