Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hazret-i Pırî Türkistan Hoca Ahmet Yesevi
Onun tarihi hayatı ile menkıbevi hayatı birbirine karışır zaman içinde ve çoğalarak büyür. Menkıbevi hayatı; halkın ona duyduğu sevgiyi, bağlılığı ve saygıyı da dile getirir. Doğu Türkistan'dan Balkan Türklerine kadar bütün Türk Coğrafyası'nın manevi lideridir Yesevi.
Sayfa 61
Hacı Bektaş-ı Veli ile Sohbetler
Herat hükümdarı, Hoca Ahmet Yesevi'ye sormuş: "Bu kürk üstümdeyken namaz kılmam caiz midir?" Hoca gülmüş. Hükümdar "Ne gülüyorsun?" diye sormuş. O da "Senin akılsızlığına gülüyorum.Karnın haram doluyken, halkın vebali boynundayken , bana kürkten bahsediyorsun!" demiş.
Reklam
“Bir kâfirin bile kalbini kırmayın.” ~Hoca Ahmet Yesevi
Hoca Ahmet Yesevi'ye nasip olan dirayetten benim kısmetime bir şey düşmediği besbelli.
Oğuzların, islamlaştırılması 2 asır sürmüştür. Kıpçak Türklerinin, İslamlaşması ise 10. Yüzyıl başlarından 14. yüzyıl başlarına kadar devam etmiştir. Çok uzun süren kalın savaşlar sonunda kabul edilen müslümanlığa Türkler eski inançlarınıda taşıdılar. Türkler İslamı aynen benimseme yerine kendi inançlarıyla harman edip yeni bir sentez oluşturdular. Bu sentez İslam'ın orta asyalılaşması olan ve başında Hoca Ahmet Yesevi'nin bulunduğu İslam'ın sufi yorumudur. Sufilik yani tasavvuf, İslamiyetin siyasal mücadelelerle hırs ve menfaate alet edilmesine tepki olarak ortaya çıkmıştır.
Orta Asya'yı keşif
Orta Asya'da en kültürlü halk Kazaklardır çok açık ki Kazakistan'ın güneyini de ihmal etmemelisiniz artık orası Turan eyaleti olarak biliniyor başkenti de Hoca Ahmet Yesevi'nin şehri Yesi,şimdiki adıyla Türkistan'dır Yesi'ye gittiğinizde bir orta Anadolu şehri gerçekten zenginleşirse nasıl olur sorusunun cevabını göreceksini.Timur'un 1389'da yaptırdığı muhteşem Hoca Ahmet Yesevi türbesi oradadır şehrin biraz ötesinde de Ahmet Yesevi'nin hocası Arslan Baba'nın türbesi ve onun ismini taşıyan cami vardır buralarda masmavi çiniler,Kazakistan bozkırının ortasında yükselir
Sayfa 132
Reklam
" Türkistan erenlerinin Piri Hoca Ahmet Yesevi, Anadolu'nun tarihte icra edeceği misyonu mana aleminde görmüş ve yetiştirdiği müritlerini Anadolu'ya göndermiştir... Bu misyonun parlak iki şahsiyeti olan Gönüller Sultanı Mevlânâ ve Hünkâr Hacı Bektaşî Velî, Anadolu'nun İslamlaşmasında en önemli rolü oynamışlardır... Bu büyük ruhlar, yaşadıkları devirde Anadolu Müslümanlarına nasıl yol göstermişlerse, bugün de eserleriyle bizlere ışıktan yollar çizmeye devam etmektedirler... "
Sayfa 100 - Halk Kitabevi 2015 İstanbulKitabı okudu
1974 yılı 12 Mayıs Pazar Günü, Meriç'in Nasuhbey Köyü yakınındaki bir yatırın çevresinde yapılan "Dallık" şenliğine katıldık. Burada, Hidirelleze, bu isim veriliyor. Hidrellez de diyorlar. Köye adını veren Nasuhbey, Osmanlı akıncı beylerinden Hacı İlbey'in kumandanlarından imiş, "Dallık" adı, yeşillik, bahar ifadesi
Sayfa 94 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
Din görevlilerinin büyük çoğunluğu iktidardan yana. Bu hep böyle miydi?
Herat hükümdarı, Hoca Ahmet Yesevi'ye sormuş: "Bu kürk üstümdeyken namaz kılmam caiz midir?" Hoca gülmüş. Hükümdar "Ne gülüyorsun?" diye sormuş. O da "Senin akılsızlığına gülüyorum. Karnın haram doluyken, halkın vebali boynundayken, bana kürkten bahsediyorsun!" demiş.
Hacı Bektaşi Veli
Allah’ın azamet ve kudretini vicdanında hisseden herkes diğer insanların haklarına da saygılı olur.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Hacı Bektâş-i Veli’yi Alevi yolunun başlangıcı, suyun başı olarak sunan yapay tarih tezi, bu yolla inanışın öncesini karartmış olmakla yetinmez. Hacı Bektâş ve onunla birlikte Alevi inanışını asıl yatağından, kendi yurdundan, geçmişinden ve soylu geleneğinden kopararak aklın kabul etmeyeceği bağ­lantılarla Türkistan’daki bir Nakşibendî dergâhına,
Hacı Bektâş-i Veli’yi Alevi yolunun başlangıcı, suyun başı olarak sunan yapay tarih tezi, bu yolla inanışın öncesini karartmış olmakla yetinmez. Hacı Bektâş ve onunla birlikte Alevi inanışını asıl yatağından, kendi yurdundan, geçmişinden ve soylu geleneğinden kopararak aklın kabul etmeyeceği bağlantılarla Türkistan’daki bir Nakşibendî dergâhına, Hoca Ahmet Yesevi’ye bağlar ki, bu bilimsel ve tarihsel altyapısı olmayan mesnetsiz bir kurgudur. “Hacı Bektâş-i Veli, yaygın olarak iddia edildiği gibi ne Nakşibendî Veli’si Hoca Ahm et Yesevi’den ne de Yesevi’nin halifesi olduğu iddia edilen Lokman Parende’den ‘el’ almadı. Bir Nakşibendî Veli’si olan Hoca Ahm et Yesevi ile hiç tanışmadı. Hoca Ahm et Yesevi’nin çağdaşı bile değildi. Hacı Bektâş-i Veli doğduğunda Hoca Ahmet Yesevi’nin ölümünün üze-rinden kırk yıla yakın bir zaman geçmişti. Hacı Bektâş’ın, Ahmet Yesevi’nin halifesi Lokman Parende’den el almış olması da imkânsız görünüyor. Zira Lokman Parende’nin ölümü Hacı Bektâş-i Veli’nin çocukluk yıllarına rastlıyor.
Türk Milleti’nin ve dolayısıyla Türk İslam Ülkücüleri’nin İ’layı Kelimetullah davası ve ideolojisi, Allah ve Resulünün davasıdır ve bunun adı: İslam’dır. Aksini iddia edenler,Türk milliyetçiliğini ya tanımamakta yahut da kötü bir niyetle kara çalmaya çalışmaktadır.
Sayfa 223Kitabı okudu
İslam tarihinde bilinen bütün meşhur sofilerin ve tarikat önderlerinin -Hoca Ahmet Yesevi, Mevlânâ Celaleddin Rumi ve daha başka bir çok Türk sofisi gibi- hemen hemen tamamının nesebi ehli beyte dayanır.
Sayfa 132Kitabı okudu
Biz "Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü." diyebilen bir medeniyetin çocuklarıyız. Hoca Ahmet Yesevi'lerin, Yunus Emre'lerin, Hacı Bektaş Veli'lerin, Mevlana'ların yurdunda yaşıyoruz. Onların varlık felsefesi ve insana bakışı bizim en önemli birikimimizdir. İnsanına "İncinsen de incitme!" diyebilen bir geleneğimiz var. Bu coğrafya bazı olumsuzluklara rağmen yüzyıllarca din ve ırk farklılıklarını barış içinde yaşatmış, insan sevgisiyle mayalanmıştır. Bu gerçekleri öğrencilerimize öğretebildiğimiz kadar öğretmeniz.
358 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.