Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
13,14,15yaştaki birisi için bu kitap listesi inanılır gibi değil
Liste şöyleydi; (Önce ortaokul dönemi) Allah'm Askerleri Komünist Rusya Darwin'in Yalanları Nasyonalizm ve Alman Milliyetçiliği Bilimde îslam Siyonistlerin Sonu Peygamber Efendimizin Üstün Ahlakı
Bilim tarihi araştırmaları, Mısır, Mezopotamya, Hint ve Çin uygarlıklarında ortaya çıkan bilimsel başarıların daha sonra Eski Yunan uygarlığına, oradan İslâm dünyasına, oradan da yeniden Batı’ya aktarıldığını ve sırasıyla bu topraklarda özümsenerek daha ileri düzeye taşındığını göstermiştir. Bilimin uygarlıklar arasında geçişli olarak izlediği bu ilerleme, İbn Sînâ’nın ifadesiyle açıkça şunu ortaya koymuştur: “Bilim takdir edildiği topraklarda yeşermekte, takdir edilmediğinde ise o toprakları terk etmektedir”.
Reklam
Siyahi ülkeler bilim ve teknik alanında gelişmemiş olsa da, sanat alanında durum böyle değildir. Çünkü sanat "gelişmiş" ve "gelişmemiş" mefhumlarını tanımaz. Afrika, folklor, müzik, şarkı ve özellikle oyun hususunda bir süper güçtür.
Sayfa 229Kitabı okudu
Rasyonel düşünceyi desteklemek, sosyal ve pratik hayat için gerekli otoriteler, nihai sembolik normlar sağlamak için vahiy gerekliydi. Bu ihtiyacı doldurmak için çok sayıda, her biri bir öncekinden daha iyi olan ama kusursuz olmayan akıl-dışı din geldi. Somut olmayan, sembolik akılcılığın Eflatun ve Aristo ile zirveye ulaşmasından sonra, insan
Sayfa 373 - VADİ YAYINLARIKitabı okudu
Coğrafyayla ilgili Arap-İslam çalışmaları, tercümeleri ve metin edisyonlarının çoğunu Frankfurt Üniversitesi’nde bulunan Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü, Islamic Geography yayın serisinde bir araya getirmiş ve 278 cilt olarak yayınlamıştır.
Sayfa 14 - 3. Cilt
3./9. yüzyılın ikinci yarısında Sābit b. Ḳurra sadece astronomide değil aynı zamanda matematikte de mükemmel işler başardı. Pythagoras teoremini her tür üçgen için genelleştirdi. Ancak, Sābit b. Ḳurra’nın bu teoremi, Avrupa’da mucit olarak John Wallis (1616-1703)’in adını taşımaktadır.
Reklam
Bir zamanlar Efes'teki Artemis Tapınağında saklanmış olan Kutsalların Kutsalı artık orada değil. Ancak hiçbir bilimsel incelemeden geçirilmemiş olsa da Kâbe'deki Kara Taş özenle korunmuş durumda. Bazıları onun metalik bir göktaşından ziyade koyu renkli kayadan oluşan bir göktaşı olduğuna inanıyor. Yakın zamanda iki jeolog, birtakım bölük pörçük kanıtlara dayanarak, bunun akik olabileceğini öne sürdü. Bazı Müslüman yazarlar, Kara Taşın aslında siyah değil, beyaz renkte olduğunu ve şu anki renginin defalarca ellenmekten oluştuğunu söylüyorlar. Kara Taşı Muhafızının resmi görüşüne göre, taş şu anki konumuna İbrahim tarafından yerleştirildi ve astronomik değil ilahi bir semadan düştü; dolayısıyla cismin fiziksel anlamda incelenmesi İslam öğretisi açısından hiçbir şekilde mantıksal bir sınav oluşturamaz. Bununla beraber Kara Taşın ufak bir parçasını modern laboratuvarların bütün teknik donanımına sahip ortamında incelemek çok ilginç sonuçlar ortaya çıkarabilirdi. Taşın yapısı kesinlikle belirlenebilirdi. Eğer bir göktaşıysa kozmik ışına maruz kalma yaşı -parçalanmasından Dünya'ya düştüğü ana kadar geçen zaman- ortaya çıkarılabilirdi. Ve kökeniyle ilgili hipotezler, mesela; yaklaşık 5 milyon yıl önce, hemen hemen hominidlerin ortaya çıktığı zamanlarda, Kara Taşın 22 Kalliope adlı asteroitten koptuğu ve jeolojik zaman itibariyle yüzyıllar boyu Güneş'in yörüngesinde kaldıktan sonra 2500 yıl önce tesadüfen Arap Yarımadasına düştüğü fikri sınanabilirdi.
İslam dünyası astronomları, sürekli olarak gökyüzü gözlemlemelerinin sonucu olarak başka önemli sonuçlara da ulaşmışlardır. İbrāhīm b. Sinān b. Sābit (296-335/909-946 yılları arasında yaşamıştır) bilindiği kadarıyla, ekliptik eğimin sabit olmadığı görüşüne ulaşan ilk kişidir.
Endülüslü astronom İbrāhīm b. Yaḥyā ez Zerḳālī 5./11. yüzyılın sonlarına doğru, evcin ileriye doğru hareket değerinin 279 yılda 1° olduğunu bulmuştu. Bu da bir yılda 12,09'' ye karşılık gelir ki günümüzün 11,46'' değerine çok yakındır. 3./9. yüzyılın sonuna doğru Ebū el-ʿAbbās el-Īrānşehrī, Ptoleme’nin aksine Güneş tutulmasının dairesel olabileceğini savundu ve tam Güneş tutulmasının, Güneş’in dünyadan en uzakta değil orta uzaklıkta bulunduğu sırada olabileceği görüşünü ileri sürdü.60 Dairesel bir güneş tutulması Avrupa’da Chr. Clavius tarafından 1567 yılında gözlemlenmiştir.
Modern dönemde bir yandan hakim bilim teorileri diğer yandan da bu bilim teorileri ile uyumlu felsefi yaklaşımlar, insan aklının fiziğin sınırlarından öteye geçmesinin mümkün olmadığını iddia ederek İslam dünyasının düşünen zihinlerini de derinden etkilemeyi başardılar. Fakat aynı bilimsel yaklaşımlar, evrenin varoluşuna ilişkin tamamı metafizik olan iddialar öne sürmeye devam etti ve mucize bilimsel keşifler ve teknik aletler olan sahte peygamberler üretti. Hâlbuki Tanrı'ya ilişkin idrakimiz ne fiziksel dünyayı oluşturan nesnelerin tek tek idrakine ne de evrenin tarihine dair senaryolara dayanır. Müslüman düşünürler varlığın bütününe ilişkin idrakimiz ile tek tek nesnelere ilişkin idrakimizin tuhaf şekilde tam olarak örtüşmediğini, insanı sürekli bir hakikat arayışına iten şeyin tam da bu durum olduğunu baştan beri fark etmiş ve dile getirmişlerdi.
Reklam
(Sinan) Canan şöyle devam ediyor: İnançlar bizim için neden bu kadar önemli? Tabiatımızın önemli bir kısmı diğer hayvanlarla ortaktır. Öte yandan beynin aşırı büyümesi ve algı ile tepki devreleri çok fazla miktarda alternatif yolun gelişmiş olması, insanın zihinsel dünyasının çok zengin ve ilave arayışlara muhtaç olmasini beraberinde getirmiştir.
Sayfa 122Kitabı okudu
İslâm medeniyetinde felsefe-bilim hayatının başlangıçtaki muharrik güç, devletin muhasebe ve kâtip sınıfıydı. Emevîlerin ilk dönemlerinde bu sınıfı elinde tutan Fârisî, Hristiyan ve Yahudi elitler, Müslüman Arapların sızmaması için kâtiplik mesleğinin ilmî ve amelî seviyesini sürekli artırmak zorunda kalıyorlardı. Bu da onları yeni bilgi arayışına itiyor; kadîm kültürlerin metinlerini gündemlerine almaya zorluyordu. Nitekim devlet bu sınıfın dilinin Arapçalaştırılmasını istediğinde gayrimüslim elitler, bu iş için görevlendirilen Müslüman Arap bürokrata, "Arapça bu işe uygun değildir." biçiminde rapor vermesi için büyük miktarda rüşvet teklif etmişlerdi. Her şeye karşın süreç başlayınca Müslüman Araplar muhasebe ve kâtip sınıfının yerlerini ele geçirmiş; bu da gayrimüslim elitleri yüksek seviyede entelektüel üretime zorlamıştır. Abbasîlerin ilk dönemlerinde başlayan tercüme hareketleri gayrimüslim elitlerin yüksek bir kültürle tekrar geri dönüşünü gösterir. Nitekim hem tercümeleri yaptırtan insanların bürokrat olmaları hem de tercümelerde kullanılan teknik dilin gelişmişliği böyle bir sürece işaret eder.
Sayfa 99 - Ketebe / İktidar PaylaşımıKitabı okudu
İslâm değerlerinin çağımızın bilim ve teknik kafasıyla birleşip beraber yaşayacağını ummak bir avuntudan ibarettir. Çünkü günümüze hâkim olan bilim ve teknik, Batı'da belli bir dönemde belirlenmiş bir kafa yapısının uzantısıdır; belli bir toplumsal yapının sinesinde gelişmiş, vasıfları İslâm'a taban tabana zıt bir sınıf eliyle gücünü dünya ölçüsünde yaymıştır. Bilimin ilerlemesi, bilime has özelliklerden değil, o bilim görüşünden en çok faydalanan insanlar yüzündendir. Bu yüzdendir ki bugünkü hayatı biçimlendiren teknik teçhizat değil, o teknik teçhizatın ortaya çıkmasına ve bazı insanların kâr ve kuvvet sağlamasına yol açan müesseselerdir.
Bilim ve tekniğin bize yeryüzündeki her tür hayat izini ortadan kaldırma imkân ve vasıtalarını verdiği andan itibaren gayeler meselesi artık görmezlikten gelinemez ve geçiştirilemez: Ya bu çok önemli problemin şuuruna varip bilim ve teknik imkânlarımızı insanların hürriyetinin ve gelişiminin hizmetine sokacağız, ya da kendimizi bu "vasıtalar dinine" teslim edip fertler, gruplar ve milletler arasında estirilen "terör dengeleri"nin beşeriyeti toptan bir intihara sürüklemesini bekleyeceğiz."
Bilim ve Teknik, Pietro Corsi
Avrupa’nın Geri Kalan Kısmında Bilimsel İlerlemeler * İskenderiye geleneği * İtalya yarımadası V ila X. yüzyıllar arasında teknik ve tarım alanındaki bazı önemli yenilikler dışında bilim ve teknik alanında böyle bir genel çöküş döneminden geçerken, son 20 yılda yürütülen araştırmaların katkısıyla, Avrupa’nın geri kalan kısmında, Akdeniz’de ve
Sayfa 408Kitabı okudu
182 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.