Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
9. BÖLÜM SONSUZ SABIR Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti. Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Reklam
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Kimi kez kuru ekmeğimi kendim kazandım, kimi kez de bir dost, yüreğinin iyiliğinden, bir dilim ekmeği bana verdi, burası doğru. Elimden nasıl geliyorsa öyle yaşadım, iyi kötü, gelişigüzel; birçok kişinin güvenini yitirdim, doğru; parasal durumum acınacak gibi, doğru; geleceğim çok karanlık görünüyor, doğru; işlerimi daha iyi yürütebilirdim, doğru; sırf ekmek parası kazanacağım diye çok vakit kaybettim, doğru; çalışmalarım, incelemelerim de kötü, hatta umutsuz durumda şu sıra, doğru; gereksinimlerim sahip ol­duklarımı çok aşıyor, evet. Ama, buna yokuş aşağı inmek mi denir, hiçbir şey yapmamak mı denir? Belki de diyeceksin ki: Neden herkesin senden istediğini yapmadın, neden üniversiteye devam etmedin? Buna vereceğim tek yanıt şu: Masraflar çok ağırdı, üstelik, o dediğin gelecek, şimdi izlediğim yoldakinden daha iyi değildi. Şimdi tutturduğum yolu sonuna dek sürdürmek zorundayım; okumazsam, kendi bildiğim gibi çalışmazsam, hiçbir şey yapmazsam, aramaktan vazgeçersem, işte o zaman yok olurum. En acı yazgı olur benimki. Şimdi, benim görüşüm şöyle: Yılmadan devam etmek, devam etmek, gerekli olan bu. Bu kez de soracaksın: Kesin hedefin ne? Hedefim gittikçe kesinleşecek, ağır ağır ama emin bir biçimde ortaya çıkacak -tıpkı kaba es￾kizin azar azar, üstünde ciddiyetle çalışarak, başlangıçta belli belirsiz olan fikrin üstünde uzun uzadıya düşünülerek, uçan, kaçacak gibi olan esini yakalayarak, resme dönüştürülmesi gibi, sonsuzluğa dek aynı kalacak hale getirilmesi gibi...
Watson o çözüme hiç ulaşamayabilir de. Böyle bir durumda, muhtemelen biz ondan evvel, başarısızlığa mahkum olduğunu anlarız . O, bilmeceyi çözmeye çalışırken, doğru yolda gidip gitmediğini anlamamız için bizim iki bölgedeki sinirsel aktiviteye bakmamız yeter: Sözcüksel ve anlamsal bilgiyi işlemekten sorumlu olan sol ve sağ temporal loblar ve
- ..istedikleri şey itaatkar bir sürüdür. İnananları koyun olarak değerlendirmek ve boyun eğdikleri için onları övmek adettendir. Kiliseler kitlenin hızlı büyümeye yönelik temel eğiliminden bütünüyle feragat ederler. İnananlar arasında, makul sınırlar içinde belirli bir yoğunlukta, kesin bir yönü olan, geçici bir eşitlik kurmacasıyla tatmin olurlar; ama bunu asla sert bir biçimde dayatmazlar. Hedeflerini çok uzaklara, yaşadığı sürece hiçbir insanın ulaşamayacağı, pek çok çabayla ve boyun eğmeyle kazanmak zorunda olduğu öteki dünyaya yerleştirirler. Yön giderek en önemli şey haline gelir; hedef ne kadar uzak olursa, hedefin kalıcılığına duyulan ümit o kadar fazla olur…
Reklam
Okul kitaplarında devletimizin ne zaman kurulduğuna dair bir işaret yoktur.Bazıları Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı 26 Ağustos 1071 tarihini devletimizin başlangıcı sayıyorlar. Bu düşünce tamamıyla yanlıştır. Çünkü Malazgirt Savaşı çoktan kurulmuş kuvvetli bir devletin diğer bir kuvvetli devleti yenmesinden başka bir şey değildir. Dandânakan Savaşı
Elza Kungayeva ve Salman Raduyev'in şehit edilmeleri
En ünlü Federal dava, Rus Savunma Bakanlığının 160. Tank Alayının komutanı olan Albay Budanovun davasıydı. Budanov, Putinin Devlet Başkanı seçildiği gün olan 26 Mart 2000 tarihinde, anne ve babasıyla, eteklerinde Budanovun alayının geçici olarak konuşlanmış olduğu Tangi-Çu köyünde yaşayan, on sekiz yaşında bir Çeçen kızı olan Elza Kungayevayı
Devletimizin Kuruluşunu Sağlayan Savaş
Mayıs ayının Türk tarihinde büyük bir yeri vardır: Türkiye’nin kurulmasını sağlayan tarihî ve destanî hareketler bu ayda yapılmış, bu destanların can alıcı noktası olan Dendânekan Meydan Savaşı 23 Mayısta olmuştur.Okul kitaplarında devletimizin ne zaman kurulduğuna dair bir işaret yoktur.Bazıları Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı 26 Ağustos 1071
Sonya ona hızlı bir göz attı. Mutsuz bir insana karşı duyduğu o heyecanlı ilk acıma duygusundan sonra, yeniden korkunç cinayet düşüncesiyle sarsıldı. Raskolnikov’un konuşma tonundaki değişme, ona bir anda cinayeti ve katili hatırlatmıştı. Şaşkınlıkla bakıyordu ona. Bu iş niçin olmuştu, nasıl olmuştu, daha hiçbir şey bilmiyordu. Bu sorular şu anda
Sayfa 514 - 526Kitabı okudu
Reklam
Gerek "Harf' ve gerekse "Lisan" inkılâblarının gâyesi İslâm Kültürü'nden kopmaktı... Bunu, kemalist inkılâbların iki numaralı âmili İnönü, Ulus Gazetesi 'nde yayınlanan hâtırâtında açıkça ifâde ederek: "Harf inkılâbı bir okuma yazma kolaylığına bağlanamaz. Okuma yazma kolaylığı Enver Paşa’yı tahrik eden
Sayfa 62
Buna rağmen istedikleri şey itaatkâr bir sürüdür. İnananları koyun olarak değerlendirmek ve boyun eğdikleri için onları övmek âdettendir. Kiliseler kitlenin hızlı büyümeye yönelik temel eğiliminden bütünüyle feragat ederler. İnananlar arasında, makul sınırlar içinde belirli bir yoğunlukta, kesin bir yönü olan, geçici bir eşitlik kurmacasıyla tatmin olurlar; ama bunu asla sert bir biçimde dayatmazlar. Hedeflerini çok uzaklara, yaşadığı sürece hiçbir insanın ulaşamayacağı, pek çok çabayla ve boyun eğmeyle kazanmak zorunda olduğu öteki dünyaya yerleştirirler. Yön giderek en önemli şey haline gelir; hedef ne kadar uzak olursa, hedefin kalıcılığına duyulan ümit o kadar fazla olur.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.