Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Elimden Gelen Budur...
Ne kadar numaramız varsa göstermedik mi? Attıksa birkaç kıtır, "Susma hürriyeti"ne sanki bir şey dedik mi? Babamın adı Hıdır, Elimden gelen budur! *** Bizdeki planların rastlanmaz benzerine İstatistik rakamlar konuştu söz yerine, İşliyor tıkır tıkır, Solda sıfır olduk da tüy diktik üzerine, Babamın adı Hıdır, Elimden gelen budur!
Nesin yayınlarıKitabı okudu
512 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Belli bir kesime hitap eden kitaptır. Örgütsel psikoloji, yönetim birimleri, ekonomi, istatistik, bilimsel araştırma yöntemleri, risk uzmanları gibi belli konularda ya çalışan, ya da altyapı bilgisine sahip olmanız gerekli. Genel okura hitap etmeyen, bol bol teknik analiz içeren şaheser.
Gürültü
GürültüDaniel Kahneman · Pegasus Yayınları · 20234 okunma
Reklam
Ne tekliğim ne çokluğum benzer batılının tekliğine, çokluğuna.
Diriliş eriyim ben. Bu sebeple de ne tekliğim, ne çokluğum benzer batılının tekliğine, çokluğuna. Tekliğim, batı insan ideasının hedef aldığı gibi, anonimlik değildir. Yani bir istatistik unsurdan ibaret olmak olamaz tek insanın alınyazısı benim düşüncemde. Tek insan, islâm insan ideasında tek insan, bir "şahsiyet"tir. Kendini tarihî sosyal dinamiğin içinde bir şahsiyet olarak örecektir müslüman. Ama bu örüş, toplumdan bir kopuş değil, toplumu şahsiyetlerin meydana getirdiği temel görüşüne dayanan bir örüştür.
Sayfa 34 - Diriliş yayınları, 47. Baskı
Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) göre ise Türkiye'de kitap, ihtiyaç listesinin 235. sırasında yer alıyor..
Sayfa 46 - Mundi KitapKitabı okuyor
Medyaya Kurdî hîn di qonaxa partîtiyê de ye / E.Onen
"her çi qasî îstatîstîk di destê min de nebin jî ez bawer im ku Kurd li medyayên welatên Kurdistan perçekirine bêhtir dinêrin. Kurdên li bakur li medyaya Tirkiyeyê dinêrin, yên li rojhilat li medyaya Îranê dinêrin û hwd. Rast e teknolojî di destê medya Kurdan de heye lê nikarin raya giştî çêbikin, nikarin rojeva Kurdan saz bikin. Rojeva Kurdan jî yên ku Kurdistanê parçe kirine, tayin dikin. Heta ez wiha bibêjim, rast e teknolojî muhîm e, lê ya muhîm ew e ku temaşevan ji te fam bikin. Tiştê ji wan re lazim e divê tu zelal bikî. Îro medyaya Kurdî nikare vê bike. Ez mîsalek bidim, li bakur TV Kurdî ya dewletê heye, bi îhtîmalek mezin xelk ji Kurdistan TV, Rûdaw TV an K24 TVyê bêtir li TV Kurdiya dew- letê temaşe dike. Bêguman dibe ku programên wan dewlemend bin, lê pirsgirêka esasî pirsa janra (forme) bernameyan, janrê muzikejanrê edebî, pirsa ziman, janr enformasyonê û gelek pirsên din in.
Sayfa 53 - Nûbihar
”Talih diye okumuştum bir yerde, kör değil cahildir. Talih diye düşündüm, istatistik ve olasılığı bilmeyenlerin tesellisidir.”
Sayfa 47 - YKYKitabı okudu
Reklam
Pasif iyiler..
Kendini hep.. İyilerin safına koyan.. İyilerden gören.. Ne kaybettiysem.. Hep iyiliğimden diyenler.. Bazen.. Midemi bulandırıyor.. Bir istatistik yapıp sorsak..
Gözlemlemek yerine, usa vurum yoluyla hangi mevsimin in­tihara daha uygun olduğunu öngörmeye çalışsak, göğün daha loş renkli, sıcaklığın daha düşük, havanın daha nemli olduğu mevsimi söyleriz. Doğanın böyle havalarda aldığı kasvetli görünüm insanı düşlere itmez, üzüntülü tutkuları uyandırmaz, melankoliye dave­tiye çıkarmaz mı? Bununla birlikte, doğal sıcaklığın eksiğini kapa­mak için daha zengin bir beslenme gerekir ve besin bulmak da yine bu mevsimde daha zordur. Zaten bu nedenle, Montesquieu puslu ve soğuk ülkeleri intihara çok uygun yerler olarak göstermiş, onun bu düşüncesi de uzun zaman yasa gibi kabul edilmiştir. Bunu mevsim­lere uygulayarak, intihar sayısının doruğunun sonbahar olduğuna karar verilmiştir. Her ne kadar Esquirol daha o zaman bu varsayım üzerinde birtakım kuşkular öne sürmüşse de Falret ilke olarak ka­bul ediyordu. Bugün, eldeki istatistik bilgiler bunu kesinlikle çürütmüştür. İntihar en üst dereceye ne kışın ne sonbaharda erişir; en çok intihar edilen mevsim doğanın en güleryüzlü, sıcaklığın en tatlı oldu aylardır.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun verileri gibi, mübârek... Sözel platformda bile sayısal verileri konuşmak, pöff yani...
Ortama bak çıldıracam
Foucault'dan, geçerken kimilerine değindiğim ve bence temayüllerdeki ve karşılıklı konumlardaki derin farklılıktan kaynaklanan, özellikle politika, sanat ve araştırma alanlarında gözle görülür olan, bütün bir dizi üslup farklılıklarıyla ayrılıyordum. Ben, başta etnoloji ve sonra sosyoloji olmak üzere kendimi kararlılıkla sosyal bilimler
Reklam
"9 Mart 1971 günü saat 15.30-16.00 civarında Doğan Avcıoğlu’yla İstatistik Enstitüsü önünde buluştuk. Bana, 'Ne düşünüyorsun?' diye sorunca, hareketin icrası bağlamında, 'Mahvolacağız' cevabını verdim. 'Ben de öyle düşünüyorum' dedi"
Sayfa 145 - Deniz Binbaşı Erol BilbilikKitabı okudu
TÜİK'te bile yoktur böyle bir istatistik... 😆
Benimle pek gidip gelinmeyen yerlerde sürekli kar­şılaşmaktan şaşkınlığa düşen askeri otoriteler nezdinde, benim için izin belgesi işlevi gören, Cezayir istatistik Enstitüsü’nden araştırmalar yapmaya izin­li olduğumu söyleyen bir mektuptu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.