Bir yazar "yapay ve taklit" bir medeniyet tehdidi karşısında geçmişin "kendiliğinden ve bozulmamış" harsına geri dönüyor, geride ya da derinde bir yerlerde direnen bir gelenek, devam ettirilebilecek bir "eski kültür", geri dönülebilecek bir "kendi" olduğuna inanıyor; kayıp yaşanmamış, yaşayanlarda iz bırakmamış, kaybedilen sanki muhafaza edilebilirmiş gibi davranıyorsa muhafazakârdır.