Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
128 syf.
·
Puan vermedi
Nacizane fikrim
Uşak
Uşak
Panait Istrati
Panait Istrati
Öncelikle şununla başlayacağım çoğu insanı sıkacağı türden yazan bir yazar var karşımızda. Fakat elinize aldıktan sonra baştan sona bir solukta okumadan da bırakamayacağınız sevince de tam seveceğiniz bir yazardır ISTRATI. Yazarımız bu eserinde öncelikle kendini okurlarına karşı bir mahcubiyet hissediyor. bunun temel amacı ise
Uşak
UşakPanait Istrati · Varlık Yayınları · 2004261 okunma
Okuyucu Yorumu
Zilan Erbek Arıkan
Zilan Erbek Arıkan
Cehennemin Soğuk Haritası
Cehennemin Soğuk Haritası
・・・ #Repost
Damla Gündoğan
Damla Gündoğan
with @make_repost ・・・ Cehennemin Soğuk Haritası ♡ Zilan Erbek Arıkan Kitap yorumu ♡ Herkese merhaba bugün kitaplığımda korku ve gerilim türündeki tek kitap ile karşınızdayım. Çok fazla bu tarz okuyan biri değilim ama bu kitabı görür görmez okumak istedim. Kitabın konusu dört tane genç Atlas okyanusu tarafında bir bölgeye tatile gidiyorlar . Bu tatilin amacı ise isabell ve Joseph evlenmelerine kısa süre kala joseph'in onu aldatması sonucunda joseph'in kendini affettirme geziside diye biliriz . Bu gezi sırasında Dört genç dalış yapmak isterler ve rehber ile birlikte bir mağraya gelirler. Joseph ne kadar korksada kendini affetirmek adına herşeyi yapmaya hazırdır. Dalış bitiminde su yüzeyine çıktıklarında isabell daldıkları mağrada olmadıklarını fark eder ve tam o sırada. Siyahi kabile üyeleri gelir ve onları rehin alır. Rehber tarafından kandırılarak getirildiklerini anladıklarında ise çok geçtir çünkü Artık bu dört genç onların ainlerinin bir parçasıdır. Çeşitli işkenceler, ölümler acılar okuyoruz yazarın bu konudaki hayal gücünü tebrik ederim. Güzel yazılmış ve kurgulanmış bir kitaptı bu tarz işkence, gerilim, korku tarzı kitapları okumayı sevenler için tavsiye ederim. #cehenneminsoğukharitası #korku #gerilim #işkence #matrakyorumcu #kitapyorumum #kitapyorumu #kitap #kitaplar #kitapsevgisi #kitapkurdu #kitapönerisi #book #books #bookstagramer #bookstagram #okuryorumu #yorum #okudumbitti
Reklam
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazar daha başlangıçta size akıl vermediğini, kişisel kitaplarından olmadığını belirtiyor. Kişisel gelişim kitaplarını çok eskiden devamlı okuyan ve yanlış kararlarımın arkasında bir etkende bunları görüyorum.
İnsan Olmak
İnsan Olmak
kitabını okumuş ve incele yazmıştım. (#236065931 o incelemeyi okumak isteyenler linkten ulaşabilir.) Sevgili
Emre Soylu
Emre Soylu
benim kişisel gelişim kitaplarını eleştirmem üzerine
Ahmet Şerif İzgören
Ahmet Şerif İzgören
hocanın
Avcunuzdaki Kelebek
Avcunuzdaki Kelebek
kitabını önerdi. Beni etkileyen kitapların incelemesini paylaştığımda altına bir kitap önerisi geliyorsa o her zaman iyi kitap olarak girdi hayatıma. Bu kitapta öyle güzeldi. Baştada hocanın söylediğini ilettiğim gibi kişisel gelişim kitabı değil. Tam tersine Toplum-insan , kendini dinlemeyi öğrenmeyi öğreten bir kitap. Sohbet etmeyi sevdiğiniz, saygı duyduğunuz biriyle sohbet etmek ve hayat öğretileri dinlemek gibi… Zamanla monoton hayatımızdan etrafımızdaki güzellikleri fark edemeden yıllar geçiyor. Biraz olsun size nefes almanızı sağlayacak,sizi dinginleştirecek bir kitap. Amerikan üsülü: Hedefe kitlen, kopar, parçala, sen Aslansın, kaplansın, başarı, para diye sizi kişisel gelişimsiz toplumumuza uzak bir içerik beklemeyecek. Eğer kişisel gelişim ya da motivasyon, azim görmek isteyenler varsa yarı otobiyografik
Martin Eden
Martin Eden
(incelemesi #238364897) gerçek bu hikayeyi okuyup kendilerine idol alabilirler. Keyifli okumalar. Her daim güzel kitaplarla tanışmak dileğiyle…
Avcunuzdaki Kelebek
Avcunuzdaki KelebekAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 202210,7bin okunma
Kitap okuyan bir insanın kendini ve hayatı anlama kapasitesi, hiç kitap okumayan bir insandan çok daha fazladır. Okumak, beyni tembellikten kurtaran bir kahramandır.. | Güven Taşdemir
260 syf.
6/10 puan verdi
·
9 günde okudu
İçimdeki Kenan Ülkesi ilk başında önsöz sayılabilecek bölümde küçüklüğünden itibaren yazarın hayatını anlatırken sonrasında Taş Kağıt Makas adlı bölümlerle kişinin iç hesaplaşmasını felsefe,kişisel gelişim,biraz kıyısından deneme ve hatta tasavvuf ekseninde aktarıyor. Eski Türkçe,Arapça sözcüklerin yoğunluğu okuma hızını düşürüyor ve geniş bir zamanda,sakin kafayla okunması gerekiyor diye düşünüyorum.Bununla beraber edebi yönden zengin bir anlatım da sunuyor. Özetle;kurgusal bir roman gibi değil de bir insanın yaşadığı zorluklara karşı takındığı bazen acziyeti bazen de tam aksine tutunma dirayeti hatta kendini sorgulama ve umar bulma çabasını bilinç akışıyla anlatıyor diye ifade etsem yanlış olmaz sanırım. Kitabı okuyan ve diğer yorumlayan arkadaşlarımdan farklı olarak son zamanlarda okuduğum daha büyük yayınevlerine nazaran olağanüstü kalitede basım ve sayfa kalitesine de biraz değinmek isterim.Kitap fiyatlarının oldukça yükselmesine rağmen sayfaları inanılmaz kötüleşti ,kenarları kıymık kıymık sizler de farketmişsinizdir.Samimiyetle bu kadar özenli hazırlanmış olmasından dolayı @karinakitap ve yazarımız Yusef Bey’i okuyucularına bu hususta göstedikleri saygı için tebrik ederim .
İçimdeki Kenan Ülkesi
İçimdeki Kenan ÜlkesiYusef Masadow · Karina Yayınevi · 202430 okunma
552 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Geçtiğimiz senelerde Jane Eyre ve Uğultulu Tepeler’i okumam vesilesiyle Charlotte Brontë ve Emily Brontë ile tanışma şerefine erişmiştim. Mükemmel eserleri hâlâ hafızamda, bazı detayları eksik haliyle tabii. Kardeşleri Anne Brontë ile de henüz tanışabildim. Fakat ablaları kadar okunmaması beni çok şaşırttı öncelikle. Çünkü şu an kitaplığımda
Wildfell Hall'un Kiracısı
Wildfell Hall'un KiracısıAnne Brontë · Can Yayınları · 2023511 okunma
Reklam
60 syf.
1/10 puan verdi
Kitabın ismi güzel içi boş..
1913 yılında yaşanmış olduğu varsayılan bir anı üzerinden "insan" denen varlığın içindeki "iyi-kötü" savaşını çıplak bir gerçeklikle yüze vuran bu kısa kitaptan; yakın çevremizde olan ve bazen "hissiz" gibi görünen kişilerin de bir iç dünyası olduğunu ve bunu rol yaparak sakladığını daha iyi anlıyorsun. Kendini ne kadar sert yargılasa da, insan "en kolay" yine kendini affediyor. ... Zweig'in daha önce "bir kalbin çöküşü" kitabını okumuş ve yırtıp atmıştım; bugün aynı kitabı bir kez daha almış olduğumu farkedip onu da yırtıp attım. "Olağanüstü bir gece" kitabını okudum; bir kaç alıntı da paylaştım, vurucu bazı cümleler var fakat boş ve tırt bir yazar olduğunu düşünüyorum artık, bu kitap iyi olsaydı "satranç" kitabını da okuyacaktım. Yukarda kendi görüşlerimi paylaştığım (abartmış olabilirim) kısım haricinde kitabı beğenmedim. ... Bence "kendini ifade etmek isteyen" , bol kitap okuyan kişiler çok daha iyi kitaplar yazabilir ve yüzlercesi de yazdı zaten. Güle güle Zweig bi daha görüşmek istemiyorum...
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Toptan kitap · 2019143,8bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar
Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh! Allahu Ekber! Kitabı çok beğendim. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Kitapı kesinlikle ama kesinlikle ben Müslümanım diyenlerin kendini Müslüman bilenlerin okuması gerekiyor. Kitapta bol bol ayetlere ve hadislere tabiki sünnetlerede yer verilmiş. Özellikle Ahirette kendine yer edinmek isteyenler için kılavuz niteliğinde bir kitap. Cihat ayetlerine sıkça yer verilmiş ve nasıl bir şuurla cihatın yapılacağı devam ettirileceği bölüm bölüm anlatılmış. Bu kitaplarda sözü uzatmaya gerek yok okuyan pişman olmaz ama Uyarı!!! Bu kitap dünya sevgisi içermez. Allah sevgisi içerir:) Beni bu hediyeye laik gören ve bu nimetten faydalanmama vesile olan mücahid kardeşimden Allah Razı olsun. Allah kendi yolu üstünde sabit kılsın. Ona Şehadeti nasip eylesin, Ahirette şehitlerle beraber eylesin Rabbim ona şehit sevabı versin İnşallah.
Savaş ve Ahlak
Savaş ve AhlakŞamil Basayev · Misyon Yayınları · 2009326 okunma
Uşaqlığım.')
"Gece gündüz demeden sayfalarca okuduğu çocukluk dönemlerindeki gibi, okumak istediği kitapları yanına yığıp kimi zaman kıkır kıkır gülerek kimi zamansa kendini kaptırmış bir ifadeyle romanların dünyasına dalıyordu. Annesinin, "Gel de yemek ye” diyen sesinin bir kulağından girip öbür kulağından çıkışını, açlığını unutarak gözleri ağrıyana kadar okumanın verdiği o neşeyi anımsadı. Uzun zaman boyunca mahrum kaldığı bu mutluluğu tekrar yakalarsa, her şeye yeniden başlayabileceğini düşündü. Ortaokulda ne zaman fırsatını bulsa kendini okumaya verirdi. İşleri başından aşkın anne babası, evin bir köşesine kıvrılmış kitap okuyan kızlarını kendi haline bırakırlardı. Youngju evdeki tüm romanları yalayıp yuttuktan sonra kütüphaneye gitmeye başlamıştı, kitaplar ona büyük bir haz veriyordu. Özellikle roman okurken aniden kendini başka bir evrende buluyor, içi kıpır kıpır oluyordu. O evrenden çıkıp gerçek hayata döndüğü anda tatlı bir rüyadan uyanmışçasına içi sızlıyor ancak bu üzüntü uzun sürmüyordu. Çünkü kitabın kapağını açtığı anda tekrar o büyülü dünyanın içine adım atabiliyordu."
Athica BookKitabı okuyor
Ya kendini kaybetmiş veya Don Kişot okuyor"
Cervantes'in kitabı insanların hafızasında unutulmayacak anekdotlar bıraktı. Don Kişot oldukça eğlendirici bir romandı. İspanya Kralı III. Felibe, kendinden geçmiş bir şekilde kitap okuyan birini gördüğünde “Ya kendini kaybetmiş veya Don Kişot okuyor" demişti.
Reklam
«Adamlar, akıllı adamlar, seni o tüccar ininde onlarla gevezelik ederken bulduğum, birer hiç olan o gevezelerden değil. Sen kitaplar okudun ve kendini tümüyle yalnız buldun. İşte bu gece sana kitap okuyan başka adamlar göstereceğim, böylece artık yalnız olmayacaksın. »
Sayfa 318
152 syf.
·
Puan vermedi
Psikanalist Luca Nicoli'nin meslektaşı Antonino Ferro'ya sorduğu sorular ve ikilinin diyalogları şeklinde ilerleyen söyleşi tarzı bir kitap yorumlayacağım bugün sizlere. Psikanaliz ile eser miktarda ilgilenen, kendini alanda yetkin hissetmeyen birinin bile anlayabileceği sadelikte, okurun yeni öğrendiği her kavramı ona açıklamakta
Antonino Ferro - Afacan Bir Psikanalistin Düşünceleri
Antonino Ferro - Afacan Bir Psikanalistin DüşünceleriLuca Nicoli · Yapı Kredi Yayınları · 202323 okunma
517 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Aşk büyük bir motivasyondur.
Geç tanıştığım bu kitap, bir insanın toplum önünde kabul görme durumuyla hayatının nasıl değiştiği, sınıfsal farklılıkların ilişkiler üzerindeki etkisi, aşık bir insanın azmi ve gelişim hikayesi, yalnızlığı ve benzeri bir çok konuyu işliyor. Okuyan herkes mutlaka kendi yaşantısının bir kesitinde, Martin Eden'in yaşantısıyla paralellik buluyor. Aşık bir insanın, sevdiğinde nasıl bir kusursuzluk, eşsiz bir güzellik gördüğünü çok güzel bir edebi dille yazılmış. Herkes eşit ve sıradandir. O, erişilmez ve kusursuz kadın vişne yerken dudaklarında ve ellerine bulaşan vişne kırmızılıginda bunu anlayan Martin Eden, çok az uyuyup, 19 saat çalışarak toplumda kabul görüp, sevdiğini etklimeye çalıştı ki o kadın, ona yazar olma çabasında hiç destek olmamış ve inanmamışti. Martin herşeye ve herkese rağmen inandığı şeyi yapmaya yani yazmaya devam etti. Aç kaldı, rehincilerden rehinciye, borçlu olduğu bakkal ve kasaptan utana sıkıla kaçarak yazmaya devam etti. Açlıktan çok zayıfladı. Haftanın 6 günü çok az uykuyla çalışarak 7. Günü kendini içkiye verdi. Günümüz beyaz yakaları Martin Eden gibi 5-6 gün ömürlerini çürüyüp Friday veya Saturday night takılıp herşeyi unutmak için kendilerini içkiye veya eğlenceye vermiyor mu?.. Martin hedeflerine ulaştı ama istediği bu muydu bilemem... Son olarak kitaptan bir alıntı yapayım: " Hayatta her şey kötüye gidebilir, aşk hariç! Yeter ki bitkin düşen, bocalayıp tökezleyen zayıf iradeli biri olmasın, aşk hiçbir zaman yolunu şaşırmaz!" Herkese iyi okumalar dilerim
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,8bin okunma
465 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Spoiler olur mu bilmiyorum ama kendime güvenmiyorum olabilir de okumayın yemek istemiyorsanız! Kitap katil bulma entrikasına yorulacak sanmıştım ama aksine daha çok prens ve prenseslerin çarpık ilişkilerinin yoğunluğa almıştı, bunu karakterlerin ergen olmasına veriyorum ama temelinde hiçbiri bir olgunluğa sahip değildi. Kitapta bazı eksiklikler
Vârislerin Oyunu
Vârislerin OyunuAdora Yağmur · İndigo Kitap · 20231,102 okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
Kaygan bir dünya.
Spoiler içermektedir. Kitap yazarın da dediği gibi kaygan bir zemine inşa edilmiş. Kitaptaki karakterler çok katmanlı karakterler, bu yüzden kitabı okurken kendinizi adeta bir buz üzerinde hissediyorsunuz. Kitapta ana mekan Bonbon Palas evet ne garip değil mi Bonbon ne alaka. Kitabı okurken bu sorunuza cevap alacaksınız. Bonbon Palas bir apartman ve apartman sakinlerinin yaşamlarından belirli parçaları gösteriyor. Ama bunu yaparken farklı karakterlerle insan ruhunun ve dünyasının çeşitli katmanlarını bize ustalıkla inşa edilmiş şekilde gösteriyor.Zaten kitabın sonuna doğru tüm bu olayların bir kişinin ağzından anlatıldığını görebilirsiniz. Elif Şafak insan ruhundaki değişimleri ve buradaki katmanları yine başarılı bir şekilde yansıtmış. Kitabı okuyan herkesin kendini mutlaka bir karakterle özdeşleştireceğine eminim.
Bit Palas
Bit PalasElif Şafak · Doğan Kitap · 20233,910 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.