Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
480 syf.
8/10 puan verdi
Yine bir solukta okuduğum bir Livaneli romanı oldu. İstanbul gibi çok kültür katmanlı, her bir yanı yaşanmışlık kokan , tüm hoyratlığa, talana rağmen dimdik ve ihtişamla ayakta duran İstanbul ve İstanbullunun romanı olmuş. Bizans kalıntıları üzerine inşa edilen otelin balo salonunda yer alan davetlisinden çalışanına tüm karakterlerle birlikte İstanbul'un tarihine kültürel bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Her karakter o kadar dolu ki sürekli bilgi yüklemesi var ve her karakter bir roman olacak nitelikte. Bu durum ,geçişler zaman zaman okuyucuyu zorlayabiliyor. Ancak keyifle okunuyor. Yazar kitabın başında karakterler her ne kadar kurgu gerçekle alakası yok dese de bana olay ve kişiler çok tanıdık geldi. Geçmiş ve günümüzü böylesine başarılı sentezlemek , hatta işin içine ruhlar alemini de katarak konuyu böylesine toparlamak ancak Livaneli gibi üstatların başarabileceği bir konu. Kesinlikle okuyun. Hele İstanbul'da yaşıyorsanız mutlaka okuyun derim. Bir tek kitabın kapağını daha farklı beklerdim. Kapak daha çarpıcı olabilirdi diye düşünüyorum.
Konstantiniyye Oteli
Konstantiniyye OteliZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202018,3bin okunma
332 syf.
2/10 puan verdi
Puanı vermemin üzerinden geçen zaman içinde ikilemde kaldım açıkçası. Acaba 2 bile çok muydu diyerek. Hep kopyala hep kopyala... Bari orijinalinden azıcık da olsa feyiz alsalar da biraz üzerine koysalar... Beni takip edenler iyi kötü bilirler. İki şekilde kitap satın alırım. Birincisi araştırırım araştırırım... Ve yüzdeye vurunca büyük oranda
Kütüphaneci
KütüphaneciLogan Belle · Artemis Yayınları · 2013149 okunma
Reklam
360 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı almadan önce bu kadar populer olması abartılmış bir reklam olabilir mi diye şüphelerim vardı. Ama kendisine harcanan her dakikayı hak ediyor,kesinlikle çok iyiydi. Anlatım akıcı,kurgu sürükleyiciydi. Trendeki kız kesinlikle tüm övgüleri hak ediyor.Son kısıma kadar katilden emin olamıyorsunuz, herkesten şüphelendim ben kitap boyunca ki bu da tempoyu çok yüksek tutmuş. Rachel açısından kocasının kendi evinde bir başka kadınla yaşıyor olduğunu bilmek, daha da kötüsü mutlu olduklarını izlemek çok acı vericiydi bence. Aslında okurken Rachel'ın iyi bir insan olduğunu hissediyorsunuz ama sürekli içip içip Tom ve karısına bulaşması ne kadar çaresiz olduğunu hissettiriyor. Karakterlerin duygu geçişleri çok iyi anlatılmış. Anna karakteri en itici bulduğum karakter oldu. Tam da denildiği gibi " Hergün önünden geçtiğiniz evlerde aslında neler oluyor? " .Kitap tam da bunun üzerine yoğunlaşmış... En yakınlarınızı bile aslında ne kadar tanıyorsunuz? Görmek istediğimiz kadarını kabullenip kalanını yok sayıp mutluluk oyunu mu oynuyoruz?
Trendeki Kız
Trendeki KızPaula Hawkins · İthaki Yayınları · 202011,7bin okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
Yazarın bir romanı hariç tüm romanları 7 bölümden oluşmaktadır bilgisi ile bu romandaki bölümlerin adlarını yazıyorum : I- Ağırlık ve Hafiflik, II- Ruh ve Beden, III- Yanlış Anlaşılan Sözcükler, IV- Ruh ve Beden, V- Ağırlık ve Hafiflik, VI- Büyük Yürüyüş, VII- Karenin'in Gülümseyişi Kesinlikle mükemmel kurgulanmış bir kitap, kitapta insanların ilk
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910,4bin okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Grenouille'nin hikayesi daha ilk sayfadan sarıyor. Oldukça akıcı ve heyecanlı gidiyor. Karakter tanımlamaları muhteşem. En küçük karakteri bile kafanızda "kafa olarak" şekillendirebiliyorsunuz hemen. Belki de üzerine en az kafa yorulan duyudur koku alma, özellikle görme ve işitmeyle kıyaslanınca... Bundan böyle her yönüyle oldukça detaylı ve nefis bir kurgu çıkarmak yazarın büyüklüğünü gösteren bir şey bence. Okurken koku duyumun bir nebze daha dikkate değer olduğunu söyleyebilirim. Kitaba daldığım dakikalarda "ki elimde olduğu her dakika anlamına gelebilir bu." etraftaki kokuları daha çabuk ve yoğun olarak duydum. Sanırım ne kadar etkilendiğimi gösteriyor.
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201821,9bin okunma
375 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Spoiler içerir. “Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar hırsızlığın çeşitlemesidir… Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021164,5bin okunma
Reklam
284 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Leyla'nin Evi" Livaneli'nin okudugum 4.romaniydi. Tıpki 'Serenad'da yaptigi gibi ana fikri yine 'Her şerde bir hayir var' sozu uzerine kurmus ( bence). Bu kitapta bir de 'alma mazlumun ahini cikar aheste aheste' sozunun nasil gercek olabilecegini goruyoruz... Ele alinan konu cok ilgi cekici ve hayli dusundurucu: Dagilan Osmanli'dan sonra herkes birbirinin evine yerlesti, mulk sahipleri yok ya da ellerinden alinmis cesitli hile hurdayla. Aslinda Osmanli ile baslayan bir sey degil dunya kuruldu kurulali barinma ihtiyaci en onemli ihtiyac ve insanlar tamahkar. Malesef hep daha fazlasini isteyen insanlik hic durmuyor hala daha baska topraklara goz dikiyor... Gercekci karakterler, harika bir kurgu ile birlersince biz okurlara da keyifle okumak kaliyor. Romanda begenmedigim tek konu Ataturk ile ilgili bir ani paylasilirken 'hadi ordan zevzek' deniliyor Ata'miza hitaben. Her ne kadar bir karakter diyor olsa bile bunu, kitapta hic deginilmemesine tercih ederdim. Ayni sekilde yabancilar da isgal altindaki Osmanli padisahindan icin "... oyuncak olmus bir karga gibi" benzetmesi yapiliyor. Yabancilarin gozunden padisah bu sekilde goruluyor yazar da bunu yaziyor diyebilirsiniz ama hic yazmasa da olurdu bu benzetmeyi bence...
Leyla'nın Evi
Leyla'nın EviZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201728,4bin okunma
432 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
"Nietzsche Ağladığında", yeni keşfettiğim bir okuma grubunun listesinde yer aldığı için okumak durumunda olduğum bir kitap oldu. Türklerin ezici bir çoğunluğu gibi felsefenin içinde yer aldığı her şeye mesafeli durmaya çalışan ben, ismi ya da yazarı Nietzsche olan her kitaba da mesafeli durdum bugüne kadar. Ancak zorunluluktan da olsa, kitabı okumaya başladığım ilk andan itibaren kitap beni, ben kitabı bırakamadım. Kitap, 1800'li yılların sonunda, ağırlıklı olarak Viyana'da geçen, Viyana'nın ünlü yahudi bir doktoru olan Breuer ile ünlü Alman felsefecisi Nietzsche'nin, birbirlerini tedavi eden iki doktor ve hasta olarak diyaloglarını içeriyor. Ama tüm bu diyaloglar, çok güçlü bir siyasi arka plan (Avrupa'da giderek gelişen Yahudi düşmanlığı), giderek gelişen tıp mesleği ve psikanalizin yeşeren tohumları, her bir hastanın aşk acıları, toplumla olan çatışmaları üzerine yükseliyor. Kahramanları gerçek yaşamdan alınan, zamanında yaşamış bireylerin kurgulanmış temaslarını içeren gerçek-kurgu karşımı bir roman. Zaman zaman Freud'da romanda yerini alıyor. Nietzsche'yi tanımak için muhteşem bir eser olduğunu söyleyebilirim. Ama kitapta benim kahramanım doktor Breuer oldu. Son derece dengeli, dürüst bir karakter olan doktor, felsefecilerin dünyayı tanımlama kabiliyetlerine karşı, yaşamın içinde varolma ve dünyayı değiştirme zaaflarına karşı, felsefe ile yaşamın derinliğini birleştirme becerisini gösteren bir karakter oldu benim için. Çok severek okuduğum, iyi ki okuduğum, zenginleştiğim hatta son derece zenginleştiğim bir kitap oldu, Nietzsche Ağladığında. Sizlere de tavsiye ederim.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,1bin okunma
208 syf.
6/10 puan verdi
Distopyanın atalarından sayılan Fahrenheit'i de elbette çok merak ediyordum.Bi kere İthaki'nin çıkardığı en akılcı ve über zekici olan bir kapak tasarımı var.1 yazısının olduğu yerde - orijinal kapak tasarımında ben kitabı kütüphaneden okudum ama bu bilgiyi vermesem ölürdüm - gerçek bir kibrit ve kitabı yan tuttuğunuzda da kibriti ateşleyecek bir kağıt düzeni görüyorsunuz ki Fahreheit 451 kitapların yanma derecesi oluyormuş.Zaten kitap bunun üstüne kurulu diyebiliriz. Aslına bakarsanız tam bir distopya sayılamaz çünkü distopyalarda tam bir yeni düzen anlatılır para birimine kadar ... Ama burada sadece 1 karakter ve onun başından geçenler ve sadece kitapların yakılması söz konusu var.Kitap okumak ,düşünmek yasak bu ülkede.İtfaiyiciler eskiden yangın söndürürken şimdi yangın başlatmakla görevliler.Montag'ta bu itfaiyiclerden biri ve bir gün bir genç kız ile tanışmasıyla kendini,hayatını,evliliğini ve bu düzeni sorgulaması üzerine isyan başlatmasını ve bir İncil'i yakmayıp kaçırmasıyla ve yüksek sesle okumasını konu ediniyor.Dediğim gibi kitap biraz kurgu açısından eksik kalmış keşke Montag'a daha neler olduğunu ve dönem zihniyetinin nasıl olduğunu yansıtabilseydi kitap zaten hikaye tadında kısacık hemen okunan bir kitap ...
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,3bin okunma
228 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Acının sınırı var mıdır? Acı zamanı durdurur mu, yoksa zamana derinlik mi katar? Burhan Sönmez’in “İstanbul İstanbul” isimli romanı, acı ve keder üzerine, bizim topraklara, bizim tarihimize özgü, yaşanmışlık olasılığı çok güçlü bir kurgu eser. Yerin üç kat altında, bir hücrede, sorgu sıralarını bekleyen 4 kişinin, 10 günlük hikâyesi. Romanda
İstanbul İstanbul
İstanbul İstanbulBurhan Sönmez · İletişim Yayınları · 2019958 okunma
Reklam
1256 syf.
6/10 puan verdi
Kitap 1256 sayfa olmasına rağmen son derece akıcı. 1984 yılına paralel olarak 1Q84 yılında geçen bir olayı konu ediniyor. Düz bir anlatım yerine romanda yer alan 3 farkli karakterin hayatlarınin kısım kısım ele alınması ve bu hayatlarin kesişmesi doğrultusunda bir anlatım gerçekleştirilmiş. Bu da akıcı olmasinda büyük bir etken. Fantastik öğeler üzerine kurulu bir roman ve kurgu iyi oluşturulmuş. Fakat romanda aşırıya kaçan erotik anlatımlar var ve bu bölümler romanın kalitesine gölge düşürmüş. Ayrıca çoğu olayın bir sonraki bölümde tekrar tekrar anlatılması da okuyucuyu sıkıyor. Tengo adli karakter tarafindan anlatilan Kediler Şehri adli öykünün de cok hoş olduğunu belirtmek isterim. Firsatiniz olursa internet üzerinden okuyun. Romanın sonuna gelince açıkçası beklediğim kadar heyecanlı bir son değildi. Romanda yer alan fantastik öğelere dair pek çok soru cevapsız kalıyor. Bu da 1000 küsür sayfalik bir romanin sonuna gelen okuyucuyu ister istemez tatmin etmiyor.
1Q84 (Tek Cilt)
1Q84 (Tek Cilt)Haruki Murakami · Doğan Kitap · 20163,421 okunma
432 syf.
8/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Amerikalı yazar Tom Robbins'in okuduğum ilk kitabı. Kapaktaki Pan figürünün kaynağı ise kitabın ön sayfasında yer alan anıda anlatılmış. Benim için çok hoş bir ayrıntı oldu bu. Kitap dolu dolu ve yoğundu. Benim için uzun bir yolculuk diyebilirim. Okuması zaman aldı. Hikaye bir kaç koldan ilerliyor ve güzel bir sonuca ulaşıyor. Kurgu başarılıydı ancak yer yer dağılmalar, duraklamalar vardı. Alobar ile Kudra'nın en sevilen karakterler olarak anılmasını ise aralarındaki mistisizme bağlıyorum. Benim en etkilendiğim karakter ise sanırım tavşan Marcel le Fever oldu. Kitapta merak unsurunun çok zayıf olduğunu düşünüyorum. Pancarın akıbeti, Alobar ile Kudra'nın ölümsüzlük yolculuğu, Bandaloop'ların gizemi... Bunlar sürükleyici kılıyor örgüyü ama gene de bir şeyler eksik gibiydi. Tabii, bütün o uçuk, zekice ve gülümseten betimlemeler ise bu eksiği kapatıyor. Bir farkındalık katıyor kitap, ölüm üzerine. Üzerinde düşünülüp tartışılması gereken bir felsefe var. Beni uyandıran paragraflar. Koku, belki de beş duyu arasında en gizemli olanı. Yazar ise kokuyu ölümsüzlüğün ipi olarak resmetmiş. Bir bağ.
Parfümün Dansı
Parfümün DansıTom Robbins · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma
218 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bozkırkurdu’nu okumak, kitabı okuyan okur nezdinde en hafif tabiri ile bir ayrıcalık olacaktır. Tabi ki bu benim düşüncem. Son zamanlarda okuduğum en zor kitaplardan biriydi diyebilirim. Çoğu cümlesini hatta çoğu paragrafını kaç defa tekrar tekrar okuduğumu sayamadım. Bu demek değil ki Hesse’nin karmaşık ve anlaşılmaz bir dili var. Açıkçası dili
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,7bin okunma
1.224 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.