Okuduğum kaçıncı Zweig kitabı bilmiyorum ama çok daha beğendiğim kitaplarının olduğunu söyleyebilirim. Bir insanın kendini bulma yolculuğunu anlatıyor kitap. Ana karakterimiz olan askerin, kendini keşfettiği o olağanüstü geceden bahsediliyor. Hayattan zevk alamayan, dünyevi zevklerin çekiciliğine kapılarak hayatını kendi deyişiyle boş geçiren, kendini kaybetmiş bir adamın öyküsü, Olağanüstü Bir Gece. Kendince ufak bir şaka yapmak isterken, olay çığırından çıkıyor. Yaptığı o hareketin hissettirdikleriyle içinde bir şeylerin değiştiğini hissediyor ve olayların devamı kendiliğinden gelişiyor. Kitabın sonunda ise insanın mutlu olması için çok büyük şeylere gerek olmadığını, aslında başkalarını ufak bir hareketle mutlu etmenin bile bizi ne kadar mutlu edebileceğini anlatıyor kitap. Betimlemeler, analizler mükemmeldi zaten ona söyleyecek bir sözüm yok. Of harika bir kitaptı diyemeyeceğim fakat kötü de değildi. Dediğim gibi Zweig’dan çok daha güzel kitaplar okudum. Ama bu da güzeldi. Kısacık bir öykü zaten, akıyor gidiyor kitap. Klasik okumak istiyorsanız ama çok da ağır olmasın istiyorsanız kesinlikle okuyabileceğiniz bir eser.