Dünya Ağrısı/Ayfer Tunç
Ayfer Tunç Suzan Defter'le tanıdığım kopamadığım yazar oldu okumadığım bir Kuru Kız kaldı sanırım.
Dünya Ağrısı da belki bir Kapak Kızı serisi kadar okunmadı ama oldukça etkilendiğimi söylemeliyim.Mürşit'le ben de ortak oldum şu dünyanın ağrısına omuzlarım çöktü,kemiklerim ağrıdı, kalbim ağrıdı, gözlerim yaşardı.
Madenci ki asıl adı Uzay, maden mühendisi , Mürşit'le aralarındaki diyalogla başlıyor ve birbirlerine açilmalariyla hayatta kimseye anlatamadıkları suçlarını, günahlarını birbirine roman içinde çocukluklarindan , aile yapılarından bahsetmeleriyle hem onları tanıyor hem de neden bu adamlar böyle niye bu kadar sessiz umarsız gibi görünseler de ikisi de istedikleri hayatları yaşayamamış, işlendiğini bildikleri ama görmezden gelinen suçlarının ağırlığıyla dünya ağrısı çekiyor bize aktarıyor birbirlerinin gözlerinden biliyorlar öyle her dert herkese anlatılır mı? karakterler cuk diye oturmuş,otel deseniz sanki gittim otele Mürşit'le çay içtim.Zaten yazar bunu ustalıkla beceriyor duygu okuyucuya öyle bir geçiyor ki biçim ve içerik daha ilk sayfalarda etkisi altındasınız.Kurgu yapısı diyaloglar bence mekan ben mekana bağlıyorum bu arada bi Anayurt Oteli ne gittim geldim.
Kitap adını"Zamane hastalığı” anlamındaki bir edebiyat terimi olan ve başka disiplinlerin de kullandığı Almanca “Weltschmerz” kavramından alıyor.
Okuyun mutlaka ama mutlaka kendinizden bir şeyler bulacaksınız kitap çok şey anlatıyor ama benim pek mecalim kalmadı kitabın ağırlığı hala üstümde...
Puslu Kıtalar Atlası
Eflâtunî bir girdap içinde büyük daireler çize çize derinlere doğru efsunlanmış ve yarı-anestezik bir halde duhul ederken birden son sayfaya gelmemle birlikte geceyarısının bir kör