Değerli arkadaşlarım;
Bildiğiniz üzere İthaki Bilimkurgu Klasikleri Serisi yoluna baş koymuş biriyim. Çoğunlukla özelden mesaj yazan okurlar bu kitaplarla ilgili fikrimi almak istiyor. Her yazan kişiye sonuna kadar bildiklerimi aktarmaya çalışıyorum elbette. Fakat fark ettiğim üzere, genelde listeyi bilmedikleri için kitapları araştıramıyorlar ve
Merhabalar,
Malum koronalı moronalı karantinalı kısa çalışma ödenekli işsiz güçsüz günlerimde açtığım ve sizlerin değerli destekleriyle her geçen gün büyüyen Youtube kanalımın bugün 17. günü.
1 Nisan tarihinden başlayarak iki ay boyunca neredeyse her gün bir kitap incelemesi bir de edebiyat sohbeti olarak devam ettiğim kanalıma Haziran ayı
İlk kez 1939 yılında yazmaya başladığı ve 1942 senesinde yayınlanan robot hikayeleriyle Asimov neden bilim kurgunun Üç Babasından birisi olduğunu bu çok kaliteli eseriyle kanıtlıyor. O zamanlar robotlarla ilgili hikayeler yok muymuş peki? Elbette varmış ama neredeyse hepsi distopik ve insanı korkutan türden şeylermiş. İşte bizim Rus Asıllı
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisi, özellikle bilimkurgu-fantastik sever okurların merakla takip ettikleri bir seri. Hatta önce keşfediliyor, sonra merakla takip ediliyor, en sonunda da "acaba seriye yeni kitap ne zaman eklenecek?" diye pusuya yatırıyor.
Seri "Dune" romanıyla 2015 yılında başlamış (Kaynak: Vikipedi).
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 26. kitap oldu. Bilimkurgunun en büyük ustalarından biri olarak kabul edilen Isaac Asimov’un dünyasına bu kitap ile girdim ve korkarım tüm kitaplarını okuma isteği oluştu içimde. İşte bu gerçekten de korkutucu.
Öncelikle Isaac Asimov, Robotbilim Kanunları (Robot Yasası) olarak da adlandırılan 3
Sonsuzluğun bir sonu var mıdır? Sonu varsa sonsuz mudur? Ya da bu sonsuzluk başka bir şey mi? Bu kitap için evet bu sonsuzluk o sonsuzluk değil. Çünkü belli bir başlangıcı ve o başlangıcı ortaya çıkaran isimler biliniyor.
Asimov okurken hep tarihten bir parça gördüm. - ben robot hariç- Vakıf serisinde imparatorlukların doğum yaşam ve ölüm aşamalarını çok güzel özetliyor.
Asimov'un bu kitabı belki de beni bu yüzden şaşırttı. Çünkü bu kitabında tarih yok. Dünya yüzyıllara ayrılmış ve ülkeler yerine yüzyıllara ayrılmış. Nerelisin sorusuna cevap bir sayı... Bu yüzyılları idare eden teknisyenler, bilgisayarlar, gözlemci ve bakımcılar var. Bu kısımda biraz sınıf ayrımına rastlıyoruz. Zaman ve gerçeklik mühendisliği... Savaş mı olacak? İmkansız. Çünkü küçük hesaplarla savaşlar iptal ama burada ben size bir soru soruyorum savaşlar olmasa ya da insanlar arasında farklı düşünceler olmasa bilimsel gelişmeler ne kadar ilerlerdi. Bu soruyu kendinize sorduysanız artık bu kitabı okumaya başlayabilirsiniz.
Ve bizler bu kitaba göre ya da orada ki bilgisayar ve teknisyenler göre şu an din dil ırk olarak değil 21.olarak adlandırılıyoruz.
Asimov'un belki de en sevdiğim kitabıydı. İyi okumalar.
YouTube kitap kanalımda Ben Robot kitabını önerdim: ytbe.one/Zi_3twAwIPM
14 milyar yıllık evrende robotların üretilmeye başlandığı döneme denk gelmek.
Şu anda bu yazıyı 30 Ekim 2018 tarihinde yazıyorum. Bir zaman kapsülü gibi düşünecek olursak, eğer ki, 1000kitap babadan oğula ya da herhangi bir şekilde nesilden nesile geçen bir site
Isaac Asimov , 1920 Rusya doğumlu bir Amerikan vatandaşıdır. 1992’deki ölümüne dek hakkında yazmadığı bir kategori bırakmayan Asimov, bilimkurgu yazarı olmasının yanı sıra, iyi bir bilim insanıdır da. Bir Kimya profesörü olan Asimov, hayatını tam zamanlı
Bilimkurgu Klasikleri'nde okuduğum 8. kitap "Ben, Robot" oldu. Yıllar önce Asimov'dan "Üç Robot Yasası" okumuş ve çok sevmiştim. Ancak bir türlü "Ben, Robot" okumak gelmemişti içimden. E artık İthaki sayesinde türü de iyice benimseyince bir çırpıda okudum eseri.
Bilimkurgu okumayı seven çoğu insanın bildiği Üç Robot