Bugün ki kitabımız herkesin tanıdığı ve benim de çok sevdiğim Talha Uğurluel'in Bir Dehanın İzleri 2. Abdülhamid Han isimli kitabı. Talha Bey herkesin malumu olduğu üzere şiir gibi konuşan bir insan. Konuşurken duygulara dokunmasını çok iyi biliyor. İşte bu kitabını da konuşur gibi yazmış. Sultan Abdülhamid de çok yazılması ve okunması gereken bir
Talha Uğurluel'in kitaplarını okurken anlatılan yerleri geziyor gibi hissediyorum, sanki olaylara ben de tanık oluyorum. 2. Abdülhamid Han 'ın yıllardır tartışılan hayatı, kişiliği, saltanat yılları, tahta çıkışını hazırlayan olaylar, ailesinde ardarda gerçekleşen ölümler, dedelerine duyduğu saygı, Yıldız Sarayı'nın marangozhanesinde ürettiği eşyaların resimleri, dış ülkelerin liderleriyle ilişkiler ve sorunları tereyağından kıl çeker gibi çözmesi, Mehmet Akif,Ziya Paşa, Namık Kemal,Adnan Menderes..
2. Abdülhamid "kızıl sultan" ve "ulu hakan" olarak bambaşka isimlerle adlandırılsa da ben bu şekilde bir yaftalamanın gereksiz olduğuna inanıyorum. Dönemi iyi anlamak, gerçekleşen olayları tahlil etmek, toplumu değerlendirmek ; kişileri etiketlemenin önüne geçmeli. Ulaştığımız bilgiler bizleri kesin yargılara ulaştırmadan önce daha fazlasını öğrenmek yolunda teşvik etmeli. Özellikle de tarih konusunda bunun çok daha gerekli olduğu kanaatindeyim.
Açıkçası bu kitaba başlarken genel kültürüme bu denli katkıda bulunacağını tahmin etmemiştim. Tüm günümü bu kitaba ayırdım ve gerçekten çok etkilendim. Kitap farklı bir yaklaşımla; Resneli Niyazi İsyanını bastırmak amacıyla (#22424383) Sultan II. Abdülhamid tarafından bizzat görevlendirilen Şemsi Paşa'nın Manastır'da telgrafhane çıkışında suikaste
Ahmet Cevdet Paşa'nın yazdığı kitabı yayınlarken Ahmet Cevdet Paşa'nın kim olduğu bilgisini de -derin bir şekilde- veren bu kaynak kitabının başlangıcıyda oldukça güzeldi.
Ahmet Cevdet kendi deyimiyle 27 Mart 1823'te dünyaya gelmiş, ismi Ahmet olup Cevdet mahlasını İstanbul'da eğitim görürken Şair Süleyman Fehim Efendi'den almıştır. Devrin en
Şerif Mardin, İttihatçılar'ın "toplum ve siyaset" le ilgili görüşlerini detaylı olarak incelediği çalışmasında, Jön Türkler'i harekete geçiren temel sebebi, "tasavvur edebildikleri ideal toplulukla II. Abdülhamid dönemi topluluğu arasındaki değer uyuşmazlığı" olarak ifade eder. Bu uyuşmazlık "kişi eksenli" ve "ilke eksenli" toplumsal ilişkiler arasındaki farktan oluşmaktadır. Jön Türkler bir teori, özgün bir siyasi çözüm veya bir ideoloji ortaya koymamışlar, kendi dönemlerinde Avrupa'da tartışılan popüler fikirlerin etkisi altında kalmışlardır. Devleti de bir "doktor-hasta ilişkisi" ile tedavi etme arzusumdadırlar.
Kitabı, başlangıcından itibaren ele almamız gerek. Osmanlı için yazılan kitaplarda direkt olarak Padişah ve hikayelerine girişler yapılıyor ve bunu yapanların çoğunu da okurken insan ister istemez hani güzel bir başlangıç bekliyor. Bu kitap oan sahip. Güzel bir önsöz, hem Bizans, hem Osmanlı, hem Batılı hem de Günümüz tarihçileri kâle alınarak
Yazarın okuduğum ilk kitabı ve çok beğendim. Kuru tarih bilgisine boğmadan o dönemi son derece akıcı bir şekilde anlatmış. Kitabın son kısımlarında Abdülhamid Han'ın eşinin ve kızının, 1924 yılında Fransa' ya sürgün edilip, 1952 yılına kadar geçimlerini sağlamak için bulaşıkçılık yaptıklarını öğrenmek yüreğimi kanattı. Adnan Menderes NATO toplantısı için Fransa'ya gidip duruma el koymasaydı ve onları ülkemize geri getirmeseydi onları da hazin bir son bekleyecekti büyük ihtimal.
Kitabın resimlerle de zenginleştirilmesi de ayrı bir güzellik katmış. Herkese tavsiyemdir.
Türkçenin konuşma dili olarak empoze edildiği devir Tanzimat Dönemi ve II. Abdülhamid devridir. O dönemlerde Arap ülkelerinde de Balkanlar'da da Türkçeyi kullanan bir üst tabaka oluşmuştur.
Bu eser bana yanlı geldi. II. Abdülhamid dönemi eğitim,ıslahatlar ve bunlara benzer birçok konuyu ele alıyor. II. Abdülhamid zamanı tekrardan ilan edilen Meşrutiyet kısa süreliğine bir özgürlük sundu belki ama bu sadece 2 sene kadar sürdü. Ondan sonra 1908'e kadar karanlık bir istibdat devri. Kısacası, Abdülhamid ve dönemini okumak isteyen bu eseri mutlaka okusunlar fakat sadece bu kitap ile kalırsanız çok yanılırsınız. Bu esere göre zıt bir okuma daha yapın ki kendi düşünceniz ortaya çıksın.
II. Abdülhamid dönemi şehir hayatı ve kültürünü tanıyabilirsiniz. Yazarın ´´Malumat´´ gazetesinde yayınlanmış makalelerinden oluşan kitap halen akıcılığını korumakta ve o dönemle ilgili kaynak eser olma özelliğine sahip.