Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ön yargı.
Ve insanlar senin hakkında her şeyi düşünebilir, bu işin de özü şudur. Aslında seni çözemezler, sadece düşünceleri vardır. Bazılarına göre yavşağın tekisindir, bazılarına göre adamın dibisindir.
Sayfa 149
Vücudumuz yaşamamızı sağlayan bir makinedir. Bunun için düzenlenmiştir, doğası budur; içindeki hayata karışmayın, kendi kendini savunsun: O bu işi, sizin onu ilaçlarla felç etmenizden daha iyi becerir. Vücudumuz belli bir süre işleyecek olan mükemmel bir saattir; saatçi onu açamaz, sadece el yordamıyla ve gözü bağlı bir halde idare edebilir. Vücudumuz yaşamımızı sağlayan bir makinedir, işin özü bu.
Sayfa 268Kitabı okudu
Reklam
Savaş hoş bir şey değil, hayattaki en çirkin şey; bunu anlamalı ve savaşta oyun oynamamalıyız. Bu korkunç zorunluluğu düzgün ve ciddi bir şekilde ele almalıyız. İşin özü şu: Yalanı bir kenara bırakmak, savaşsa savaş, oyun değil. Savaş, aylak ve pervasız insanların en sevdiği eğlencedir. Orduya katılmak da en onurlu iştir. Ama savaş nedir, savaşta başarılı olmak için ne gerekir, askerlik dünyasının gelenekleri nelerdir? Savaşın amacı öldürmektir, savaşın araçları casusluk, ihanet ve ihanetin teşvik edilmesi, halkın malının mülkünün yağmalanması, halkın soyulması ya da ordunun yiyecek ihtiyacı için ürünlerinin çalınmasıdır; savaş kurnazlığı denilen yalan ve aldatmacadır; askerlik dünyasının gelenekleri özgürlüğün olmaması, yani disiplin; aylaklık, cehalet, gaddarlık, sefahat ve sarhoşluktur. Buna rağmen askerler herkesin saygı duyduğu, üst bir sınıftır. Çin hükümdarı hariç bütün hükümdarlar askeri üniformalar giyer, en büyük ödül en çok insanı öldürene verilir... Askerler, yarın bizim de yapacağımız gibi birbirini öldürmek için karşı karşıya gelirler, on binlerce insanı öldürürler, sakat bırakırlar, sonra çok insan öldürdükleri (sayıyı da abartırlar) için şükran ayini yaparlar, ne kadar çok insan öldürmüşlerse o kadar çok hak ettiklerini düşündükleri zaferi ilan ederler.
Sayfa 251Kitabı okudu
Son zamanlarda karakter diye bir şeyin olmadığını düşünmeye başladım. Nice yazar, söyle karakter yarattım, böyle karakter yazdım diye böbürlenir. Okurlar da o karakterlerin şusunu busunu çok iyi bilirmiş gibi konuşmaktan geri durmazlar, fakat işin özü yazarların yalanlar uydurarak kafa bulmasından, okurun da bu yalanlara bayılmasından başka bir şey değildir. Doğrusunu söylemek gerekirse sabit ve nihai karakter diye bir şey bile yoktur.
İşin özü, gece açlığıdır ve bu zaten sürdürülebilir bir uygulamadır. Gece açlığı ve gençlik arasında sıkı bir ilişki vardır. Yani saat 17' de yeme işlemi bitmelidir.
Hayat, bir nehirde karşıdan karşıya geçmeye benzer, yola çıktığında varacağın kıyı uzaklardadır, oraya yaklaştığındaysa ayrıldığın kıyı... Ama işin özü, bu yolculuğun sana ve senin ona kattığın manada saklı...
Sayfa 248Kitabı okudu
Reklam
Bu işin özü, esası, soylu efendim fazla düşünmemektir.Düsünmezsen bir şeyin yoktur.İnsanin başına her ne gelirse fazla düşünmekten gelir.
Bu işin özü esası, soylu efendim fazla düşünmemektir. Düşünmezsen bir şeyin yoktur. İnsanın başına her ne gelirse fazla düşünmekten gelir.
Səbəbsiz çox xoşuma gəlir bu hissə və bu fakt<3
"Biz avara, tənbəl adamlar deyilik, faktiki olaraq enerjili adamlarıq (sadəcə bu enerji bizə dalğa-dalğa, müəyyən fasilələrlə gəlir), amma biz əbədilik lənəti deyilən şeydən tam azadıq. Biz gördüyümüz işi nə vaxtsa başa çatdırırıq. Amma əsl işçilər, əsl sənətkarlar üçün, şair Valerinin dediyi kimi (hə, səhv eləmirəmsə, o deyib), işi bitirmək yoxdur, onu yarımçıq qoyub tərk etmək var. Bonnarın həyatında maraqlı bir epizod olub. Bir dostu ilə, səhv etmirəmsə, elə Vuyarla Lüksemburq Muzeyinə gedibmiş, dostuna tapşırıb ki, muzey mühafizinin başını qatsın, özü isə rəngkarlıq qutusunu çıxardıb, öz əl işinə, neçə ildir o muzeydə saxlanılan bir tablosuna əl gəzdirib, onu təkmilləşdirib. Əsl işçilər, gerçək sənətkarlar ölənə qədər iztirab, peşmanlıq içində yaşayırlar. Başlayıb bitirə bilmədikləri, ya da heç başlaya bilmədikləri o qədər işləri olur ki !"
Sayfa 43 - Nebula PublishingKitabı okudu
İşin özü kalbe bağlıdır. Eğer kalp Allah'tan başkasına bağlı ise harap ve verimsizdir. Sırf zâhirî amellerle ve şeklî ibâdetlerle kalp açılmaz. Mâsivâya iltifattan kalbi temizlemek ve bedenle ilgili olup şerîatin yapılmasını emrettiği ibâdetler, bu ikisi de lâzımdır. Bedenle ilgili sâlih amelleri icrâ etmeden kalp temizliğinden bahsetmek bâtıl ve geçersizdir. Tıpkı bu âlemde ruhu bedensel olarak düşünmenin imkânsız olduğu gibidir. İyi işler ve sâlih ameller yapmadan kalbî hallere ulaşmak mümkün değildir. Oysa zamanımızın mülhid ve zındıklarından çoğu bunu iddiâ ediyorlar. Cenab-ı Hak, Habîbi (s.â.v.) hürmetine bizi onların kötü inançlarından korusun!
Sayfa 68 - ErkamKitabı okuyor
Reklam
"İnsan salt özel alanda kalarak entelektüel olamaz, zira sözcükleri kâğıda döküp yayımlağınız anda kamusal dünyaya girmişsiniz demektir. Salt kamusal alana ait, sadece bir hareket, dava ya da konumun sözcüsü veya simgesel olan bir entelektüel de olamaz. Şahsi tını, kişiye özgü duyarlılık diye bir şey vardır; söylenen ya da yazılan şeylere de bu anlam verir. Hele bir entelektüelin dinleyicilerini mutlu etmesi diye bir şey söz konusu olamaz; işin özü sıkıntı verici, aykırı, hatta keyif kaçırıcı olmaktır."
Ayrıntı Yayınları, İngilizceden Çeviren: Tuncay Birkan
Önemli Bulduğum Bazı Kavramlar (Bilmek Ve Olmak adlı kitabımdan alıntıdır) Bir insanın kendini geliştirmesi ve gerçekleştirmesi için bazı kavramları ve olguları bilmesini zorunlu görüyorum. Bunlardan bazılarını aşağıda açıklıyorum. Özbilinç: özbilinç en genel anlamıyla kişinin kendi duygu düşünce ve davranışlarından haberdar olma halidir.
Bu işin özü esası, soylu efendim , fazla düşünmemektir: Düşünmezsen bir şeyin yoktur. İnsanın başına her ne gelirse fazla düşünmekten gelir.
Eski zamanlardan beri bir tane bile dile getirilmeyen aşk olmamıştır. Gerçekten sevdiğin halde susmak, çok inatçı bir gönül rahatlığının kanıtıdır. Sevdiğini kelimelere döküp söylemekten utanır insan. Herkes için geçerli bu. Lakin aşkın özü, bu utancı görmezden gelip azgın dalgalarının içine atlıyormuşçasına sevgini haykırdığın yerde yatar. Sessiz kalanların aşkı zayıf­tır. Egoisttirler. İşin içinde kişisel bir çıkarları vardır. Gele­cekte ortaya çıkabilecek sorumluluklardan korkuyorlardır. Böylesine aşk denebilir mi?
Bu işin özü esası, soylu efendim, fazla düşünmemektir.Düşünmezsen bir şeyin yoktur.İnsanın başına her ne gelirse fazla düşünmekten gelir.
Sayfa 9 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1.Baskı, Çevirmen: Mazlum BeyhanKitabı okudu
928 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.