Kitap, Hacı Aga’nın evinin taşlığında ağırladığı misafirleriyle yaptığı (çıkar ilişkilerinden mütevellit) sohbetlerinden oluşuyor.
Kitabında Hacı Aga ve türevlerini ağır bir dille eleştiren yazarın, ilgimi çeken bir kaç alıntısını da incelemek istiyorum.
Hacı Aga’nın yandaşına öğütler verdiği bir bölümde şu sözler geçiyor.
..
Hata etmeyin. Namazı, orucu nasıl doğru eda edeceklerini anlatmanızı istemiyoruz. Aksine, din adına eski töreleri yaygınlaştırmanızı istiyoruz. Bizim, göğüslerine zincir vuran, bıçakla dilim dilim dilimleyen, çabuk inanır, mutaassıp insanlara ihtiyacımız var, dindar Müslümanlara değil.
..
Burada Sadık Hidayet, sanıldığı gibi bir inancı baltalamıyor. Aksine bâtılı,usulsüzlüğü,dini sadece bir maske olarak kullananların varlığını deşifre ediyor.
Ve kitabın sonunda;
“Okuyandan bir dua umarım;
Çünkü ben kulunuz günahkarım.”
diye yazdığı kinayeli notuyla, biz okurlara asıl günahkarın kim olduğunu sorgulatıyor...