Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Konuya gerçekçi bir şekilde yaklaşırsak dilenciler sadece birer işadamı ve diğer işadamları gibi, ellerinin altındaki imkanları kullanarak geçimlerini sağlıyorlar. Şereflerini diğer çoğu modern insandan daha fazla satmış değiller; sadece zengin olmayı imkansız kılan bir meslek seçme hatasına düşmüşler.
Sayfa 201 - Can yayınlarıKitabı okudu
Onlara madenlerin masalını anlatacağız :D
__ Çocuklarımızın yalın kafalarına her şeyi anlatmaya ve doğrulamaya kalkışacak olursak, başımıza iş açarız. Özellikle yirmi yaşına gelip de, gördükleri eşit eğitim yılları boyunca öğrendikleri şeyleri ilk defa incelemeye ve denemeye başladıkları zaman, oldukça güçlük çekeriz. O zaman yaman bir temizlik işi başlayacaktır. Büyük bir eleme de
İZ YAYINCILIK (epub)/ EflatunKitabı okuyor
Reklam
Bir diktatörün kendine yandaş çekme sıralaması...
"Entelektüeller ve edebiyatçılar bende hep kötü bir izlenim bırakmıştır," diyerek sözlerini sürdürdü Trujillo. "Önem sıralamasında askerler ilk sıradadır. Emirlere uyarlar, biraz komplocudurlar ama insana zaman kaybettirmezler. İkinci sırada köylüler gelir. Tarlada, barakalarında yaşayan sağlıklı, çalışkan, onurlu insanlardır. Köylülerden sonra da memurlar, işadamları, tüccarlar gelir. Yazarlar ve aydınlar en sondadır. Hatta papazlardan bile sonra.
Sayfa 314
...bu ülkede herkesin birbirinden nefret ettiğini düşünüyordu. Askerler sivillerden, siviller askerlerden, havacılar karacılardan, karacılar denizcilerden, mülkiyeliler hukukçulardan, işadamları siyasetçilerden, siyasetçiler işadamlarından nefret ediyor, medyada ise herkes birbirinin kanına ekmek doğruyordu. Gazete köşelerinde her gün ağza alınmaz küfürlerin yayımlandığı tek ülkeydi burası.Aydınlar ise bir başka alemde.
Yıl 1948, kişi başına düşen yıllık milli gelir: Kore'de 65 dolar. Japonya'da 130 dolar. Türkiye'de 200 dolar. Yıl 2007: Kore de 24.000 dolar. Japonya'da 40.000 dolar. Türkiye'de 4.000 dolar Aradaki fark: bakanlar, işadamları, okul müdürleri, politikacılar, öğretmenler, emniyet müdürleri, polisler, doktorlar, esnaflar, biz...
Dürüst, duygulu insanlar içtenlikle her bir şeylerini söylerler, işadamları ise kulak kesilir, duyduklarını çıkarları yönünde kullanırlar.
Sayfa 321 - pdfKitabı okudu
Reklam
Dürüst, duygulu insanlar içtenlikle her bir şeylerini söylerler, işadamları ise kulak kesilir, duyduklarını çıkarları yönünde kullanırlar.
Saf saf
Dürüst, duygulu insanlar içtenlikle her bir şeylerini söylerler, işadamları ise kulak kesilir, duyduklarını çıkarları yönünde kullanırlar.
Sayfa 232Kitabı okudu
avukatlar, subaylar, işadamları ve bankacılarla, işçi sınıfının üyeleri arasındaki ayrım, yedikleri yemeklerdeki, giydikleri giysilerdeki ve oturdukları mahallelerdeki farklılıklardan başka bir şey değildir.
Rejimlerin aydın düşmanlığı...
"Entelektüeller ve edebiyatçılar bende hep kötü bir izlenim bırakmıştır," diyerek sözlerini sürdürdü Trujillo. "Önem sıralamasında askerler ilk sıradadır. Emirlere uyarlar, biraz komplocudurlar ama insana zaman kay­bettirmezler. İkinci sırada köylüler gelir. Tarlada, baraka­larında yaşayan sağlıklı, çalışkan, onurlu insanlardır. Köy­lülerden sonra da memurlar, işadamları, tüccarlar gelir. Yazarlar ve aydınlar en sondadır. Hatta papazlardan bile sonra. Siz bir istisnasınız Doktor Balaguer. Ama öteki­ler! . . Reziller sürüsü. Rejimden en çok onlar yararlandı ve onları yediren, giydiren, şereflendiren bu rejime en fazla zarar veren yine onlar oldu.
Sayfa 314Kitabı okudu
Reklam
Sorun şu: Dürüst, duygulu insanlar içtenlikle her bir şeylerini söylerler, işadamları ise kulak kesilir, duyduklarını çıkarları yönünde kullanırlar.
Edebiyat okumayanların bir yanlarının eksik kaldığını düşünmüşümdür. Bizde zaten az kitap okunur. Son zamanlarda çıkan bir eğilimle bu okunan kitapların da edebiyat türünde olmamasına özen gösteriliyor. Roman, şiir, öykü okumak zaman kaybıymış ya da eğlenceymiş gibi algılanıyor. Okuryazar işadamları, mühendisler, mimarlar, doktorlar, araştırma/inceleme kitaplarıyla, yönetim teknikjleri, ekonomi ya da tarih okumaya eğilimliler. Bir de tumturaklı isim verilmiş şu kişisel gelişim kitapları... Ellerinde bir edebiyat yapıtı görülmüyor.
Sayfa 338 - Doğan KitapKitabı okudu
Karşılaşmış olduğu bu avukatlar, subaylar, işadamları ve banka veznedarları ile tanımış olduğu işçi sınıfları arasındaki farkın; yedikleri yiyeceklerin, giydikleri elbiselerin, yaşadıkları semtlerin farkından başka bir şey olmadığını biliyordu Martin Eden.
Despotizmin belkemiği, memurlar değil ordudur. Arkalarında ordu oldukça memurlar ve işadamları, aptal bile olsalar güven içinde işlerini yürütebilirler. Ve çoğu gerçekten de aptaldır. Zeka yoksunu ama kendilerine saygılı bu insanlar, aptallıklarını çeyrek milyon merminin arkasında geliştirip güçlendirirler.
Sayfa 87
Sorun şu: Dürüst, duygulu insanlar içtenlikle her bir şeylerini söylerler, işadamları ise kulak kesilir, duyduklarını çıkarları yönünde kullanırlar.
1.349 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.