Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hikaye olanlar dile dolaşanlar var, acındığı için sevilen, perişanlığıyla yüz bulanlar var, bilir gibi söyleyen, bilmez gibi susanlar var, bildiğinden susan da var, boşa ağlayan, boş yere ağlamayan var… ne çok şey var derken, arkaya bakıp bir belki ince uğultu ile bir âsa, bir değnek, birkaç kitap var, mağara var, duvar var, “iniltilerini duyuyor musunuz?”diyen var, duymadan “evet” diyenler var. Aslında ne tenha bir yer burası. Bir söz, bir hakikat bütün dünyayı, milyarları dolaşıyor da ne bir sahip, ne bir göğüs kafesi buluyor sığınıp saklanacak.Ne tenha bir yer burası, bir acı goygoycudan, bir dert kendi derdini unutmak isteyenden, bir düşünce kendi düşüncesini sağlamlaştırmak isteyenden, bir hakiki söz onu sade ezberini almak ve heybesine kendinin olarak katmak isteyenden başkasına rast gelemiyor.
Harika bir benzetme
Kitap okumak, dağa tırmanmaya benzer. Okumak yalnızca keyif almak, heyecan duymak değildir. Bazen her satırı inceler, aynı metin içerisinde gidiş gelişler yaparak tekrar tekrar okur, başını iki elinin arasına alarak ilerlersin. O bunaltıcı süreç sonunda birden görüş alanın açılır. Uzun mu uzun dağ yolunu tırmandıktan sonra tüm manzarayı görebilir hale gelmek gibi.
Sayfa 84 - E kitapKitabı okudu
Reklam
İlk Müslümanlar, hayatın her yönünü ihtiva eden konulara dair tarih malzemelerini toplamaya çalıştılar. Rivayetleri ve onlara dayanan olayları mutlaka görgü şahitlerine dayandırmak istediler. Böylece görgü şahidine dayanan rivayet kuşaktan kuşağa aktarılmış oldu. Müslümanlar Hz. Peygamber devrinden itibaren tarihe önem verdiler. Özellikle Hz. Peygamber'in hayatının Müslüman toplum tarafından bilinme zorunluluğu, bu ilmin gelişmesini sağladı. İslam ilimlerinin tedvin, tasnif ve tertip olayının başlaması, sorunların kitap ve sünnet ışığında ortaya konulmaya çalışılması, dini-tarihi vesikalar üzerinden tarafsız bilgi aktarımı aslında hadislerin toplanması faaliyetiydi. Hadislerin toplanması tarihe kaynaklık eden malzemenin de toplanması demekti. Hadis âlimlerinin rivayetleri, metin ve senet yönünden tespit etmeye ve râvilerin durumunu açıklamaya önem vermeleri, İslam tarih verilerinin dolayısıyla siyer-megazi kitaplarının muhtevasının sağlam temele dayanmasını sağlamıştır. Bu bağlamda İslam ilim tarihinde telif edilmiş her hadis külliyatı aynı zamanda bir siyer-megazî örneği olarak kabul edilmelidir. Ancak unutulmaması gereken bir husus vardır ki, hadis ve siyer müstakil iki ayrı ilim olarak her ne kadar benzerlik arz etse de haberi nakletme noktasında uyguladıkları farklı metedolojiler ile birbirlerinden ayrılmakta, ortak kaynak ve rivayet hususunda benzerlik göstermektedirler. Hadis'in aksine Siyer'de tarihsel bir metot olarak bütünlük ilkesi ve olayları sebep sonuç ilkesi dahilinde ele almak temel kriterdir.
Mana YayınlarıKitabı okuyor
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Efendiler, Mister George Milne’in doğrudan doğruya Osmanlı Devleti’nin savunma bakanına emir ve talimat vermektedir. Bu durum, ne ulusal örgüte karşı onur sorunları çıkaran savunma bakanının ve ne de Osmanlı Devleti’nin bağımsızlığını güvence altına almak sorumlulugunu üstlenmiş olan hükümetin onurunu incitiyor. Bu durumun, kendilerinin onurunu ve devletin bağımsızlığınını çoktan zedelemiş olduğunu fark etmek istemiyorlar. Hiç olmazsa protesto etmiyorlar. Hiç olmazsa,” bağımsızlığımıza darbe vuran bu saldırı ve tecavüze aracı olamayız” diye haykırmaya cesaret edemiyorlar… cesaret edemiyorlar efendiler, çünkü korkuyorlar.
Mektup;
Seçimleri geciktirmek ve askıya almak için, emriniz çerçevesinde görüştüm. Bol para dağıtarak oyları bölmeye uğraşacaklardır. Sait Molla
Reklam
Gerçekleri yazmak...
Ekmeğin artığını ele almak yasak değildi, yasak olan bu konuyu ele almaktı.
Sayfa 126Kitabı okudu
Ömrümün bir tek gayesi var: bir gün evvel sana kavuşmak, seni kollarımın arasına almak, güzel, temiz yüzüne saatlerce, senelerce hiç doymadan bakmak.
Başka bir insanı bahtiyar edebilmek kendini bahtiyar edebilmek, kendini bahtiyar edebilmekten daha güç fakat daha insancadır. Bugün böyle düşünenlere saf hatta enayi derler. Fakat ne derlerse desinler, biz kalbimizin ve kafamızın doğru bulduğu şeyleri etrafın ne dediğine bakmadan yapmalıyız. Hayatta en büyük vazife ve saadet olarak şunu almak lazımdır: bize yakın ve uzak bütün insanlara yardım etmek, bütün insanların iyiliğine çalışmak…
“Kesinlikle. Bir yakınımızı kaybettiğimizde çok sık hissettiğimiz bir duygu bu. Gülümsemek, zevk almak, heyecanlanmak, sevmek… Yapamadığımız davranışlar… Adeta sevdiğimiz kişinin yokluğunda bu duyguları hissetmeye hakkımız yokmuş gibi.” “Kendi mutluluğumuza engel mi oluyoruz?” “Evet, kendimize çifte acı yaşatıyoruz.”
Sayfa 92 - Yan Pasaj YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Türk Fırtınası diyor ki;
FENERBAHÇE'Yİ KULLANARAK ALGI DEĞİŞTİRMEYE KALKAN DENSİZLİĞE İNSANLIK AHLAKINI YAŞATAN BİR TÜRK'ÜN YANITLARI Bu yazı ile bugün yeryüzü yerinden oynayacak üzerinde insan olarak yaşayanlar silkinip kendine gelecek. ilmi sır gereğidir. Görülen lüzum üzerine yaşattıklarını sırayla yaşatan ahlakın ihtiyaç duyulan yeni tokat yanıtlarını
Çocukken üç silahşörlerin aslında dört olduklarını ve başoyuncunun kitap başlığında yer almadığını keşfettiğimde artık beni hiçbir şey şaşırtamazdı. Yıllar sonra, romanı tekrar okuduğumda, başoyuncu için kitapta yer almak bile bir şans göstergesiymiş. Gölgeler unutulmuş silahşörlerle doludur
İnsanlara güvenmek, aslında karanlık bir tünelde gördüğün bir ışık huzmesine doğru yol almak gibiydi. Ya o ışık hüzmesi tünelin sonuydu ve mavi gökyüzünün bir parçasıydı ya da son hız üzerinize doğru gelen bir trendi ve sizi parçalarınızı ayırırdı.
Sayfa 108Kitabı okudu
Düşünmek ne demek, sen bilir misin ki? Düşünmek toz almak demektir. İşte sende elinde bir bez, düşüncelerin tozunu alıyorsun,bez temizken kirleniyor. Seninle ben yeterince düşünmüşüzdür.
Sayfa 16 - YordamKitabı okudu
Oysa hiçbir sevinç emek harcamadan yaşanmaz, bütün mutluluklar biraz olsun çaba ister. Kitap okumak, müze gezmek veya ormanda yürüyüşe çıkmaktan haz almak için girişkenlik gereklidir, bunlar aktif zevklerdir. Öte yandan önem arz eden ve kişinin her canı istediğinde yineleyeceği de sadece bu aktif zevkler olduğu için temel, kendisini olabilecek en boş yaşantıya mahkûm eder.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.