Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
152 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Ropörtaj kitap olarak yayınlanmış. Genel olarak konulara değinmiş hoca. Bunlar; 11 Eylül saldırıları. ABD'nin Afganistan ve Irak işgali. Orta Doğu' da Turkiye'nin rolü. İsrail ve ABD ilişkileri ve İran Çok derin analizler değilde biraz yüzeysel fikirler mevcut kitapta.
Yeni Dünya Düzeni
Yeni Dünya DüzeniMahir Kaynak · Profil Kitap · 201376 okunma
Reklam
Çifte Muhasara politikasının teorik temelleri 18 Mayıs 1993'de Clinton yönetiminin Ulusal Güvenlik Komitesi Dış işleri Sorumlusu Martin lndyk tarafından "Washington lnstitut for Near East Policy"de yapılan bir toplantıda ortaya konulmuştur. İngiltere' nin Ortadoğu bölgesinden 1971'de tamamen çekilmesinden sonra bu bölgenin sorumluluğunu Batı dünyası adına alan ABD'nin Basra Körfezi ve politikasının temelini, Irak ve İran'ı birbirlerine karşı kullanmak ve bir tür fren-denge sistemini uygulamak oluşturuyordu. 1970 ve 80'lere hakim olan bu politika, Saddam'ın Kuveyt'i işgali ile artık uygulanamaz hale gelmiştir.
Mart 1933'ün sonlarında, Hitler'in ikti­dara gelmesinden birkaç hafta sonra, Kudüs Müftüsü Hacı Emin el-Hüseyni, Kudüs'teki Alman başkonsolosu Dr. Heinrich Wolff'la görüştü ve hizmetlerini sundu. Bu teklifi Berlin'e bildiren konsolo­sa, teklifin reddedilmesi veya en azından dikkate alınmaması tavsiye edildi. Almanya'nın müttefiki olarak Britanya İmparatorluğu'nu kazanma umudu olduğu müddetçe, o dönem alenen Britanya kar­şıtı olan bir hareketle bağlantılar kurarak Britanya'yı kızdırmanın bir anlamı yoktu. 1938'deki Münih Anlaşmaları'ndan sonra, Hitler nihayet İngilizleri Almanya ile bir Aryan ittifakına dahil etme umu­dundan vazgeçtiğinde, Filistinli liderin önerileri kabul edildi. O andan itibaren, savaş yılları boyunca bağlantılar çok samimiydi ve Berlin'in eteklerindeki makamından müftü, Araplar arası siyasette önemli bir rol oynadı. 1941'de, Almanya'nın Vichy kontrolündeki Suriye üzerinden yardımıyla, Reşid Ali bir süre Irak'ta Mihver yanlı­sı bir rejim kurmayı başardı. Müttefik birlikleri Reşid Ali'yi mağlup etti, o da Almanya'daki müftüye katılmaya gitti. İtiraf ettiğine göre Enver Sedat bile İngiliz işgali altındaki Mısır'da bir Alman casusu olarak çalıştı.
Sayfa 59
Nesturilerin grek metinleri arapçaya çevirmeleri ve keldani olarak bölünmeleri
7. yüzyılın başlarından iti baren Irak ve civarının Müslümanların yönetimine girmesinden itibaren artık diğer Doğu Kiliseleri gibi Nesturiler de yüzyıllar boyunca Müslü manların yönetimi ve korumasında zimmi hukukuna bağlı olarak var lıklarını sürdürmüşlerdir. Hatta Bağdat merkezli olmak üzere Abbasiler döneminde Grek tıp ve matematik metinlerinin önce Süryanice'ye son ra Arapça'ya çevirisinde önemli rol oynamışlar, dolayısıyla halifeler tara fından da özel olarak korunmuşlardı. Moğol işgali dışında genel olarak varlıklarını özgürce sürdüren Nesturiler, 16. yüzyılda Katolik misyoner faaliyetleriyle karşılaşmışlar ve kendi içlerinde bir Katolik bölünmenin oluşmasına engel olamamışlardır. 1553'te nihayet Roma'nın Keldani (Chaldea'ya nisbetle Chaldean) adını verdiği bir yeni mezhep doğmuş tur. Papa III. Julius, Yuhanna Sulaqa adlı bir Nesturi rahibini bugünkü Diyarbakır'a 'Keldani Katolikosu' olarak tayin etti. 1670'te halefleri Ka toliklikten vazgeçerek Nesturiliğe geri dönmüşler ancak 18. yüzyıl orta larında Diyarbakırlı Mar Yusuf, Roma tarafından tekrar Katolikos olarak atanmış, o zamandan itibaren Nesturilik içinde bir rafızi hareket olarak Keldani -Katolik- Kilisesi yeniden varlığını sürdürmeye başlamış, Musul ve civarındaki pek çok Nesturi, Katolik olmuştur.
Sayfa 136
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Geçmişten Günümüze Kabe’nin İşgali, Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara’nın 2015 yılında Rağbet Yayınlarından basılan 184 sayfadan oluşan bir kitaptır. Kitap sayfa sayısı az olmasına rağmen muhtevasındaki bilgi baz alındığında oldukça kapsamlı bir kitaptır. Kitap, İslam öncesi dönemden 1979 yılında yaşanan son baskına kadar olan süreçteki Kabe’nin
Geçmişten Günümüze Kabe'nin İşgali
Geçmişten Günümüze Kabe'nin İşgaliMehmet Ali Büyükkara · Rağbet Yayınları · 201535 okunma
Reklam
Mısır hapishanelerinde çürümeye terk edilmiş umudu, Irak'ta 15 senedir körüklenen yangını, Suriye'de yüzbinlerce insanın kanlarıyla şekil verilmeye çalışılan parçalanmışlığı, Filisin topraklarındaki pervasız işgali ve yakın çevremizde olup bitmeyen bütün bu kaosu, Türkiye'den bağımsız bir şekilde doğru ve hakkıyla yorumlayabilmek mümkün değil.
Sayfa 163Kitabı okudu
17 Ocak 1991'de Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgali üzerine, ABD öncülüğünde Irak'a düzenlenen operasyonlar, Saddam Hüseyin'i yıldırma ve Irak'ın ABD'nin Ortadoğu'da planladığı güç dengesi operasyonunu tehlikeye sokmasına karşı düzenlenen bir gözdağı olduğu anlaşılmaktadır.
Sayfa 203 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
320 syf.
9/10 puan verdi
#birekonomiktetikçininitirafları #johnperkins vietnam savaşına katılmamak için barış gönüllüleri elçileri grubuna katıldıktan sonra hayatı değişen yazarın dehşet verici anıları anlatılmış. Barış gönülleri elçileri 1950-60 lı yıllarda ülkemizdede faaliyette bulunmuşlar. Bunlar köy köy gezip anket düzenleyerek analizler yaparak halkı
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları
Bir Ekonomik Tetikçinin İtiraflarıJohn Perkins · April Yayıncılık · 20043,301 okunma
İşgali Meşrulaştırma
Afganistan ve Irak'ın "Orta Çağlaştırılması", kesinlikle ABD müdahelerinin ve işgallerinin makul görünmesine ve meşrulaştırılmasına katkı sağlamıştır.
Sayfa 28 - RunikKitabı okudu
Reklam
11 Eylül saldırıları Bush'a, terörizme ucu açık bir "saldırı" başlatma ve bir "Bush doktrini" olarak düşmanlara "önleyici saldırılar"da bulunma stratejisini ilerletme bahanesi vermiş, böylece Afganistan ve onu takiben Irak savaşı ve işgali batağına neden olmuştur. Ülkede ise Bush yönetimi, "savaş dönemi başkanı" vasfının ardına saklanarak kendilerini eleştirenleri "teröristlere yardım etmekle" suçlamış, yeni muhafazakar bir programı dayatarak da Hristiyan Sağı'nın sırtını sıvazlamıştır.
Irak'a karşı hepiniz.
Amerika'nın kuveyt'i işgali öncesi müttefik kuvvetlerinin kompozisyonu şöyleydi. Amerika 425 bin, Suudi Arabistan 45 bin, Mısır 30.000, İngiltere 25.000, Suriye 17.000, Fransa 15.000 Kuveyt 12.000 diğer İslam ülkeleri 8.000 ve çeşitli kuvvetler 118.000. Böylece toplam 700 bine yaklaşmaktaydı. müttefiklerin silah gücü de şöyleydi 1800 uçak 3200 tank 2000 top 850 helikopter buna karşılık Irak'ın 1 milyon askeri 700 uçağı 550 tanki 3bin topu ve 160 helikopteri bulunuyordu.
Sayfa 1049Kitabı okuyor
·
Puan vermedi
Halep :(
Beklentimin altında kaldığını söyleyerek başlamalıyım sanırım aslında hikaye akıcı, kişiler ilginç, atmosfer yıkıcıydı. Ama ben Suriye tarihine dair daha çok ya da daha net bir şeyler öğreneceğimi zannetmiştim. Bazı tarihlerden ve olaylardan yakaladığım ipuçlarıyla farklı kaynaklardan bilgi edindim, boşlukları doldurmaya çalıştım. . Zaten son kuşak, 2000'lere geldiğinde tanık olduğumuz, etkisini hissettiğimiz bazı olaylar; Irak'ın ABD tarafından işgali, Saddam heykelinin yıkılışı, İkiz Kuleler'e yapılan saldırı... dönemi daha anlaşılır kıldı. . Ama en çok Halep'in asla eski haliyle göremeyeceğimiz yitip giden kültürüne üzüldüm . 2013 Necip mahfuz kitap ödülünü alan bu roman birbirinden aykırı fertleriyle ( tıpkı Halep gibi ) bir aile romanı. Sanatçısıyla, eşcinseliyle, görülmeyen-duyulmayan kadınlarıyla; siyasi, dinî,cinsel baskıların her birine maruz kalmış aile aracılığıyla Suriye'nin 50 yılı bulan siyasi durumunu, Baas partisini ve babadan oğula geçen Esad yönetimini ince detaylarıyla, zamanda ileri geri dans eder gibi veriyor okura. . 3. bölümden itibaren daha bir keyifle okudum . Savaşı, yıkımı, talanı bitmeyen bir coğrafya... Kaç bin insanın hayallerine, sevdiklerine, yaşamına mal oldu acaba? . "... otuz yıl, sevdiğimiz birini unutmaya yetmezdi. İşte ondan sonra unutmanın, bir yerlerde gizli kalmış küçük ayrıntıları yeniden resmetmek olduğunu anladım." . #busehrinmutfaklarındabıcakyok #halidhalife #suriyeedebiyatı #arapedebiyatı
Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok
Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak YokHalid Halife · Delidolu · 2020145 okunma
İngilizlerin Irak'a yaptığı baskı üzerine İran'a geçen Kudüs Müftüsü Hüseyni, İran'ın İngiliz ve Ruslar tarafından işgali üzerine maceralı bir kaçış ile Türkiye'ye kaçak giriş yaptı. Resmi sığınma talebi reddedilmişti çünkü. Halbuki Türkiye'yi çok seviyordu ve harika Türkçe konuşuyordu. Böyle bir Osmanlı hayranı Türk dostunu reddetmek miydi dünya siyasetinde at oynatmak! Kabul edilemiyorsa bir şekilde himaye de mi edilemiyordu! Hüseyni buradan tek başına Bulgaristan'a giderken ağlıyordu. Afganistan, Irak, Suriye, Filistin, İran, Türkiye ve diğerleri... Kardeşleri, dindaşları hiç kimse ülkesinde onu barındırmıyordu, barındıramıyordu. Tek istediği şey Kudüs'ün kurtuluşu idi. Ancak ona kucak açması gereken ülkeler ya Haçlı esareti altında idi ya da başlarındaki piyonların ipleri başkalarının elindeydi. Makam koltukları onlar için davalarından daha kıymetliydi.
Sayfa 132
396 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.