Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve

Kalpler yaralandıkça yaşar. Zevkler bir kalbi taşa çevirebilir, zenginlik nasır tutturabilir, fakat üzüntü - ah üzüntü onu kıramaz.
Reklam
Ah, şimdi dışarıda olmayı ne kadar isterdim. Şimdi yine eskisi gibi küçük bir kız olmayı, yarı vahşi, gözüpek, başıboş, küçük bir kız olmayı ne kadar isterdim! Uğradığı haksızlıklara gülüp geçen, öfkeden kendini kaybetmeyen küçük bir kız! Niye bu kadar değiştim? Niye bir iki sözcük beni böyle zıvanadan çıkarıyor? Ah bir kez şu karşı tepelerdeki fundalıklarda olsam, biliyorum, yine eskisi gibi olacağım. Pencereyi ardına kadar aç yine; öyle açık bırak! Haydi, çabuk, ne duruyorsun?
Sayfa 155Kitabı okudu
İşin doğrusu, eninde sonunda insanın kendini düşünmesi gerekiyor, uysal ve iyi yürekli olanların bencillikleri zorba olanlarınkinden insaflı oluyor, o kadar.
Sayfa 114Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Rudin
Gözyaşları her zaman iyiye işaret değildir. Göğüste uzun süre kaynadıktan sonra gözlerden nihayet, önce zorlanarak, sonra giderek daha kolay, daha tatlı; boşandıkları zaman ferahlatıcı, yararlı olurlar; hüznün sessiz iç sıkıntısını dağıtırlar... Ama soğuk, damla damla gelen gözyaşları da vardır: Bunlar, üzerine kocaman, ağır bir kütüğe benzeyen bir üzüntünün çöktüğü kalpten süzülen gözyaşlarıdır; insanı ferahlatmaz, rahatlatmazlar. Çaresizlik böyle gözyaşı dökerek ağlar; böyle gözyaşlarını dökmeyen kişi, henüz o kadar da mutsuz değildir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Görünüşte mutlu olanlar mutluluklarında ısrar ettikçe, mutsuzlar kendilerini dışlanmış hissetmezler mi?
Reklam
Hatırlatma; geçmişi rahat bırak; o günler geçti artık, dedi. Beni ne yapacaksın? Beni sürüklemek istediğin dünya ile hiçbir ilgim kalmadı artık. İki ayrı parçayı lehimleyemezsin. Ben bu deliliğe canlı tarafımla bağlıyım. Beni dışarı çıkarmak ölüme götürmektir.
Sayfa 605Kitabı okudu
Parker Ana'nın Hayatı
Saklanabileceği, kendi başının çaresine bakabileceği, istediği kadar kalabileceği, kimseyi tedirgin etmeyeceği, kimsenin de onu huzursuz etmeyeceği hiçbir yer yok muydu, yani? Şu dünyada yok muydu doya doya anlayabileceği - en sonunda?
Sayfa 131Kitabı okudu
"Ne mutlu dünyaya hiç gelmemiş olana" Ömer Hayyam
Sayfa 103Kitabı okudu
"İnsanı cemiyet yaratır. Hangi cemiyet? İnsan cemiyetle tam bir uyum halinde olduğu zaman tarihi yoktur; doğar, yaşar, ölür. Tarihi yaratan, fertle kalabalık arasındaki anlaşmazlık... Fert cemiyetle kaynaştığı zaman tarihi yoktur..."
Sinağrit Baba
Lise yıllarımdan en sevdiğim öykü felsefe öğretmenim Emin Bey'in sesini anımsayarak bir kez daha okudum: "Sinağrit Baba son nefesini, böylece hiçbir insanlık imtihanı geçirmemişin sandalında pişman ve mağlup verdi."
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
acı işte böyle anlatılır
Çekilirken yaz güneşi usul usul Karanlık gecelere, uzak ormanların ardına Ben, umarsız kız, kalakaldım burada, İlkyaz sevinçlerimden yoksun, bir başıma... Çıkıp da sabahları köyümün kırlarına, Mayıs gezintilerimi andığımda Gençliğimi yitirdiğim tertemiz kırlar Kim bilir nasıl üzgün bakacak bana! Ah, kızlar, can arkadaşlarım! Çıkarın yüreğimi ak göğüsümden, Gömün, bembeyaz karlara!
Sayfa 141 - Rus Halk ŞarkısıKitabı okudu
Lüzumsuz Adam
Bineyim bir Boğaziçi vapuruna günün birinde. Bebek'le Arnavutköy önlerinde arka taraftaki oturduğum kanepeden kalkayım, etrafıma bakayım; kimseler yoksa, denizin içine bırakıvereyim kendimi.
Sen yoksun ya...
Akıl ile güç gittiğinde bile minnetin ve karşıklı sevgi duygusunun insanoğlunun yüreğinde yaşamaya devam ettiğine tanıklık etsin diye...
Sayfa 140Kitabı okudu
Avından El Alan
"Seninle her yere giderim," diyordu balıkçı. "Ama hazır değilsem bir şeye, seninle bile gitsem, neye yarar?" Ne ki, kendi gönlü bile kanmıyordu, balığa bu söylediklerine.
Geri18
134 öğeden 121 ile 134 arasındakiler gösteriliyor.