Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kader diye bir şey yok… insanın tek başına ya da başkalarıyla birlikte topluca yaptığı aptallıklar var. Son
Sayfa 120 - MetisKitabı okudu
Annemin konuşurken arada bir döktüğü gözyaşları ruhumu temizliyor ama geçmişi silemiyordu. Sonsuz sevgisine o temizlenen ruhumun ihtiyacı vardı. Şeytanın annesiyle ortak bir kader paylaşan karşımda oturan insan, insanoğluna dair içimdeki umut fitilini alevleyebilecek tek canlıydı. Eğer annem bu kadar ağlamasaydı, ben insanları öldürmek için dönerdim geldiğim yere. Çünkü yokmuş, derdim. İnsanın içinde insanlık yokmuş! Soğumamış çamur hâlâ, insan dediğimiz canavar, diye düşünürdüm. Ama annem ağlıyordu. Beni hâlâ seviyordu. Babam hayatımı, annem ruhumu kurtarıyordu. Kendimi onların ellerine bırakmaktan başka bir şey düşünemiyordum. Ben mahvettim, onlar düzeltsin. Bunları düşünürken bir an önce çocuk sahibi olmayı istedim. O da hayatını parçalasın da ben toplayayım diye!
Reklam
Dün bugünü bilemedik, bugün de yarını bilemiyoruz. Bizi bekleyen bir şeyler var ve ne yapsak ondan kaçamıyoruz. Buna kader diyoruz.
Kemal Sayar
Kemal Sayar
Tarihte ilk kez Batılı kadın kader, karma yasası, geçmiş hayatlar hakkındaki kurgulanmış fikirlere karşı isyan ediyor.
"bir romanın kişilikleri kapatılmış varlıklar, tutsaklardır. onların tarihi hiçbir zaman bitmemiştir, hala sürer ama ilerlemez. bir roman, varlıkları, özgürlüklerine rağmen, bir kader içine kapatır. yaşam, romancıyı sanki bir kitaptan fırlamış gibi göründüğü zaman kışkırtır. sanki bir olgular kümesinin tamamı hareketsizleşmiş ve bir seri oluşturmuş gibi, ne olduğu bilinmeyen tamamlanmamış bir şey belirir yaşamda. bu olgular iki belirlenmiş an arasında betimlenirler. varoluş bu zaman aralığını, sanki bir tüneli kat eder gibi kat etmiştir. anlatılan olaylar bir durum oluştururlar ve plastik bir ideale benzerler. tarihin plastikliği: işte bu mittir. sanatçının seçimi dediğimiz şey, bir ritminin içinde sabitlenmiş olguların ve özelliklerin doğal bir biçimde elenmesi ve zamanı imgeye dönüştürmesidir." sonsuza tanıklık, emmanuel levinas
Kader,bir ayağı maşrıkta (doğuda) bir ayağı mağripte (batıda), bir ayağı şimalde (kuzeyde)ve bir ayağı,cenupta (güneyde) diğer kolları da gelecekleri işlenecek olan insanların omuzunda olan, tarifsiz,iri dev bir örümcek gibiydi...
Sayfa 232 - Salon yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Psikolog Carl Jung'un dediği gibi: "Siz bilinçsiz olanı bilinçli hale getirene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirmeye devam eder ve siz buna kader dersiniz."
Derler ki bazı hayatlar bağlıdır birbirine, Çağlar içinde yankı bulan bir çağrı ile zincirlidir birbirine, Ruhum ruhunla sarılmış bedenlere üfkenmeden önce, Kader sadece zamanını beklemiş.
Hazlarınızın katıksız, güzelliğinizin kalıcı ve mutluluğunuzun sınırsız olması için göklere yakarıyorum.
beddua etme kader daha yaratıcı..
Reklam
Kader ne bir kötünün bir kötüyle hep dost olacağını, ne de bir iyinin bir iyiyle hiç dost olmayacağını belirlemez.
Kader çizgim kader çizgini kesti Mihriban.Denizim okyanusuna karıştı .Hiçbir zaman bunca var olduğumu hatırlamıyorum.
Değişmez bir hedefi olmayan, tutarlı hareket etmeyen ve bir türlü tatmin olmayan birçok kişi kararsızlığından ötürü her daim yeni planların içine gömülür; kimileri rotalarını belirlemelerini sağlayacak hiçbir ilkeyle tatmin olmaz; kader onları aylaklık edip esnerken ele geçirir, öyle ki şairlerin en büyüğünün kehanet gibi beyanındaki şu sözünün gerçeği yansıttığından hiç şüphem yok: "Yaşadığımız, yaşamın kısa bir bölümüdür."
Sayfa 46
Kaderi iki defa sınamak olmaz… Uymaz.. Öğrenir, kulak kesilir… Kader, kendisine soru sorulmasını sevmez.
Sayfa 37 - İthakiKitabı okuyor
Kader bazılarına çok insafsız davranırken, kimilerini himaye edip refah içinde yaşamalarını sağlıyor.
İş bankası kültürKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.