Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"En önemli şeyler en zor söylenir, çünkü kelimeler anlamını eksiltir."
Söz ile sihir başlangıçta aynı şeylerdi. Kelimelerin sihirli Güçleri vardır. Hatta kelimeler bu gün bile bu sihirli güçlerinin önemli bir kısmını korumaktadır. Mesela, çok büyük bir mutluluğa sebep olabildikleri gibi, derin bir üzüntüye de yol açabilirler. Kelimeler, insanoğlunun en güçlü duygularını uyandırabilecek ve her türlü eylemi gerçekleştirmesini sağlayabilecek bir güce sahiptir. Kısacası, kelimelerin insanlar üzerinde yaptırım gücü vardır. Daha doğrusu, kelimeler insanları etkilemenin evrensel yoludur.
Reklam
136 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle anlamanı bilmediğiniz kelimeler için sözlük kullanmak zorunda kalacağınız kaçınılmaz. Kaçınılmaz derken kendimi ölçüt alıyorum. Eğer benim gibi sözlük kullanarak romanı tamamlayacaksanız kendinize şu soruyu yönelteceksiniz: 1941 yılında basılmış bu kitaptaki sözcükleri niçin anlayamıyorum? Ortalama 70 yıl geçmiş, bu kadar mı dilimiz değişmiş, bu kadar mı geçmişle bağlantımız bir şekilde kopmuş. Romana gelirsek yazar anlatıcı üzerinden zamanın tüm evrelerini kullanarak hikayeyi bize anlatıyor. Fahim beyin gazetedeki ölüm haberiyle başlayan, bu haberin yanlışlığı ile devam ederek, anlatıcının çocukluk ve gençlik dönemleri ile Fahim Beyin gençlik ve ihtiyarlık dönemlerini ve en sonunda da ölmüş Fahim Beye anlatıcının hitapları ve sualleri ile kitap bitiyor ki zamanın insanı geliştirip değiştirmesi, olgunlaştırması ve ölüme giden süreci güzel bir dil ile aktaran yazar, bir sürü örnekle zamanla birlikte insan hayatında oluşan değişimleri aktarıyor. Yazarın ilk kitabı ve benimde yazarın ilk okuduğum kitabıdır. Önemli bir eserdir.
Fahim Bey ve Biz
Fahim Bey ve BizAbdülhak Şinasi Hisar · Yapı Kredi Yayınları · 20141,817 okunma
Okuduğunuz eser sizi fikren yükseltir, içinizi iyi ve mert duygularla doldurursa, onun hakkında karar vermek için bu duygu yeterlidir. Alexander Pope Asıl iktidarın kitapta olduğunu gördükten sonra, hükümdarlar da kaleme sarılıp kitap yazmaya başladılar. Alfred de Vigny Kitaplar benim sevgili dostlarım, gerçek yol gösterenlerimdir; çünkü iki
408 syf.
·
Puan vermedi
deneysel yazının tüm detayları var bu kitapta. şiir düz yazı. önemli olan kelimeler ve onun sende oluşturduğu tınıdır diyor yazar. ama her yazıda siyasi görüşünü duygusal dünyasını hayal gücünü ortaya koymuş. bir timsah öyküsü var ki muhteşem. kitabı anlamak yanında o muhteşem hayal dünyası içinde kaybolmak keyif veriyor insana. şiirler muhteşem elbette.
Son Raunt
Son RauntJulio Cortazar · Yapı Kredi Yayınları · 200920 okunma
Ali Şeriati: Kürt medeniyetinden, Yunan ve çağdaş Amerikan medeniyetine... Araştırmacı Remzî Pêşeng'in Ali Şeriati konulu makalesi... Ali Şeriati’nin “İslam Bilim” ve Medeniyetler Tarihi adlı derslerinin “ Orijinal” çevirisi - 1 …Buna göre, Beynen Nehreyn’den Kürt adasından Yunanistan’a yansıyan Zeus isimli Tanrı, kültür ve medeniyetin
Reklam
590 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Nasıl başlayayım içimdeki cümleleri dile getireyim diye derken. Öncelikle kitabı yorumlamadan önce bazı hususları dile getireyim dedim ilk önce.... #Daha önce hiç ama hiç polisiye romanı okumadım. Ama polisiye dizilerini çok izledim. Hiçbir bölümünü kaçırmadım. Mesela; "Arka Sokaklar","Kanıt","Galip
İstanbul Hatırası
İstanbul HatırasıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,3bin okunma
138 syf.
8/10 puan verdi
Çok az bir zaman diliminde yaşanan duyguları ela almış edebi kitap. Lakin devam ettirilebilirdi. Önemli olaylar yok, hayattan bir kesit anlatılmış, ömürlük değil. Osmanlıca kelimeler ağır basıyor. Şimdiyi öncelerden tatbik etmişler.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,6bin okunma
166 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Okul yıllarımda en sevmediğim dersti tarih... Ne kadar önemli olduğunu anlamak ve okumaya başlamak için 30'lu yaşları beklemem gerekiyormuş ama. Tarih okumaya başladığımda daha da eskilere Homeros'a kadar gitmem gerektiğini gördüm. Oradan felsefeye, oradan mitolojiye derken iş sarpa sardı. O kadar çok şey vardı ki okunacak sıraya sokmak bile aylar sürebilirdi. Biraz oradan biraz buradan derken ilerleme başladı. Başladı ama dünya tarihinde değişen bir şey olmadığını görmek çok ilginçti. Hep derler tarih tekerrür eder diye de okuyunca anlıyor insan, bu derece mi ders çıkartmaz insanoğlu diye. Çıkarmıyor işte. Ne alakası var derseniz, hep entrika, hep cinayet, hep hırs, kıyıda köşede aşk, kullanılan ve atılan insanlar, herkesten saklanan gerçekler, göz boyamalar. Emre Kongar, bir sosyolog olarak bu konuyu güzelce deşmiş. Sultan Mehmet zamanındaki bir gizli oluşumun peşine düştüğü sandukanın macerası bu roman. Sandukayı ele geçirmeye çalışırken kaçırılan gerçeklerin kitabı. Kuvvetli bir metafor sanduka. Bir bilinmez, içinde ne var, belge, zehir, vs derken kopup giden gerçekler olduğunu görmek ironik. Kanımca tek sıkıntısı var kitabın o da dil. Her ne kadar Türkçe yazılmaya çalışılmış ise de eski Türkçe kelimeler hayli fazla kitapta. Molla Hayrettin ile Ebu Cafer'in Gazali özelinde materyalizm tartışması bu sebeple zor anlaşılır ama kısacık bir bölüm. Beklenmeyen ve keyifli bir Emre Kongar romanı diyebilirim rahatlıkla. Sn. Kongar'ın giriş kısmındaki açıklamalarından sonra "Beyaz Kale"yi aldım (kısa ama Orhan Pamuk diyeyim). Sonraki adım ise "Gülün Adı". İyi okumalar.
Hocaefendi'nin Sandukası
Hocaefendi'nin SandukasıEmre Kongar · Remzi Kitabevi · 2012186 okunma
531 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Öncelikle herkese merhabalar değerli 1000Kitap Ailesinin üyeleri…. Uzun bir yorumda bulunacağım baştan söyleyeyim. Kızanlar olabilir, yarıda bırakanlar ama bu kitaba böyle bir yorum yapmam şart. Kitabı okuyacak olan arkadaşlara ön bilgi olmasından dolayı yazmam gerektiğini hissediyorum. İlk Hakan Günday kitabım ve çok etkilendim. Kitabın her
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,9bin okunma
Reklam
İyi bir kitap incelemesi nasıl yazılır? Sayın 1000kitap sakinleri sitenin kolonlarını oluşturan bir şey kitap incelemeleri. Malum hiç siteyi bilmeyen biri bile araştırma yapmak istediği bir kitabı Google amcada aratıp 1000kitaba girip araştırma yapmak istediği kitapla ilgili incelemeleri okuyabilir. İşte bu yüzden kitap incelemeleri çok önemli
520 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Benim bir romanda en öncelikli aradığım, kelimelerin ve yazım dilinin teknik özelliklerinin ustalıklı kullanımıdır. İyi anlatımı, anlatılan hikayeden yeğ tutarım. Bu yaklaşımımı bazı arkadaşlar “fazla mekanik” bulurlar -- kurgu ve/veya anlatılan hikaye de pekala daha makbul bulunabiliyor, pek çokları için belki öyledir de. “Martin Eden”, Jack London’ın ilk okuduğum kitabı oldu. Hikaye baştan sona sürükleyiciydi. İtiraf etmeliyim ki, hem kitabın baş kahramanı Martin Eden’ın zorlu yaşam mücadelesi hem de romandaki lirik aşk hikayesi daha kitabın ilk sayfalarından itibaren beni kendisine kilitledi, kitabın son cümlesine dek soluksuz takipte kaldım. Ama dedim ya işte kelimeler/dil önemli diye, doğrusu başlarda, belki kitabın ilk üçte birlik bölümünde yazarın anlatım dili bana biraz basit, yavan geldi. Bu belki de bu kitaba bir Dostoyevski romanı sonrasında başlamış olmamdan kaynaklanmıştır, bilemiyorum. Ama sonrasında, nasıl olduğunu benim de tam anlamadığım bir şekilde, dildeki o basitliği sevmeye başladım. Daha doğrusu, o basitlik dediğimi daha sonra sadelik/yalınlık olarak görmeye ve bu yalınlığın kitaba harika bir akıcılık kattığını düşünmeye başladım. Yazar kitapta zaten okuyucuyu kendine kilitleyen cinsten nefis iki hikaye yakalamış (bir kişisel gelişim hikayesi, bir de nefes kesen bir aşk hikayesi), dolayısıyla bunları öne çıkaracak şekilde kullandığı dili özellikle süper-akıcı tutmuş gibi hissettim. Zaten bir noktadan sonra kurgu, dil, anlatılan hikaye hepsi birbirinden beslenmeye başlıyor sanki. Uzun lafın kısası, büyük keyifle okuduğum bir roman oldu. Herkese tavsiye ederim.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,9bin okunma
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,3bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.