Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
484 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Maya, Ayşe olmuştu. Mari, Semahat olmuştu. Nadia, Katharina olmuştu.
Uzun zamandır okumak istediğim Serenad kitabı ile burdayım. Konusundan kısaca bahsedecek olursam kitap İstanbul Üniversitesin'de halka ilişkiler görevinde olan Maya ile en son 60 yıl önce İstanbul'da bulunmuş ABD'den gelen Alman asıllı profesör Maximilian Wagner'in tanışmasıyla başlıyor. İkisi de birlikte geçirdikleri günlerden
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2015136,3bin okunma
çi pê hat ew nehat?! şev li min verqilî qet xewa min nehat ew şeva dirêj ez dîn û gêj kirim...
Reklam
İğneden ipliğe kadar, sorulacak çok hesap var!
Kırım Hanlığı döneminde 1.500'den fazla cami ve mescidin bulunduğu Kırım'da, yalnızca üçü yarı yıkık olmak üzere, 10 tane minare kalmıştı. Geri kalan cami ve mescitler depo, şehir kulübü, dükkân ve ahır olarak kullanılmıştır. Kırım Türkleri bu cami ve mescitleri geri almak ve restore ettirip ibadete açmak için büyük mücadele verdi. Kebir Camisi ve birçok cami, Türkiye'den gönüllü kişi ve kuruluşların yardımıyla tamir edilerek ya da yeniden inşa edilerek ibadete açıldı. Rusya tarafından işgal edildiği 2014 yılında Kırım'da 100'e yakın cami ve küçük mescit ibadete açılmıştı.
Sayfa 197
368 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Cezmi , ilk tarihi roman.. yazar maalesef tamamlayamamış kitabını. 1. Cildin sonu yazıyor kitabın sonunda. Yarım kalmış bir hikaye yani. Zaten bu kitapta da Cezmi'den daha çok onun koruyuculuğunu yaptığı Kırım şehzadesi Adil Giray ve İran şahının kızı Perihan'ın aşkı ve Perihan'ın ablası Şehriyar'ın da Adil Giray'a aşık olduğu için çevirdiği oyunları ve bu aşk üçgeni sonunda yaşanan trajediyi anlatıyor Namık Kemal. Belki ömrü yetseydi Cezmi'nin de akıbetini okuyabilecektik.
Cezmi
CezmiNamık Kemal · Ren Kitap · 20184,609 okunma
Her şeyi öğrenir kişi ve bağışlar sonunda  (Bir anamın sütü kaldı onu da bulan içsin)  Sen son kokladığım gül: adın zambak  (Sen başladın artık, her şey geçsin gitsin)  Sen incelikler antolojisi, uyut beni  (Sesin bir cibinlik gibi soluğumu kessin)  Bir kez daha diyeyim: Özenle katlanmış bir mendil gibisin  Sil beni n’olur kırk yıllık kirim pasım gitsin. (24 Mayıs 1973)
Mavi Alay olayı nedir?
Hitler Sosvyetler Birliğini işgal ederken Kırım Türklerinden bir alay ona katılmış. Gelişmeler onlar açısından olumsuz olunca, birlikte geri çekilmişler. Kuzey Italya ve Avusturalyada kamplarda kalmışlar. Sonra İngilizler Kırım Türklerini Sovyetlere teslim etme kararı alınca(çünkü struma adlı bir geminin içinde berbat koşullarda hayatlarini kurtarmaya çalışan bu insanların demir atacağı liman Filistin topraklarindaydı ve o donemde Filistin İngilizlerin emrindeydi.) bir kısmı intihar etmiş, bir kısmı da Sovyet askerleri tarafından kurşuna dizilmiş.
Reklam
Senin Yaşın Ufak, Kırım'ı Bilmezsin Sen Yeğenim
- Ne? Yağ mı? Yağ mı dedin, Bekir Ağa? Yağ yok, yok! Kesatlık başladı, bilmiyor musun Bekir Ağa, kesatlık başladı. Yağın fiyatı her yerde iki misli, bende aynı fiyat. - Aynısı ne kadar? - Yüz elli rubleden üç yüze çıktı kilosu. Bir kapik hakkını yemem. - Bir ay evvelsi yüze almıştık, yahu! - İlahi Bekir Ağa unuttun sen. Yüz elliye aldındı, yüz elliye. - Yüze aldım ulan, sersemletme beni.
Sayfa 150 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Artık göç başlamıştı. 1987-88 yılları arasında yaklaşık kırk bin kişi Kırım'a göç etti. Biz artık yurdumuza geri dönüyorduk. Mutluluk budur...
Aile büyüklerimiz sürekli olarak Kırım'dan, Kırım'ın güzelliklerinden ve bir gün Kırım'a döneceğimizden bahsederlerdi. Sovyet hükümetinin baskısını bütün ağırlığıyla hissettiğimiz dönemlerde dahi Kırım'dan vazgeçmedik. Hep Kırım'a döneceğimiz günün hayali ile yaşadık.
Kırım Türklerinin pek çoğu açlıktan ve hastalıklardan hayatlarını kaybetti. Yabancı yerde aç, susuz ve çaresiz… Tam bir katliam…
Reklam
İstanbul şehri bir kan deryasıdır. Çok padişah, çok sadrazam, çok vezir öldürüldü. Dedi, Sultan Osman on dokuz yaşında boğulmadan önce ırzına geçildi Yedikule zindanlarında. Sultan Osman hem Padişah, hem de Peygamberin vekili, halifesiydi, Devletiali Osmanda. Dedi, başka başka çok büyük işler oldu İstanbul şehrinde, sel gibi kanı akıtıldı fakir fıkaranın. Dedi, İstanbul şehrinde olanlar anlatılamaz, dile gelmez. Kelimeler yetmez. Padişahlar oğullarını, oğullar padişah babalarını, padişahlar bütün kardeşlerini doğradılar. İstanbul şehri bir ölüm, bir kırım yeridir.
80 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Günaydınlar, Bunaltıcı temmuz sıcaklarına karşı güzel bir tiyatro eseri ile geldim. Çok nadir bazı eserlerde kitabı okuyup bitirdikten hakkında araştırma yaparım. Bu kitap da tam o kategoriye girdi. #vatanyahutsilitre Türk Edebiyatı'nda romantik tiyatronun ilk örneklerinden olan eser, Namık Kemal’in 1872’de kaleme aldığı dört perdelik tiyatro oyunudur. Ve ilk kez 1 Nisan 1873’te İstanbul Gedikpaşa’daki Güllü Agop Tiyatrosunda sahnelenmiş. Eser öyle beğenilmişki verdiği milliyetçi duygular halk üzerinde büyük bir coşku ve de etki yaratmış, bu durum Namık Kemal’in Magosa’ya sürülmesine bile neden olmuş! Eser, Kırım Savaşı'nda gönüllü olarak cepheye giden ve sevgilisini geride bırakmak zorunda kalan İslam Bey ile ona olan bağlılığından canından bile vazgeçen Zekiye hanımın aşkını anlatır. Zekiye hanım eğitimli, fedakâr, kahraman ve sevgisi uğruna gözünü karartabilen bir kadındır ve Savaş alanında sevgilisiyle beraber bulunmak ve onunla aynı kaderi paylaşmak için asker kıyafetini giyip Silistre Savunmasına dahi katılır. Vatan, millet sevgisini aşkı ve fedakarlığı iliklerinize kadar hissedeceğiniz harika ve herkesin kütüphanesinde mutlaka bulunması gereken bir eser.
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201821,4bin okunma
314 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Dünyanın ucuna, Büyük Başkent'in Büyük Dağ'ına, En İyiler' in veda meydanına, Pitsim Garı'na hoş geldiniz yarı insanlar!... . . Büyük Dünya' nın yarı insanları hissetmeyi unutmuş, yeniden duygularına kavuşmak istiyorlardı. Bu nedenle, Küçük Dünya 'nın keşfi için sekiz kişi seçilecekti. Hala bişeyler hissedebilen sekiz kişi ve son anda yapılan
Pitsim Garı
Pitsim GarıGürkan Kadıoğlu · Fihrist Kitap · 202123 okunma
Bir bozkurt yüreği yaralı, yarım; Ve kandan bir yazı "ölsem de hürüm" Haritada Kerkük, Türkistan, Kırım Hasret durağında Turan yazısı.
Saygıyla anıyoruz..🌹🌹🌹🙏🙏🙏 Büyük Çerkes Sürgünü; "Deniz kenarında yedi yıl boyunca atılmış insan kemikleri vardı. Kargalar erkek sakallarından ve kadın saçlarından yuvalarını kurarlardı. Deniz yedi yıl boyunca karpuz gibi insan kafataslarını atıyordu. Benim orada gördüklerimi düşmanımın bile görmesini istemem ” Çerkes Sürgününe tanıklık
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.