Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evim sendin Zeynep senden sonra evimi kaybettim.
Eve dön, diyordu şair. Ev neredeydi? Bir menzili var mıydı, bir yolu veya bir sanı, adımların ulaşacağı? Yukarıda, gri gökyüzünden boşanan kar taneleri, biliyorlar mıydı mesela, evlerinin yolunu? Şimdi sokakta, asfalta değen yorgun ayaklar biliyorlar mıydı? Şehrin insanları biliyorlar mıydı ev nedir, nerededir biliyorlar mıydı?
"İnsan nedir ki Bir şeylere sevinir, üzülür geçer."
Reklam
Savurgan güzel,nedir?
“Savurgan güzel,nedir bu kendini harcaman Senin mirasın olan güzellikleri böyle? Doğa temelli vermez ,ödünç verir her zaman: Eli açık olana borç verir içtenlikle. Böyle yanlış kullanmak olur mu, güzel pinti, Miras bırakman için sana bırakılanı? Kâr etmeyen tefeci bu koskoca serveti Niye tüketiyorsun yaşatmak varken canı? Meraklısın kendinle içli dışlı olmaya; Bu, tatlı benliğin sırf aldatmaya yarar. Vaktin geldi diyerek seni çağırsa doğa Vereceğin hesapta elle tutulur ne var? Kullanmazsan gömülür güzelliğin seninle, Kullanırsan varisin olur da sürer gider böyle.”
"Madem beni hayata bağlayacak bir anlaşma yapmak istiyorsun, bana mutluluğundan söz et," dedi Lacivert. "Hayatta hiç kimseyi böyle sevmedim," dedi Ka. Sözlerini saf ve budalaca buluyordu ama gene de söyledi. "Benim için hayatta İpek'ten başka mutluluk imkânı da yoktur." "Mutluluk nedir?" "Bütün bu yokluğu; ezikliği unutabileceğin bir dünya bulmak. Birisini bütün bir dünya gibi tutabilmek..." dedi Ka.
Sayfa 299 - 22. Basım: İstanbul, Kasım 2023 - YKY
"Savaş gece sona erdi. Sabah taze kar yağdı. Altında ölüler vardı... Birçoğunun kolları havaya kaldırılmıştı... göğe doğru... Bana soruyorsunuz: mutluluk nedir? Cevap veriyorum... Aniden ölülerin arasında yaşayan bir adam bulmak…”
Tüm metaların ortak toplumsal tözü nedir? Emektir.
Reklam
Tüm metaların ortak toplumsal tözü nedir? Emektir.
Uyandıran Aşk
Hayırdır! Bir sevinç telaşı ile uyandım bu sabah. Gerçi saatler sabahı gösteriyor ama Gece örtülü henüz Boğaz yamaçlarına. Tepelerde bulutlar kara, perdah perdah, Soğuk mu soğuk bir gün başlamakta. Kar yok dedi haberlerde, Hani neredeyse yemin billah. Gel de inan, Kar kokusundan başka bir şey yok dışarıda. Hani günler vardır, Grinin en açık olduğu, İşte öyle bir gün doğmakta... Nedir acep sebep, bu saatte uyanmama? İçimde bir mutluluk, bir sevinç, bir heyecan, İmkân yok anlatamam. Paylaşmalıyım coşkumu, elimden kaçırmadan. Dönüyorum... kocam yanı başımda, Sarılınca anlıyorum; Aşk'mış beni uyandıran.
Mutluluk nedir? Bütün bu yokluğu,ezikliği unutabileceğin bir dünya bulmak.Birisini bütün bir dünya gibi tutabilmek…
Sayfa 326Kitabı okudu
Bekleme acısıyla,aşkı birbirinden ayıran şey nedir?
Sayfa 246Kitabı okudu
Reklam
Sait Faik'e bir süreliğine veda alıntısı olsun.
Bir pazartesi günüydü. Günler şu garip günler! Uykumuzun içinde saatleri başlayan günler! Uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün, kaldı mı üçte ikisi... Yap bakalım hesabını!.. Hey gidi pazartesi hey! Kaldı on saatin. Bir saat kavgaya say, bir saat konuşmaya, iki saat yürümeye, yarım saat düşünmeye koy, yeme içmeye de
Sayfa 79 - Lalettayun: gelişigüzel
Daha çok yatırım, daha çok üretim, daha çok tüketim, daha çok Ar-ge, daha ince teknoloji, daha çok kâr, daha çok büyüme. Eee! Ne olacak yani? Bu bir çılgın koşu, bir çıkmaz sokak, bir serap. Tabiatı ve insanı daha ne kadar sömürebilirsiniz? Bu konuda düşünenler bir muhalefet cephesi oluşturamasalar da uyarı yapıyorlar. Ne ozon tabakasının delinmesi, ne buzulların erimesi, ne su kaynaklarının tükenmesi, ne sadece Irak ve Suriye'de milyonla insanın katledilmesi, ne fakir ülkelerde dakikada birkaç çocuğun ölmesi kimseyi sarsmıyor. O halde bize düşen nedir? Şudur: Bu "Tüketim Ekonomisi"ne karşı "Kanaat Ekonomisi"ni zihnen-fikren-ilmen oluşturup uygulamak.
Sayfa 103Kitabı okudu
Demek ki ticaret ve sanayideki daralmaların sebebi sermayenin faizidir; paranın bedelini ödemekte kullanıldığında bütün antikçağın tefecilik diye damgaladığı, fakat ev kirası, çiftlik kirası veya kar adı altındayken kimsenin mahkum etmeye kalkışamadığı faizdir: Sanki borç verilen şeyin türü borcun bedelini, hırsızlığı meşrulaştırabilirmiş gibi.
İyi başarılar ve güzel davranışlardan kâr payı çıktığı zaman, sahtekârlığın iyi ahlaka yeterince uygun olduğunu düşünüyorlar.
"Allah yoksa Cennet de yok demektir. O zaman hayatı yokluklar, fakirlik ve ezilerek geçen milyonlarca kişi Cennet'e bile gidemeyecek. O zaman yoksulların çektiği onca acının anlamı nedir? Ne için yaşıyoruz ve bunca acıyı boşu boşuna neden çekiyoruz?"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.