Semerkand, gerçekten de sürükleyici, güzel bir kitap. Ancak benim içeriğiyle ilgili ciddi itirazlarım var. Müslüman bir Türk kimliğiyle baktığımda Amin Maalouf'un tam da Batılıların istediği tarzda bir roman yazdığını görüyorum; oryantalist!
Kitabı yıllar önce okudum, aklımda kaldığım kadarıyla Çağrı Bey ve Tuğrul Bey iki barbar, istilacı, Selçuklular medeniyetsiz, Haşhaşiler ve Hassan Sabbah idealist savaşçılar, vezir Nizamülmülk Türklere satılmış bir köpek olarak lanse ediliyordu. Eserin kahramanı Ömer Hayyam'dı. Halen daha Batılı ülkelerde Omar adının onun sayesinde kullanıldığını öğrenmek, sıfırın hikayesi vs. gayet güzeldi. Bu arada Maalouf'un Yüzüncü Ad ve Afrikalı Leo adlı kitaplarını da okudum. Onlarda da durum çok farklı değildi. Mesela Yüzüncü Ad'da neredeyse bütün bir Osmanlı Türkiye'sini dolaşan ama nedense bir tane bile iyi ve doğru bir insana rastlamayan, rastladığı tek güzel, doğru kişinin de bir gayrımüslim olduğu bir hikaye vardı. Dediğim gibi, Amin Maalouf iyi bir oryantalisttir ve özellikle Avrupa'da itibar görmenin yolu da Doğulu bir ülkede yazan bir edebiyatçı için budur.