Yokluğumuzun bu parantez içindeki zamanı ve ona ait olan her şey, kahramanlıklarımız, suçlarımız, kendi eylemlerimiz, başkalarının eylemleri, sadece gerçekleştirdiğimiz ya da maruz kaldığımız değil, şahit olduğumuz ya da istemeden veya bilerek yol açtığımız eylemler de taklit ve hayallere benzer biçimde algılanır ve yaşanır; bu zaman için de hiçbir şey fazla ciddi değildir, biz öyle sanırız.