Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
591 syf.
8/10 puan verdi
❝Heidegger, Tekniğe İlişkin Soruşturma'da Yunanca'daki aletheia kavramına ilgi çekici bir bakış fırlatır: Lethe sözcüğü Yunan dilinde 'unutuş' anlamına gelmektedir, alethes ise 'hakiki, doğru'. Anlaşılan o ki, hakiki bir Yunanlı olan
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
'a göre de alethes, esasında 'anımsanmış anlamına geliyordu; ve
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Şûle Yayınları · 201026,7bin okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
MÜKEMMEL BİR ESER Yıllar önce okumaya başlamış ama sonra bıraktığım bir eserdi. Zaman geldi çattı okudum ve bitti. Eser trende geçiyor. Bir adamın öldürülmesi ve o anda trenin arıza yapması olayları başlatıyor. Trende hazırda bir Dedektif vardır ve bu olaya o görevlendiriliyor. Amacı katili bulmak. Trendeki 12 kişiyi sorguya çekiyor. Sonu mükemmel bitti. Aşırı heyecan yaptım ve beğendim. Filmi de varmış. En kısa zamanda izleyeceğim. -"Bilmiyorum. Belki de geçmişinden utanıyordu. Bazı insanlar böyledir." -Bunun ne kadar korkunç bir şey olduğunu anlatamam, şu trendeki hiç kimsenin benim duygularımı anlayabileceğini sanmıyorum.
Doğu Ekspresinde Cinayet
Doğu Ekspresinde CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201925,8bin okunma
Reklam
396 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Zeki kızlara bayılırım
Kitaba aşık oldummm Türkçesinin geldiğini görür görmez aldım ve okudumm Bu kitap son zamanlarda okuduğum en iyi kitap serisiydi. 3 kitaptan oluşuyor seri, bu son kitap. Kitapları arka arkaya okumanızı tavsiye ederim. Nitekim ben bazı kısımları unutmuşum, önceki kitapları da yanima alip okudum, ara ara eskilere baktım. Kitap Fantastik değil AMA oyle bir zenginlik var ki kitapta, okurken biz normal insanlar için, orası fantastik bir evren. :))) Hawthorne kardeşlerinin her birine bayıldım. Bazı bilmeceleri hep birlikte, arkadaşlarıyla da birlikte, çözmeleri çok hoştu. Ve başrol kızımız Avery, en saygı duyduğum kişilerden biri olarak kalacaksın her zaman. Kitabı okurken çoğu şey gizemini koruyor, tahminler yapmaya ve gerçekler ortaya çıktığında şok olmak beni çok tatmin etti. Bilirsiniz, gizemlerin arkasındaki gerçeklerin kabak gibi ortada olduğu, daha ilk sayfalardan açığa çıktığı kitaplar pek de iyi olmuyor.
Miras Oyunları
Miras Oyunları
Hawthorne Mirası
Hawthorne Mirası
önceki kitaplarda efsaneydi zaten beğenmesem 3ü beklemem okumam Not: Sadece biz olumsuz yorumum olacak, özür dileyerek çeviriyi hiç beğenmediğimi söylemek isterim. Bir kaç yazım yanlışı dışında, bazı yerleri asla anlayamadım. Belki orijinali böyledir ama biliyorsunuz İngilizce'de anlamlı olan bazı şeyler Türkçeye geçince manasız oluyor, belki öyle bir durumdur ama bize uyarlanabilirdi diye düşünüyorum
Son Hawthorne Hamlesi
Son Hawthorne HamlesiJennifer Lynn Barnes · Epsilon Yayınevi · 202459 okunma
206 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Rezonans Kanunu, her zaman “evet” der.
Pierre Franckh, “Rezonans Kanunu” adlı kitabında bazılarınızın bildiği,bakış açımızı değiştirebilecek şeyleri iddia ediyor: “Eğer şu ana kadar istekleriniz gerçekleşmediyse, en şiddetli arzularınıza ulaşamadıysanız; eğer hayatınıza hiç istemediğiniz şeyler girdiyse, eğer mutsuzsanız veya yenilgiye uğradıysanız, bütün bunların sebebi düşünce
Rezonans Kanunu
Rezonans KanunuPierre Franckh · Koridor Yayıncılık · 20194,172 okunma
312 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Efsaneler dilden dile dolaşır, yazılı olanları bile zamanla farklı bakış açıları ile değişime uğrar. Kitabın girizgâh kısmında da belirtildiği gibi: "Efsaneler böyledir ne de olsa; bir bakmışsınız birinin söylediğini bir başkası yalanlamış..." Kitapta; ondört usta yazarın kaleminden; asırlar önce Kam Ana Kambur tarafından ismi konulmuş,
Nefes Rivayetleri
Nefes RivayetleriAyfer Kafkas · Doğan Kitap · 20246 okunma
126 syf.
7/10 puan verdi
Kurumsal bir şirketin pazarlama bölümünde çalışan beyaz yakalı bir karakter. Bu karakterimiz erkek ve isimsizdir. İş yerindeki sancılı ve monoton geçen günlerini ve kovulmasından sonra ki yaşadıklarını anlatıyor. Kendini, hayatı ve çevresindeki insanları sorgulayışı üzerine, felsefe ve sosyoloji temelinde değerlendirmeler yapan bu değerlendirmeleri de günlük tadında aktaran bir kitap. Kendi hayatını anlatmaya çalışan, anlatarak var olmaya çalışan bu karakterin hiçlik üzerine yaptığı derin düşüncelerinin sonunda o malum soruyla karşılaşıyoruz "Ya Yoksam?" Kısacık ama derin bir okuma vaad eden bu kitabı aynı zamanda bir arkadaşınızla sohbet ediyormuşcasına keyifle okuyacağınızı da temin ederim. Okurken de altını çizme ihtiyacı isteyeceğiniz pek çok cümle ile karşılaşabilirsiniz. Bir şeyle uzun vakit geçirdikten sonra gerçekten bir parçanız oluyor. Fikirlerde de böyledir. İnsanlar sahiplenirler fikirleri. Kendi bedenlerinin parçası olur. Bu yüzden doğrularla karşılaştıklarında da gerçeğin kapısından geçmek için fikirlerini eğip bükeceklerine, fikirlerini korumak için kendileri eğilip bükülürler. Birini tanımak istiyorsanız haklı olduğu bir anı bekleyin. Bakın bakalım, onunla ne yapacak size. Kendini ne yapacağını bilmediğin zamanda, seninle ne yapacağını bilen insanlara ihtiyacın vardır. Yeteri kadar uzun düşündüğümde her düşünceyi kabul edebildiğimi, sonra düşünmeye devam edersem kabul ettiğim her düşünceyi reddedebildiğimi fark ettim. İnsanlar yaşlandıkça toplumun kurallarını gömlek gibi çıkarıp bir kenara asabilirler.
Ya Yoksam?
Ya Yoksam?Koray Biber · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 023 okunma
Reklam
90 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Bu böyledir.
Beyaz bir karanlık. Bu böyledir. Değiştirecek nesi var? Bu böyledir, çünkü geldik. Yolun sonuna mı? Hayır, lunaparka geldik. İç içe geçen parlak kırmızı, mor, yeşiller. Hepsi birleşiyor ve beyaz bir karanlık oluşuyor, gecenin karanlığı. Saat on bire yaklaşırken hep böyle olur geceler. Beyaz karanlık mı olur demeyin, elbet olur. Olmaz ise, bu
Bu Böyledir
Bu BöyledirMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20227,6bin okunma
277 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
Yeşil Kiraz benim için çok önemli bir kitaptır. Kiraz'ın yaşında okudum kitabı ilk. Hâliyle belli bir bölümünü karşılaştırarak okumuştum kendi hayatımla. Bu ilk kitaba dair hatırladığım en önemli şey Kiraz'ın ailesinden utanmasıydı. Asla anlayamadığım bir davranıştı çünkü. Ben hayatım boyunca babamın annemin çalışması ile gurur duydum,
Yeşil Kiraz
Yeşil KirazGülten Dayıoğlu · Yapı Kredi Yayınları · 20032,601 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
İnsanlar ölümle burun buruna gelince günahlarını aramaya başlarlar
Hikayemiz genç bir kadın olan adaletle başlıyor adalet öleceğini öğrenmesiyle başlıyor ve hayatında ilk gunahı olan gunahıyla yüzleşmesi okuyoruz adelet o kadar yanlız bir kadın ki hayatı boyunca hiçbirşeye bulaşmadan kimseye dokunmadan yaşamış ilk gunahının peşine düştüğü sırada trende tanıştığı bir adam hayatını değiştirmesiyle hayatı birden farklı oluyor Adalet karakteri dediğim gibi hepimizden biri yanlız hayatı boyunca sevilmemiş bir ailede olan annesi babasından sevgi görmemiş bir kız hayali bir oyuncak arkadaşı dışında bir şeyi yok bu kitap bana hayatımızı dokunarak yaşamamızın önemini anlattı birilerinin hayatında bir anlamımız olması gerektiğini çünkü dokunmadan yaşanan hayat sadece amaçsız bir ruhtur kapanışı kitap alıntılarıyla yapmak istiyorum umarım okursunuz "Neden yaptığını kendi de bilmeden ,yırtıp kopardı haberi gazeteden katlayıp cüzdanına koydu. Sanırım böylece dünyanın geri kalanı umursamasa da bir yerlerde birinin hatırlayacağı minik mütevazi bir hikayem oldu benimde. Hikayeler böyledir ,bazen sadece bir kişi dinlesin diye anlatılır. Bir kişi dünya demektir.Dünya da hikaye... "
Dokunmadan
DokunmadanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20175,7bin okunma
110 syf.
10/10 puan verdi
Kitap ana karakterimiz Meursault'un annesinin ölümü ile başlıyor. Meursault annesinin öldüğünü öğrendiği gün yola çıkar ve cenaze törenine katılır. Garip olan nokta şu ki Meursault annesinin ölümüne hiç ağlamaz, üzülmez bile, olayı çok soğukkanlılıkla karşılar. Bu durum yakınındakilerin de dikkatini çeker. Kitabın ilerleyen sayfalarında anlıyoruz ki Meursault'un karakteri, mizacı böyledir. Meursault bu dünyada hiçbir şeyin bir anlamı olmadığını savunur. Ona göre annesi ha şimdi ha sonra elbette bir gün ölecekti ve bunun ne zaman olduğunun çok bi önemi yok. Hatta evlendiği kişinin kim olduğunun da bir önemi yoktur için. Çünkü ona göre şimdi iyi tanıdığı bir kişi ile ileride iyi anlaşamayabilir ve boşanma ihtimalleri de var. Bu karakteri okurken çok zevk alarak okudum. Karakteri çok garip bulsam da çoğu yerde aslında ne kadar haklı olduğunu da düşünmeden edemedim. Karakterimiz o kadar hissiz ve duygulardan yoksun ki hiçbir konuda kendini anlatmaya çabalamaz çünkü ne kadar anlatırsa anlatsın insanlar zaten onu anlamayacaktır. Kitabın sonlarına geldiğinizde karakterimiz bir cinayet işlemek zorunda kalır ve bu suçtan dolayı yargılanır. Kitap genel olarak kişinin kendine ve topluma yabancılaşması, toplumun dayattığı kurallara uymak istemeyen bir karakteri anlatıyor.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2021111,7bin okunma
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
İyi Doktor ~ Damon Galgut . Alıntılar; . İçimde kıpır kıpır bir hoşnutsuzluk vardı. Sormamayı öğrendiğim eski sorular yeniden benimleydi. . Artık kendimi izleniyormuş gibi hissediyordum. Ağaçlar etrafımı saran karanlık ve gizemli bir varlıktı, kayalar içlerindeki yaşamla kabarmıştı. Dünya beni bu şekilde gözetlemeyeli yıllar olmuştu; yeniden
İyi Doktor
İyi DoktorDamon Galgut · Yapı Kredi Yayınları · 2022115 okunma
348 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çok güzel yeşil bir taş buldum. Hemen çık gel.
Burada okuma kayıtlarına aldığım kitaplar dışından onlarca kitap okudum. Fakat Zorba hayatımda okuduğum en güzel eserler içerisinde kesinlikle ilk beşte yer alacak düzeyde mükemmel bir kitaptı. '' Bu kitap özellikle seçildi, haberin olsun'' cümlesiyle bir dosttan gelmesi kitabın anlamını şimdi daha da artırdı. Kitabın dili o
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
Albert Camus - Düşüş
Size 1957 Nobel Edebiyat Ödülü olan bir kitap ve yazar ile geldim. Albert Camus, sorgulayan, insanın iç dünyasını ve çetrefilli yollarını güzel anlatan yazarlardan bence. Bu kitabı da aslında bir itirafname. (Kısa bir roman görünümünü) Kitabın içeriği şöyle :Başarılı ve herkes tarafından saygı duyulan bir avukat olan Jean Babtiste Clamence, bir akşam evine dönmek için bir köprüden geçer. Köprüden geçerken bir olaya şahit olur. Şahit olduğu bu olaydan sonra hem kendini hem de yaşadığı toplumu sorgular. Bu sorgulamalar onu bir düşüşe sürükler. Dil olarak alaycı ve keskin bir dil kullanmış yazar. Bu tarz üslupları severim zaten. Genel olarak da kitabı beğendim. Sayfa sayısı olarak az, hacim ve içerik olarak yoğun bir kitap. Tavsiye ederim. Kitapta altını çizdiğim satırlar : " Evet; ışığı, sabahları, kendini bağışlayan kişinin o kutsal masumiyetini yitirdik biz." "Bir süre ve görünüşte, yaşamım hiçbir şey değişmemiş gibi sürüp gitti. Raylar üzerinde kayıp gidiyordum." "Tek savunma gösterisi kötülüktür. O yüzden, insanlar yargılanmamak için yargılamaya koşarlar." "Mutluluğunuz ve başarılarınız ancak bunları cömertçe paylaşmaya razı olduğunuz takdirde affedilir." "İnsan böyledir aziz bayım, iki yüzü vardır onun : Kendini sevmeden başkasını sevemez." "Gerçekten de cennet bu değil midir, aziz bayım, hayatla araya aracı koymadan yaşamak?"
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 202115,2bin okunma
198 syf.
·
Puan vermedi
Keşke ismi kadar derin olsaydı diye düşünüp belki derindir de ben anlamamışımdır diye başka yerlerden yorumlarını ve analizlerini de okuduğum kitap. Eserimiz Holden diye “lanet olası” sivilceli ergenin dilinden anlatılıyor desem çok argo saymamalısınız çünkü onun da iki lafından biri küfür ve argo. Fakat Holden ile ilgili en hoşuma giden şey , diğer tüm insanlardan neredeyse nefret ederken küçük çocuklara olan sevgi ve şefkat dolu yaklaşımıydı. İyi insanlar böyledir, çıkarları olmayan kişilere, çocuklara ,hayvanlara da değer verirler. İşte herneyse tam da böyle düşünürken bir de başlık analizini okusam ki ne göreyim, zaten Catcher in the Rye, yani Çavdar tarlasındaki yakalayıcı sıfatını kendine yakıştırıyor Holden. Aslında bir şarkı sözünü yanlış anlamasıyla uydurduğu bir sıfat. Kendisini geniş bir çavdar tarlasında hayal ediyor, ve orada oyun oynayan çocuklar çavdarların uzunluğundan yönlerini bulamayıp uçurumdan düşmesinler diye onları yakalayan tarladaki tek yetişkin de kendisi. Uçurumdan düşmek demek masumiyetini kaybetmek olacağı için o çocukları ergenlikten koruduğu yönünde bir analiz var. ‘Ahlak dışılığı’ ve ‘sakınmasız dili’ yüzünden yayınlandığı dönemde okullara girişi yasaklanmış bir kitap olmasına rağmen 20. Yüzyılın en iyi ilk 100 kitabı arasında gösterilmesi ve çok fazla okunmuş olması da oldukça ilginç. Vesselam ben de okurken değil ama sonrasında çok daha fazla metaforik öge içerdiğini görünce bazı taşlar yerine oturdu. Güzel okumalar dilerim
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,3bin okunma
60 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Doğruluğun Amok Koşucusu Olmak
Stefan Zweig
Stefan Zweig
'in nerdeyse tüm eserlerinde sıkça rastlanan insanın zihinsel durumlarına odaklanma ve psikolojik çözümlemeler
Amok Koşucusu
Amok Koşucusu
kitabında da fazlasıyla kendisini göstermektedir. Stefan Zweig'ın 1922 yılında yayınlanan "Amok Koşucusu" eseri, bir insanın
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,7bin okunma
960 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.